Bülent Arınç CNN Türk'te katıldığı bir programda gazetecilerin gündeme yönelik sorularını cevaplandırdı.
Arınç bazı Cemaat mensuplarına daha önce söylediği sözleri ve okuduğu bir hadis-i şerifi anlattı. Ancak kendisi hakkında "şirk koştu" denildiğini belirtti, "aptal insanlar" dedi, o sözlerine yeniden açıklık getirdi.
Arınç şöyle konuştu:
Ben en çok bunları tanıdığımı, bunların da beni sevdiğini zannederim. Çünkü Hocaefendi'den güzel şeyler duydum. Arkadaşlarımız da bana her zaman sevgilerini ifade ettiler.
FİTNE UYARISI YAPTIM
Ben onların anlayacağı dilden iki şey söyledim. Dershaneler konusunu konuşurken "arkadaşlar" dedim. İki tarafa söylüyorum "ortada bir fitne var. Fitne ateşi büyüyor. Lütfen bu ateşi söndürmeye çalışalım, büyütmeye çalışmayalım."
Ve onlara bir hadis-i şerif okudum. Çok iyi bildikleri bir hadis okudum.
"Öyle bir gün gelir ki, fitne çıkar. Müslümanlar birbirine düşer. O zaman kim ayaktaysa otursun. Konuşuyorsa sussun."
Yani herkesi sükunete davet eden çok güzel bir hadis-i şerif. Ben bunu söylediğim zaman zannettim ki,"ortada fitneyi çıkarmak isteyenler var, biz susalım, onlar da susarlar. Biz kucağımızı açalım, onlar da kucaklarını açarlar" diye düşünecekler.
O ÇOK GEVEZE İNSANLAR "FİTNE" SÖZÜNÜ ÜSTLERİNE ALINDILAR
Böyle olmadı. O camiadan yine o çok geveze insanlar -televizyonda, basında ya da sağda solda konuşan insanlar- benim bu sözümü kendi üstlerine alındılar "biz fitne çıkarmıyoruz, dershaneleri savunmak fitnecilik mi" dediler.
Ben bu lafı söyledikten bir buçuk ay sonra Ali Bulaç kendi gazetesinde, bu hadis-i şerifi de başa koyarak aynen benim söylediğimi yazdı. Ama ba'de harabü'l-Basra (Basra harap olduktan sonra, yani iş işten geçtikten sonra). Benim o sözüme dikkat etmeleri gerekiyordu, etmediler.
"ARINÇ ŞİRK KOŞUYOR" DEDİLER
İkincisini daha yüksek sesle söyledim. Bursa'dan söyledim. Dedim ki bakın, "bu camia, cemaatler sosyolojik varlıklardır. Hepsi bu ülkenin insanlarıdır. Ama siz dini bir cemaat olarak kendinizi görüyorsanız, geçmişte yaşadıklarınıza bakın, 11 seneden beri yaşadıklarınıza bakın."
Ve iki cümle söyledim. "Siz varsanız biz varız, biz yoksak siz de yoksunuz".
Dediler ki, "vaay, biz senden yüz sene evvel de vardık, senden yüz sene sonra da olacağız. Bülent Arınç şirk koşuyor" dediler.
APTAL İNSANLAR!
Aptal insanlar! Bu kadar söylüyorum. Bu şirk koşmak olabilir mi?
SENİN LİDERİNE "FETOŞ" DİYE HAKARET EDİYORLARDI!
Ben sana birşey söylüyorum bak. 11 sene önce ağır cezalarda yargılanan Fethullah Gülen Hocaefendi için dua ediyordun, koşuyordun. Senin liderine "fetoş" diye hakaret ediyorlardı. "Fethullahçılar" diye sizi bir grup haline getirmişlerdi. "F-Tipi Örgütlenme"ydiniz siz. Ve size herkes sevgiyle bakarken devletin en üstündeki yargı organları, bürokraside ne varsa sizi düşman olarak görüyordu.
Başörtüsü meselesi böyleydi, üniversiteler böyleydi, bürokraside nefes alamıyordunuz, hocaefendinize "örgüt lideri" diyorlardı. Ağır cezalarda, DGM'lerde yargılanıyordunuz.
11 seneden beri bu var mı? "Süleymancı" dediğimiz kardeşlerimiz, kursları kapatılıyordu. Saçma sapan bir dua vermişlerdi. Bilmem hangi kursta bir and içme töreni gibi. Hepsi yargılandılar. Kur'an kursları kapatıldı. Başka camialar...
SUÇ ALETLERİ TAKKEYDİ, TESPİHTİ, RİSALE-İ NUR'DU!
Türkiye öyle günler yaşadı ki, sadece 28 Şubat değil. 10 sene, 20 sene, 30 sene evvelinden 163. madde vardı. Ben elli tane dava takip ettim 163'ten. Suç aletleri takkeydi, tespihti, Risale-i Nur'du.
KIZIM BAŞÖRTÜSÜ İÇİN PSİKOLOJİK TEDAVİ GÖRECEK NOKTAYA GELDİ
"Allah" diyen insanlar yorumlar yapılmak suretiyle mahkum ediliyordu. 11 seneden beri böyle bir şey var mı? Benim kızım psikolojik tedavi görecek noktaya geldi başındaki başörtüsü yüzünden. Şimdi böyle bir şey var mı? 1999'da Merve Kavakçı "dışarı, dışarı" diye atıldı, hakaretler yedi, milletvekilliği mazbatası elinden alındı. Şimdi 5 tane bayan milletvekili arkadaşımız var(başörtülü). 11 sene önce bu var mıydı?
HERKES "ÖCÜ" DİYE BAKARKEN SİZİN YANINIZDA BEN VARDIM
Şunu söylüyorum, siz varsanız biz varız diyorum. Biz özgürlükleri geliştirdikçe sizlere geniş imkanlar sağladıkça siz varlığınızı büyütüyorsunuz. Herkes sizden korkuyordu, ben yurtdışına gittiğim zaman tek başına okullarınızı ziyaret ediyordum. Türkçe Olimpiyatları'na başladığınız zaman Meclis Başkanı olarak ben size sponsor oldum. Ödül verdim.
Herkesin "öcü" diye kaçtığı yerde, ben Meclis Başkanı'yım. Güzel işler yapıyorsunuz sizi kucaklıyorum dedim. Siz de bana teşekkür üstüne teşekkür, dua üstüne dua yaptınız. Bu dönemde oldu bunlar. Kıymetini bulun diyorum. Kendi varlığımızı sizin varlığınıza bağlıyorum. Bunun şirk neresinde be hey adamlar.
GÖZLERİ KAN ÇANAĞINA DÖNMÜŞ
Sonra başka şeyler daha söyledim anladım ki, gözleri kan çanağına dönmüş, hiç bir doğruyu görmek istemiyorlar.stargazete.com