Genelkurmay eski 2. başkanı Çevik Bir'in Ergenekon savcısı Zekeriya Öz tarafından Mehmet Eymür'ün 17 Haziran 2008 tarihinde alınan ifadesindeki suçlamalar nedeniyle sorgulandığı ileri sürülüyor. PKK'yı Ergenekon kurdu ve yönetiyor suçlamalarını örtülü olarak yanıtlayan Eymür, Bir hakkında köstebeklik yapma ve sorumlusu olduğu birimlerde yabancı servislere çalışan subayların olduğunu vurguluyor.
Mehmet Eymür'ün hem Terörle Mücadel Şubesine hem de Zekeriya Öz'e verdiği ifadelerde dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir'i Öcalan'a karşı yapılacak devlet operasyonunu PKK'ya sızdırmakla suçluyor. Tansul Çiller'in özel çağrısıyla Sönmez Köksal döneminde MİT Özel İstihbarat biriminin başına getirilen Mehmet Eymür'ün terör örgütü PKK'nın lideri durumundaki Apdullah Öcalan'a yapılacak suikastin çeşitli şekillerde PKK'ya sızdırıldığını, bunun sorumlusunun da Çevik Bir olduğunu açıkça anlatıyor.
Öcalan'ı öldürmek için birkaç yol denediklerini anlatan Mehmet Eymür ilk olarak Öcalan'ın Şam'da kaldığı yeri tespit ettiklerini, daha sonra da her gün gittiği Şam havalimanı yakınlarındaki Mahsun Korkmaz 2 akademisine gittiğini anlatıyor. Önce Mahsun Korkmaz akademisinin altına tünel kazarak gitmek istediklerini, bunun için de özel birlik oluşturarak Ereğli'ye gönderip kazma kürek eğitimi için maden ocaklarında çalışma yaptıklarını, ancak bu ekibin yaptığı çalışmanın sızdırılması üzerine vazgeçtiklerini belirtiyor.
Daha sonra da Genelkurmay aracılığı ile Gölcük Donanma Komutanlığından suikastte kullanılmak üzere 1 ton patlayıcı alarak bir minibüs hazırladıklarını, birkaç gün sonra da "Cumhuriyet gazetesinde MİT bir ton patlayıcıyı ne yapacak" haberi çıktığını bunun sorumlusunun da Genelkurmay 2. başkanı Çevik Bir olduğunu izah ediyor. Öcalan'ı yaklamak için MİT, Genelkurmay ve emniyet içinden gelenlerle özel bir birlik oluşturduklarını, ekibin çalışmaya başlayacağı zaman "Özel bir ekibin Suriye'ye gönderileceği" haberleri basında çıktığı için ekibin biribirine düştüğü bu yüzden de emniyetten gelenlerin aradan çekildiklerini dile getirdi. Öcalan'a karşı hazırlanacak suikastin de çok gizli olarak hazırlanmasına rağmen dinlemeye aldıkları yurtdışı telefonu ile Genelkurmay İstihbarat başkanı tarafından Şam askeri ataşesine mesaj verilir şekilde iletildiğini açıkladı.
MEHMET EYMÜR'ÜN ÇEVİK BİR İLE İLGİLİ İDDİALARI
Mehmet Eymür Zekeriya Öz'e verdiği ifadede iddialarını şu şekilde sıraladı: "1988 yılında kamuoyunda birinci MİT raporu olarak bilinen rapor nedeniyle Milli İstihbarat Teşkilatı dışında Başbakanlığa bağlı bir yere atanacağım bildirilince kendi arzumla istifaen emekliliğimi isteyerek ayrıldım. 1994 yılında aldığım teklif üzerine tekrar Milli İstihbarat Teşkilatına döndüm.
ÖZEL İSTİHBARATIN HEDEFİ ÖCALAN'DI
O tarihte Başbakan Tansu ÇİLLER MİT Müsteşarı da Sönmez KÖKSAL Beydi. Başında bulunduğum özel istihbarat dairesinin ana hedeflerinden biriside PKK'nın başı Abdullah Öcalan'dı. Görevi devraldığımda Bekaa'daki kampını kapatmış olan Öcalan'ın ne MİT'de nede diğer güvenlik birimlerinde nerede olduğuna dair bir bilgi yoktu.
ÖCALAN İÇİN HERKESE PARA KAPTIRILMIŞ
O tarihe kadar Çeçen mafyası, Belçika'lı emekli özel harpçiler, İngiliz bir istihbaratçı gibi çeşitli kişilere paralar verilerek Öcalan'ın tespiti ve etkisiz hale getirilmesi çalışmaları yapılmış hiç birisinden netice alınamamıştı.
