2014 Mart'ında yapılacak yerel seçimlerin ardından cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlere hazırlanan Türkiye, yoğun bir seçim atmosferine girmek üzere. Mart'ta yapılacak seçimin sadece yerel yönetimleri belirlemeyeceği, sonrasındaki iki seçimin akıbetine de doğrudan etki yapacağı üzerinde genel bir mutabakat var.
Gündemin gittikçe seçimlere doğru kaydığı bir ortamda, seçim sonuçlarına ve seçmen davranışlarına ilişkin araştırmalarıyla öne çıkan ANAR Genel Müdürü Dr. İbrahim Uslu, Yeni Şafak'tan Nil Gülsüm'ün sorularını yanıtladı. "AK Parti açık ara önde." diyen Uslu, "20 puan fark var. CHP, İstanbul hayali kurmasın." dedi.
İşte Uslu'nun o açıklamaları:
SEÇİMDE ÖN PLANA ÇIKACAKLAR
* Her seçimin bir gündemi olur. Sizce bu seçim hangi minval üzere cereyan edecek, öngörünüz nedir?
Ben önümüzdeki seçimlerde hiç olmadığı kadar katılımcılık, yönetişim, hesap verebilirlik gibi konseptlerin ön plana çıkacağını düşünüyorum. Ayrıca bu seçimlerde 'daha çok demokrasinin merkezde olacağı düşüncesindeyim. Demokratikleşme paketi ve çözüm sürecinin seçimin gidişatında ana dili belirleyeceğini öngörüyorum. Tabii bunların yanında her yerel seçimde olduğu gibi parklar, yollar gibi şehirleri ilgilendiren konular da gündemde olacaktır.
* Siyasi partiler 2014 seçimlerine daha büyük bir önem atfediyor gibi bir izlenim var. Sizce de öyle mi?
Önümüzdeki seçim sadece bir yerel seçim olsaydı, bu kadar önemli olmayabilirdi. Ancak bir seçim maratonundan bahsediyoruz. Bu seçim, üç etaplı bir koşunun birinci etabı gibi ve ilk etapta iyi bir sonuç elde edemeyenler sonraki turlarda aradaki farkı kapatmakta zorlanabilirler. O yüzden her parti iyi bir çıkış yapmak istiyor. Ve önümüzdeki seçimlerde rekabet duygusunun, heyecanın yüksek olduğu bir seçim atmosferi olacak.
AK PARTİ AÇIK ARA ÖNDE
* Yerel seçim denilince akla ilk olarak İstanbul, Ankara, Diyarbakır, İzmir gibi büyükşehirler geliyor. Partilerin son durumu nedir bu illerde?
İstanbul ve Ankara'da açık ara AK Parti önde.
* AK Parti'nin İstanbul'da aday durumu ne peki?
AK Parti'nin aday gösterdiğinde seçimi kazanabileceği başta mevcut başkan olmak üzere en az on adayı var.
* AK Parti Ankara'da durum nedir?
AK Parti'nin en zorlandığı seçim 2009 yerel seçimiydi. Orada bile Sayın Gökçek Ankara'da AK Parti'nin Türkiye ortalaması kadar oy almıştı. Bugün de AK Parti'nin oy ortalaması yüzde elli. Ankara oy ortalaması da yüzde elli. Ben Ankara'da seçim ittifakları gibi bir durum olması dışında AK Parti açısından bir risk görmüyorum.
"DİYARBAKIR'DA SÜRPRİZ BEKLEMİYORUM"
* Diyarbakır için ne dersiniz?
Diyarbakır'da büyükşehir için sürpriz bir durum beklemiyorum. Ancak Ak Parti'nin Diyarbakır'da alabileceği çok sayıda ilçe var.
"İLK TURDA CUMHURBAŞKANI OLUR"
*Başbakan'ın cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olması durumunda alacağı oy ile ilgili öngörünüz nedir?
Ben ilk turda seçileceğini düşünüyorum. 2010 referandum koalisyonu büyük oranda yerinde duruyor. Bu referandum koalisyonunun cumhurbaşkanlığı seçiminde yine kendiliğinden oluşacağını düşünüyorum.
