Başbakan Yardımcısı Arınç, imam hatip liseleriyle ilgili olarak, "Bu okulların mezunlarından öyle güzide, öylesine çalışkan, başarılı insanlar yetişti ki artık 'cenaze yıkayacak imam mı olacaksın? diye sormuyorlar, 'Tayyip Erdoğan gibi Başbakan mı olacaksın' diyorlar" dedi.
Arınç, Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan Gemlik Anadolu İmam Hatip Lisesi Spor Salonu'nun açılışında düzenlenen törende konuştu.
BI OKULLAR BİR MECBURİYETTEN KURULDU
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Türkiye'de imam hatip liselerinin, ilahiyat fakültelerinin kuruluşunun 60 yıla yaklaştığını belirterek, bu okulların bir mecburiyetten kurulduğunu söyledi.
Bazı dönemler çok acı günlerin yaşandığını vurgulayan Arınç, şöyle devam etti: "Bu okullara kötü gözle bakanlar, geldiler, tehlike olarak gördüler, irtica yuvası olarak isimlendirdiler, büyük yanlış ve haksızlık yaptılar. Sırf bu okulları kapatmak için meslek liselerinin idamına fetva çıkardılar. Türkiye, böyle bir karanlık dönemi yaşadı. Şimdi o dönemden hesap soruluyor ve savcılar soruşturma yapıyor. İmam hatip liseleri, özel liseler değil. Milli Eğitim Bakanlığımıza bağlı ve denetiminde okullardır. Kitaplarını devlet veriyor, öğretmenlerini devlet tayin ediyor, müfredatlarını devlet hazırlıyor.
Aynen düz liselerde, Anadolu, fen, öğretmen, ticaret turizm meslek, güzel sanatlar ve spor liselerinde olduğu imam hatip liseleri de devletimizin milli eğitim politikası içinde öğrencilerimizin yetişmesi için öngördüğü okullarımızdır. Ne ikinci ne üçüncü ne de beşinci sınıftır. İçinde imam ve hatip kelimesi var ya bir türlü affedilememiştir, bir türlü bağışlanamamıştır. Adı değişse ne olur, ayeti kerime yok değişebilir. Belki çok da iyi olur. İmam hatip lisesi denmesi 60 yıl önceki maziye dayanıyor."
Arınç, Anadolu insanının çocuklarının en iyi okullarda, en iyi öğretmenlerle, en iyi ders kitaplarıyla yetişmesini istediğini dile getirerek, "Akıllı olsun iyi yetişsin, üniversiteye gitsin, memleketine hizmet etsin. Bir ölçüde dininden maneviyatından uzak kalmasın. 3-5 dersin okutulmasıyla fazladan, çocuklarımız, manevi hayatlarında, milli ve kültürel değerlerinde biraz daha fazla iyi yetişsin. Halk bunu istedi. 1950 öncesi ve sonrası bu düşünce kabul gördü" diye konuştu.
"Siz cenaze mi yıkayacaksınız?"
Arınç, bu dönemde imam hatiplerde eğitim gören çocukların şanslı olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti: "Bu okullar, ilk açıldığında çocuklar hangi okula gittiğini söyleyemiyordu. 'İmam hatipte okuyorum' dediklerinde 'Siz cenaze mi yıkayacaksınız?' diye soruyordu birileri, 'para toplayan imamlardan mı olacaksınız? diyorlardı. Bütün bunlar karşısında, bu gencecik yavrular, başları dik, alınları açık, 'bu okullarda okuyacağım, daha fazlasını okuyacağım, ülkeme anne babama yararlı olacağım' dediler. Ama toplum içinde kendileriyle alay edilen, küçümsenen bir varlık olarak bugünlere kadar geldiler. Çok şükür bu okulların mezunlarından öyle güzide, öylesine çalışkan, başarılı insanlar yetişti ki, artık 'cenaze yıkayacak imam mı olacaksın? diye sormuyorlar, 'Tayyip Erdoğan gibi Başbakan mı olacaksın' diyorlar."