GÖREVE BAŞLAYINCA ÖCALAN'IN HER ŞEYİNİ ÖĞRENDİK
Göreve başladıktan kısa bir süre sonra Öcalan'ın Şam'da ikamet ettiği, kullandığı ve hemen hemen her gün gittiği Şam havaalanı yakınındaki Mahsum Korkmaz 2 kampı gibi yerleri tespit ettik. Buralarda gözetleme ve takip faaliyetleri yaptık, hatta arkadaşlarımızı kampın altına tünel kazmak için Ereğli'ye tünel kazma eğitimi almak üzere yolladık ancak bu çalışmanın faydalı olmayacağı kanaatine vardığımız için durdurduk. Neticede Abdullah Öcalan'ı etkisiz hale getirmek için yapılan birkaç teşebbüs bölücü başının zırhlı araçla gezmesi hareketsiz olması ve bölgenin güvenlik özellikleri nedeniyle etkisiz kılma çalışmaları gerçekleşmedi.
ÖCALAN'A SUİKAST BAŞARILI OLMADI
Neticede üst makamların olurları ile daha büyük bir operasyona başladık, bu dönemde MİT'in kontrolündeki bölgede asker ve polisinde katılımıyla bu operasyon için müşterek faaliyet grubu diye bir grup kurduk. Daha sonra Suriye'ye özel bir ekibin gönderildiğine dair basında haberler çıkınca polis aramızdan çekildi. Neticede bir minibüse yerleştirilmiş bir ton kadar C4 patlayıcıyla bir eylem planlandı. İllegal bir şekilde sınırdan geçirerek bu aracı Suriye'ye soktuk. Araç planlandığı şekilde kampın önüne bırakılmadığı için eylem tam olarak hedefine ulaşmadı.
ÇEVİK BİR SUİKAST TİMİNDEKİ ASKERLERİ GERİ ÇEKTİ
Bütün bu süreç içerisinde hem kendi teşkilatım içerisindeki bazı kişilerden hemde teşkilat dışındaki bazı kurumlarda çalışan görevlilerin Öcalan'a yönelik bu faaliyeti sabote etmek için bazı engellemelerde bulunduklarına şahit oldum. Hatta Genel Kurmay ikinci başkanı Çevik Bir, özel olarak kurduğumuz birlikteki elemanları eğitim zamanları geldiği gerekçesiyle geri çekti. Bu engellemelerin dış istihbarat servislerinin etkisinde olan bazı görevlilerce yapıldığı kanaatini taşımaktayım.
ÇEVİK BİR'E ÖCALAN SUİKASTİNİ SIZDIRDI SUÇLAMASI
Burada örnek vermek gerekirse Genel Kurmay Başkanlığı kanalıyla Gölcük'ten aldığımız patlayıcı malzeme bir veya birkaç gün sonra Cumhuriyet gazetesinde "Mit bir ton patlayıcıyı ne yapacak, neden verildi" şeklinde haber konusu oldu. Burada amacın bir yerlere mesaj vermek olduğu çok açıktır.
EYMÜR GENELKURMAY İSTİHBARAT BAŞKANINI DİNLEDİ
Biz PKK'yı bitirmeye yönelik bu çalışmayı yaparken takibimizde olan yurtdışı telefonuna şöyle bir görüşme düştü. İnternet sitemde de yazmış olduğum ve burada da anlatmak istediğim Dönemin (1996-97) Genel Kurmay İstihbarat Başkanı ve Şam'daki askeri ateşe arasındaki görüşme raporu önümüze geldi; burada Genel Kurmay İstihbarat Başkanı Suriye'ye ekipler yollandığını, Apoyu ipe bağlayıp sürükleye sürükleye getirecekleri konuşulmuş, konuşmaları dinleyenlerin bunu bir mesaj verir gibi askeri ateşenin söylediğini okuduk. O zamanki müsteşarımız Sönmez KÖKSAL bu konuşmayı hayretle karşılayarak bildiğim kadarıyla Genel Kurmay Başkanı'na bildirdi." dedi.
ERGENEKON SORUŞTURMASINDA İKİ YERDE DAHA GEÇİYOR
Mehmet Eymür'ün verdiği bu ifade dışına Genelkurmay eski 2. başkanı Çevik Bir'in adı iki yerde daha geçiyor. Çevik Bir Türkiye'yi 28 Şubat sürecine hazırlayan Batı Çalışma Grubu raporları da Ergenekon'un 2. iddianamesi eklerinde delil olarak bulunuyor. Ayrıca 1. Ergenekon iddianamesi sanıkları arasında yargılanna Mehmet Adnan Akfırat'te ele geçirilen bir başka darbe planındaki şemada da Genelkurmay başkanı olarak yer alıyor.