İSTANBUL (AA) - Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, "Yeni anayasayı yazarken MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ‘Şimdiki tıkanıklıkları açmanın yolu referanduma gitmek ve size yardımcı olacağım, en azından kısa yoldan bu işi gelin yapalım’ dedi. Evet çalıştık, getirdik, meclisten geçirdik, şimdi sizin huzurunuzda.’’ dedi.
Özhaseki, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sarıyer Kültür Merkezi’nde, muhtarlar, sivil toplum kuruluşları ve kanaat önderleriyle bir araya geldi.
Burada konuşan Özhaseki, Türkiye topraklarının yüzde 42’sinin deprem bölgesi olduğunu ve onun için Cumhurbaşkanının talimatı üzerine bununla ilgili 2012 yılında bir kentsel dönüşüm yasası çıktığını anlattı.
Armutlu ve Derbent bölgelerinde bir proje geliştirdiklerini ifade eden Özhaseki, önümüzdeki günlerde bu iki bölgede kentsel dönüşüme başlayacaklarını ve titizlikle konunun takipçisi olacaklarını belirterek, "O kentsel dönüşüm yasasında şu deniliyor: ‘Depreme hazırlıklı olalım. Evlerimizin yenileyelim, mahallelerimizi yenileyelim.’ Biz sağlam bina yaparsak deprem gelirse gelsin. Zaten insanlar depremden değil çürük binadan ölür. O yüzden de o beş yıldır süren yasa neticesinde Türkiye’nin birçok yerinde kentsel dönüşüm olmuş ama bunu biraz daha hızlandırmamız icap ediyor. Ve bu konuda yetki bakanlıkta. Eğer belediyeler çalışır, dönüşüm isterlerse bakanlar gelirler dosyalarına bakarız, karar veririz ve belediyelere yardımda bulunuruz. Burada sorunun temelinde şu var. Birincisi tapu meselesi. İkincisi evleriniz sağlıksız, bunların dönüşmesi lazım. Nasıl yapılacak? Kentsel dönüşüm alanı ilan etmekten başka çare yok. Hiçbir ilçe belediyesinin size tapu verme imkanı yok. Böyle bir şey yok. Söyleyenler yalan söylüyor. Şu anda kentsel dönüşümle ilgili bir riskli alan ilan edilmişse yetki olduğu gibi bakanlığımıza geliyor. Kanunu açıp okuyun. O zaman orada yapılması icap eden şu. Burada yıllardır oturan gerek tapusu olan, gerek ferdi gerekse müşterek tapusu olan veya olmayan ama üzerinde bir ev var, içinde oturuyorsa bir vatandaşımız, kardeşimiz başımızın tacı deyip onu hak sahibi göreceğiz. ‘’diye konuştu.
Fikirtepe’deki kentsel dönüşüme de değinen Özhaseki, "İşin içine birçok insan girmiş, işi çamur haline getirmişler, ortada bırakmışlar. On senedir insanlar mağdur. Yarısının evleri yıkılmış yarısı yıkılmamış ama kalanların içerisine tinerciler girmiş, aileler giremiyor doğru dürüst. Bir taraftan inşaatlar başlamış, bir taraftan müteahhitler birbirine girmiş. Her taraf karma karışık, binlerce insan mağdur. Orada risk aldık. Batan müteahhitlerin ellerinden haklarını aldık. Ki insanlara evlerini biz yapıp verelim diye. Ne yapalım batmış müteahhit, adam mağdur evleri yıkılmış. Ve orada çözüm bulduk, geçtiğimiz günlerde Başbakanımızla gittik tam 10 bin konutun temelini attık.’’ ifadelerini kullandı.
- "Hırsız içeride olunca kapı kilit tutmuyor"
Türkiye’nin çok zor dönemlerden geçtiğini ve son iki yıl içerisinde PKK belasının artık bittiğini kaydeden Özhaseki, "Çünkü bunlar çukurlar kazıp, paçavraları bayrak diye çekip, sonra seçimleri de bahane ederek biraz o dönemki zaafı kullanarak devlet kurmaya kalktı. Daha doğusu ülkemizi parçalamaya kalktılar. Bizi birbirimize düşürmeye kalktılar. Sert bir şekilde üzerilerine gittik, o kazdıkları çukurlara bunları gömdük ve işi bitirdik. Dağları temizledik. Sınır ötesini temizliyoruz ki bize tehdit oluşturmasınlar" dedi.