EN UYGUN SEÇİM SİSTEMİ
*Demokratik açıdan en uygun sistemhangisi?
Barajın olmadığı dar bölge uygulaması. seçim bölgesi ne kadar darsa, sosyal tabanın siyaseti belirleme oranı da o kadar yüksektir. En ideal sistem bu yöntemdir. Düşünün, en demokratik sistemi öneriyorsunuz ve muhalefet buna karşı çıkıyor. Bu sistemin kime avantaj getireceğini söyleyeyim; toplumun en çok sevdiği güvendiği isimleri hangi parti aday gösterirse bu sistem o partiye yarar.
"PROFİL DEĞİŞTİ"
* Demokratikleşmenin hız kazandığı bir ortamda seçmen profili ne kadar değişti? Önümüzdeki seçimlerde nasıl bir kitle oy kullanacak?
Türkiye son yıllarda birçok anlamda önemli aşamalar kat etti. Özellikle ekonomik anlamda kişi başına düşen gelirin eskiye göre ciddi fark göstermesi seçmen taleplerinin de değişmesini beraberinde getirdi. Eskiden yapılması vaad edilen yollar, parklar seçmen üzerinde çok etkiliydi. Ancak artık bu konularda o kadar mesafe kat edildi ki, seçmenin talepleri de farklılaştı. Ak Parti iktidara geldiğinde ilk kez oy kullanan kişiler şimdi 29 yaşında ve orta yaş grubuna dâhil insanlar haline geldi. Bu kuşak ve onlardan sonra gelen 18'li yaşlarda olan geniş bir kesim eski Türkiye'yi bilmiyor bile. Öte yandan, bu insanlar eskiyle ilgilenmiyor ve daha çok geleceğe bakıyorlar. Türkiye'nin nasıl daha 'Yeni' olabileceğini düşünüp bu konuda vaatlerde bulunan adaylara ve partilere yöneliyorlar. Benim adaylara tavsiyem; sadece fiziki imar, inşa projeleriyle seçmen karşısına çıkmasınlar. Bunların yanı sıra kültürel ve demokratik tekliflerle seçmenin karşısına çıksınlar. Çok geniş bir kitleden bahsediyoruz. Seçmenin neredeyse üçte biri bu profilde.
"CHP, HAYAL KURMASIN"
*Bu partiler için yoktur elbette, ancak büyük partiler durum farklılık arz edecektir. Mesela Sarıgül Chp'den aday olursa bu nasıl bir etki yaratır?
Sarıgül'ün aday olması bir rekabet ortamı oluşturur, ama Sarıgül aday olsa bile 20 puan geriden geliyor. Son seçimlerde AK Parti'nin ve CHP'nin aldığı oy oranlarına baktığımızda yaklaşık 20 puanlık fark var. Sayın Sarıgül önce CHP'nin bütün oylarını alacak; bu yetmiyor, MHP'nin bütün oylarını alacak; bu da yetmiyor, BDP'nin bütün oylarını alması gerekiyor, bu da yetmiyor parlamentoda temsil edilmeyen partilerden de oy alması gerekiyor; yine yetmiyor, biraz da AK Parti'den oy alması gerekiyor ki seçimi kazansın. AK Parti ise sadece kendisine verilen oyları muhafaza edecek.
Dolayısıyla CHP'nin İstanbul adayı kim olursa olsun büyük bir dezavantajla başlıyor. Aradaki makas kapanabilir mi? Evet, Kılıçdaroğlu örneğinde olduğu gibi biraz kapanabilir. Ki o zaman da, arada yedi puanlık bir fark vardı. Yedi puan da İstanbul gibi bir yerde çok büyük bir oya tekabül ediyor. O kadar büyük bir kitleyi ikna etmek çok zor. Hayalperest olmamak lazım. Sonuçta ortada rakamlar var. Ve seçimlerin de bir matematiği var ve gerçekçi analiz yapmak lazım.INTERNETHABER