Muğla Üniversitesi Ögretim Görevlisi Selçuk Özdağ, BBP genel başkan yardımcısı olduğu dönemde rektör Şener Oktik'i, "Yücel Aşkın'ın arkasındayız." sözlerinden dolayı eleştirdi. 'Kademe ilerleme cezası' mahkeme tarafından durdurulan Özdağ, rektörün 2006 yılındaki 'Laiklik ve Cumhuriyet' yürüyüşünde CHP bayrakları altında görünmesini de eleştirdi. Danıştay, 2 yıl önceki kararından dönünce Selçuk Özdağ, yardımcı doçentlik sınavına gireceği sırada okuldan atıldı.
Üniversitenin çabası ve Danıştay'ın iki farklı kararıyla, 'konuşan akademisyen' susturuldu. CHP bayraklarının da taşındığı yürüyüşe katılan rektörü eleştiren Muğla Üniversitesi öğretim görevlisi Selçuk Özdağ'ın cezası meslekten atılmak oldu. Danıştay 8. Dairesi, Özdağ lehine 2 yıl önce verdiği karardan dönünce, üniversite yönetimi cezayı jet hızıyla işleme koydu. Doçentlik sınavına girerken atılma kararı tebliğ edilen Özdağ, 13 yıllık emeğinin heba edildiğinden yakındı.
Her şey, Özdağ'ın Büyük Birlik Partisi genel başkan yardımcısı olduğu dönemde Muğla Üniversitesi Rektörü Şener Oktik'in "Yücel Aşkın'ın (eski Van 100. Yıl Üniversitesi rektörü) arkasındayız." sözlerini eleştirmesiyle başladı. Rektörden, kendi elemanlarına sahip çıkmasını isteyen Özdağ, 'kademe ilerleme' cezasına çarptırıldı. Muğla İdare Mahkemesi cezayı durdurdu. Danıştay'dan da lehine sonuç çıkınca üniversite, karar düzeltme istedi.
Dava sürerken, 2006'daki Danıştay saldırısının ardından Muğla'da, Baro, ADD, ÇYDD, CHP, İP, DSP, DTP (kapatıldı) ve DYP, 'Laiklik ve Cumhuriyet' yürüyüşü düzenledi. Rektörün üniversite çalışanlarını internetten gönderdiği mesajla eksiksiz katılmaya davet ettiği yürüyüşte, CHP bayrakları öne çıkmıştı. Selçuk Özdağ, 'yürüyüşe katılmanın zorunlu kılındığı ve rektörün CHP teşkilatlarıyla yürüdüğü' eleştirisinde bulundu. Bu kez suçun tekerrürü gerekçesiyle Özdağ'a 'görevden çekilmiş sayılma' cezası verildi. İdare mahkemesi cezayı bozdu. Üniversitenin konuyu taşıdığı Danıştay 8. Dairesi ise ilginç bir karara imza attı. Önce aylardır önünde duran 'kademe durdurma' cezasıyla ilgili düzeltme başvurusunu sonuçlandırdı. Özdağ lehine olan 21 Ocak 2008 tarihli kendi kararını 30 Ekim 2009'da bozdu. Aynı gün, 'görevden çekilmiş sayma' cezasıyla ilgili üniversite talebini de haklı buldu; Özdağ'ın beyanlarını, "rektörü suçlayıcı ve bir siyasi parti (CHP) ile ilişkilendiren" mahiyette saydı. Hemen harekete geçen üniversite, atıldığını 25 Ocak'ta yardımcı doçentlik sınavına girmesine 10 dakika kala Özdağ'a tebliğ etti.
Yeniden dava açan Özdağ, cezanın idare mahkemesi kararı beklenmeden uygulanamayacağını belirtirken şunları söyledi: "Danıştay çelişkisi ilginç. Yürüyüş için YÖK'ten izin alınmadı. Rektörün 'katılın' mesajı var. Tertip komitesinde CHP, yürüyüşte CHP bayrakları var. Hepsi belgeli."
Üniversitenin çabası ve Danıştay'ın iki farklı kararıyla, 'konuşan akademisyen' susturuldu. CHP bayraklarının da taşındığı yürüyüşe katılan rektörü eleştiren Muğla Üniversitesi öğretim görevlisi Selçuk Özdağ'ın cezası meslekten atılmak oldu. Danıştay 8. Dairesi, Özdağ lehine 2 yıl önce verdiği karardan dönünce, üniversite yönetimi cezayı jet hızıyla işleme koydu. Doçentlik sınavına girerken atılma kararı tebliğ edilen Özdağ, 13 yıllık emeğinin heba edildiğinden yakındı.
Her şey, Özdağ'ın Büyük Birlik Partisi genel başkan yardımcısı olduğu dönemde Muğla Üniversitesi Rektörü Şener Oktik'in "Yücel Aşkın'ın (eski Van 100. Yıl Üniversitesi rektörü) arkasındayız." sözlerini eleştirmesiyle başladı. Rektörden, kendi elemanlarına sahip çıkmasını isteyen Özdağ, 'kademe ilerleme' cezasına çarptırıldı. Muğla İdare Mahkemesi cezayı durdurdu. Danıştay'dan da lehine sonuç çıkınca üniversite, karar düzeltme istedi.
Dava sürerken, 2006'daki Danıştay saldırısının ardından Muğla'da, Baro, ADD, ÇYDD, CHP, İP, DSP, DTP (kapatıldı) ve DYP, 'Laiklik ve Cumhuriyet' yürüyüşü düzenledi. Rektörün üniversite çalışanlarını internetten gönderdiği mesajla eksiksiz katılmaya davet ettiği yürüyüşte, CHP bayrakları öne çıkmıştı. Selçuk Özdağ, 'yürüyüşe katılmanın zorunlu kılındığı ve rektörün CHP teşkilatlarıyla yürüdüğü' eleştirisinde bulundu. Bu kez suçun tekerrürü gerekçesiyle Özdağ'a 'görevden çekilmiş sayılma' cezası verildi. İdare mahkemesi cezayı bozdu. Üniversitenin konuyu taşıdığı Danıştay 8. Dairesi ise ilginç bir karara imza attı. Önce aylardır önünde duran 'kademe durdurma' cezasıyla ilgili düzeltme başvurusunu sonuçlandırdı. Özdağ lehine olan 21 Ocak 2008 tarihli kendi kararını 30 Ekim 2009'da bozdu. Aynı gün, 'görevden çekilmiş sayma' cezasıyla ilgili üniversite talebini de haklı buldu; Özdağ'ın beyanlarını, "rektörü suçlayıcı ve bir siyasi parti (CHP) ile ilişkilendiren" mahiyette saydı. Hemen harekete geçen üniversite, atıldığını 25 Ocak'ta yardımcı doçentlik sınavına girmesine 10 dakika kala Özdağ'a tebliğ etti.
Yeniden dava açan Özdağ, cezanın idare mahkemesi kararı beklenmeden uygulanamayacağını belirtirken şunları söyledi: "Danıştay çelişkisi ilginç. Yürüyüş için YÖK'ten izin alınmadı. Rektörün 'katılın' mesajı var. Tertip komitesinde CHP, yürüyüşte CHP bayrakları var. Hepsi belgeli."