TBMM (AA) - CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, 6 yaşındaki kız çocuğuna istismar iddiasıyla ilgili, "Sadece CHP değil, vicdanı kanayan, hangi görüşten olursa olsun, hangi yolda yürüyorsa yürüsün herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor." dedi.
Özkoç, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, 15 Haziran 2017'de Ankara'dan İstanbul'a başlattığı "adalet yürüyüşü"nün halen sürdüğünü; dün de 6 yaşındaki kız çocuğunun maruz kaldığı istismar için TBMM'den Adalet Bakanlığına yürüdüklerini söyledi.
Kız çocuğunun 30 Kasım 2020'de şikayetçi olduğunu ve tüm delilleri savcılığa sunduğunu belirten Özkoç, şöyle devam etti:
"Dava ne zaman açıldı; 30 Ekim 2022'de. Bu kadar açık ifadeler, deliller, fotoğraflar ortadayken bir davanın açılması nasıl oldu da tam 2 yıl sürdü? Bu kız çocuğu okuma yazma dahi bilmiyordu. Milli Eğitim Bakanlığı çocuğun zorunlu eğitime getirilmediğini nasıl bilemedi? Bir kız çocuğuna 13 yaşında nişan, 14 yaşında düğün yapılırken emniyet bunu gerçekten nasıl tespit edemedi? 14 yaşında istismar olayı hastanede ortaya çıktı. Savcı nasıl ve neden doğum kağıdı istemedi? Kemik yaşı tespitinde yerine 21 yaşında bir kadın sokuldu. 14 yaşındaki çocuğun görünümüne bakıp, 21 yaş kemik testi sonucunda savcı nasıl bu olaya göz yumdu?"
Aile ve Sosyal Politikalar ile Adalet ve İçişleri bakanlıklarının yıllardır konudan haberi olmadığını ve olayda ihmallerinin bulunduğunu savunan Özkoç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da konuyu, "bir kızımızın erken yaşta evliliği" diye tanımlayarak mağdur çocuğu değil bakanları savunduğunu iddia etti.
Özkoç, benzer bir olayla ilgili Meclis'te 2016'da araştırma komisyonu kurulduğunu, birlikte çalışan tüm partilerin, atılması gereken adımları belirlediğini ancak bugüne kadar istismarın önüne geçecek tek bir adım atılmadığını ileri sürdü. Özkoç, 6 yaşındaki kız çocuğuna istismar iddiasıyla ilgili AK Parti'nin, Meclis'te araştırma komisyonu kurulması yönündeki çağrısını da samimi bulmadıklarını dile getirdi.
"Bir daha bu ülkede böyle korkunç istismarların yaşanmaması için bu düzenin ortadan kalkması gerekiyor." diyen Özkoç, şöyle devam etti:
"Sadece CHP değil, vicdanı kanayan, hangi görüşten olursa olsun, hangi yolda yürüyorsa yürüsün herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor. Siyaset kurumu olarak bizler, Meclis, halk çığlığa sessiz kalmamalıyız, çözümün bir parçası olmalıyız. Kokuşmuşluğa, haksızlığa karşı mücadele etmeliyiz. Başka çocukların yanmaması için ışığımızı yükseltmeliyiz. Bu kadın en büyük saygıyı hak ediyor. Onun mücadelesine destek olma, sesini yükseltmek, yanında olmak zorundayız. İnsanlık görevimiz bunu gösteriyor. Bunun için CHP, Kılıçdaroğlu'nun önderliğinde mücadelesini sürdürmeye devam edecektir."
- "EYT'liler de bir gün 'Nebati mi? diye soracaklar"
CHP Grup Başkanvekili Özkoç, emeklilikte yaşa takılanlarla (EYT) ilgili çalışma tamamlanmadığı için alın teriyle çalışmış ve emekli maaşlarını hak etmiş 1,5 milyon kişinin haklarını alamadığını dile getirdi.
Milyonlarca kişinin bu konudaki hak ve talebinin iktidar tarafından görmezden gelindiğini savunan Özkoç, "Sarayın bakanları verdikleri çelişkili demeçlerle adeta onlarla dalga geçiyorlar. Hele Maliye Bakanı Nebati'nin bir gazetecinin sorduğu soruya karşılık, sanki hayatında hiç EYT'lileri duymamış gibi 'EYT mi?' diye cevap vermesi, 1,5 milyon EYT'liyi hayal kırıklığına uğratmıştır. Ama ben eminim EYT'liler de bir gün 'Nebati mi? diye soracaklar, o EYT'liler bir gün 'AKP mi?' diye soracaklar ve sandıkta ne gerekiyorsa onu yapacaklardır." ifadelerini kullandı.
- Başörtüsüne yönelik Anayasa değişikliği teklifi
Özkoç, Cumhur İttifakı'nın başörtüsüne yönelik Anayasa değişikliği teklifine destek verip vermeyecekleri sorusuna da cevap verdi.
Parti olarak başörtüsüne yönelik yasa teklifi verdiklerini anımsatan Özkoç, şunları kaydetti:
"Bu yasa, Meclis'in gündemine gelseydi sorun halledilmişti. Ama onlar aile birliğini korumak adı altında Medeni Kanun'da zaten var olan bir maddeyi de kelime anlamlarını değiştirerek tekrar bizim söylediğimiz yasaya ilave etmeye çalışıyorlar. Bunun amaçlarının ne olduğunu görmek lazım. Aslında toplumumuzun büyük bir kesimi 'başörtüsüyle bunun ne alakası var? Bununla başörtüsü niye yan yana getirildi? Yani başörtüsü yasası çıksaydı da bu eğer gerçekten çok acil bir meseleyse bu ülke için, bunu kendi içlerinde tekrar görüşselerdi' diyorlar. MYK'mız bunu en kısa zamanda görüşüp kamuoyuyla paylaşacaktır."
Özkoç, Beşiktaş Belediyesinde "rüşvet" soruşturmasıyla ilgili değerlendirmesi sorulması üzerine de "Bu konuda yasalara saygılı olacağız. Bir yerde usulsüzlük, yolsuzluk varsa araştıracaklar, bakacaklar, inceleyecekler ama bu olayda olduğu gibi değil. Bu olaya yaklaştıkları gibi değil objektif bakacaklar, yaklaşacaklar, siyaseten değil hukuki olarak yaklaşacaklar, eğer bir suçu varsa cezasını görecek." ifadelerini kullandı.