FETÖ’nün devlet içindeki yapılanmasına değinen Özhaseki, şunları söyledi:
"Bakın bu bitiyor arkasından bir FETÖ belası başladı. Bu FETÖ belası işin garip tarafı daha tehlikeli. Niye? Hırsız içeride. Hırsız içeride olunca kapı kilit tutmuyor. Böyle bir sıkıntı var. Bize geldiler Müslümanız, biz hizmet eriyiz, verin çocuklarınızı okutalım, zenginlere zekatınızı, hayrınızı bize verin dediler. Biz de yüzlerine baktık, herkes ne düşünüyorsa ben de onu düşündüm. Ben aslında bunlara bir metre kare vermemiş birisiyim ama yine de herkes gibi sempatiyle baktık yalan mı söyleyelim. Bir gecede kurt adama dönüştüler, milleti bombaladılar, milletin meclisini bombaladılar. Emir aldıkları ülkeye hizmet için sadece iradesine sahip çıkan masum kardeşlerimizin kurşunlar sıktılar. İşte bunların da altından kalktık. Nasıl kalktık? Önce Allah’ın lütfü, kim ne derse desin. İhtilal denemesi Türkiye’de ilk defa başarısız oldu. Sonra liderimizin duruşu, yiğitliği. Devlet içinde yuvalanan bunların 90 bin tane tipini belirledik ve dışarı attık. Devletin içine gizlice sızmışlar, devlete hizmet ettikleri yok, efendilerine hizmet ediyorlar."
- "Yeni sistemde Cumhurbaşkanı attığı her imzadan sorumlu"
16 Nisan’da gerçekleşecek olan referandumun önemine değinen Özhaseki, "Bu referandum sürecinde bu işi önemli gördüğümüz için de özellikle gittiğimiz her yerde anlatmaya gayret ediyoruz. Özetle söylüyorum. 18 maddeyi tek tek anlatacak değilim. Darbe ürünü olan bir anayasadan herkes şikayetçi olmaya başladı. Fakat mecliste çoğunluğumuz olmadığı için getirip bu konuyu biz orada milletin huzuruna doğrudan oylamaya sunamıyoruz. Kendi içimizde bir karar aldık genel merkezimizde. Anayasamızı yazalım, dönelim millete diyelim ki ‘Kardeşim bak bizim anayasamız bu, çağdaş anayasa bu, doğru anayasa bu. İnşallah fırsat bulursak bunu anayasa olarak geçeceğiz meclisten.’ diye gösterelim. Bunu yazarken MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ‘Şimdiki tıkanıklıkları açmanın yolu referanduma gitmek ve size yardımcı olacağım, en azından kısa yoldan bu işi gelin yapalım’ dedi. Evet çalıştık, getirdik, meclisten geçirdik, şimdi sizin huzurunuzda. Ne murat ediyoruz bundan, üç amacımız var bundan. Birincisi iki başlı sistemin artık bitmesi lazım. İki başlılık sürdürülemiyor. İkinci sebebi istikrar lazım. İstikrar demek önünü, geleceği görmek demek istikrar demek yatırım demek, yurt dışından sermayenin akışı demek. Sonuncusu ise bu vesayet sisteminin çökmesidir.’’ diye konuştu.
Yeni getirilecek sistemde attığı her imzadan sorumlu bir Cumhurbaşkanının olduğuna dikkati çeken Özhaseki, "Cumhurbaşkanının cezai sorumluluğu var, hukuki sorumluluğu var. Yani attığı her imzadan sorumlu. Hangisi diktatörlük Allah aşkına. İki tane artı yetki veriliyor yeni cumhurbaşkanına. Birisi bütçe sunmak, ikincisi de kararname çıkarma yetkisi. Kararname nedir, anayasa mıdır, kanun mudur? Yok. Kararname kişi hak ve özgürlükleri hakkında çıkmaz. Hiçbirimizin özgürlüğünü bağlayacak şekilde kararname çıkmaz. Söylediklerim anayasa hükmü. Siyasi haklar ve ödevler hakkında kararname çıkmaz. Sadece yürütmede işlerin daha hızlı yürüyebilmesi için çok çabuk karar verebilmek için bakanlıklar arası, genel müdürlüklerin değişimi için, birisinin atanması, gelmesi, gitmesi hikayesinde kararname yetkisi veriyor" şeklinde konuşmasını tamamladı.
Bakan Özhaseki’ye konuşmasının ardından çiçek takdim edildi.