Cem Uzan'ın akıl almaz cinliği

Cem Uzan’ın, yurtdışına kaçmasına neden olduğu belirtilen villasının havuzunda bulunan kontörlerle ilgili açılan ‘kontör kartı dolandırıcılığı’ davasında...

Uzanlara ait İmar Bankası'nın içinin boşaltıldığı ve 7 milyar liralık mevduatın gizlendiğinin ortaya çıkması sonrasında grup şirketlerine Temmuz 2003'te Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından el konulmuş, TMSF'ye geçen Uzan şirketi Telsim'in kontör kartları, Cem Uzan'ın evinin bahçesindeki havuzda (19 Şubat 2004) bulunmuştu. Bu olaydan sonra da Cem Uzan hakkında dava açılmıştı.

Edinilen bilgilere göre bu dava, TMSF avukatları ile Cem Uzan ve avukatları arasında tam bir zaman yarışı şeklinde geçti. Kontör dolandırıcılığı davasında hakkında 5 yıl hapis istemiyle yargılanan Cem Uzan, mahkemeyi oyalamak ve zaman aşımından kurtulma taktiği izledi. Suç tarihi 26 Ağustos 2003 olan dava bu taktikler sonucu 6 yıl sonuçlanamadı. TMSF avukatlarının yoğun uğraşıyla 7.5 yıllık zaman aşımının dolmasına 1.5 yıl kala sonuçlanabildi ve Cem Uzan'la aynı davada yargılanan diğer kişilere 3.5'ar yıl hapis cezası verildi.

Dava öncesinde karar tarihini geciktirmeye çalışan Cem Uzan'ın davayı 'zaman aşımı'na uğratma çabaları karar verildikten sonra da devam etti. Kararın tebligatını geciktirmeye çalıştı. 3.5 yıl hapis cezası kararının tebligatının yapıldığına ilişkin 'ek', dosyadan anlaşılmayan bir şekilde kayboldu.

Bilirkişi uzatması

Davanın görüldüğü Küçükçekmece 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde duruşmalar başladığında Uzan tarafının ilk taktiği, havuzda bulunan kontörlerin değerinin saptanması için bilirkişi atanması oldu. Mahkeme bu talebi kabul etti. Bu konunun zaman alacağını farkeden TMSF avukatları devreye girerek piyasada fiyatları zaten belli olan kontörler için böyle bir tespit için bilirkişi atanmasının gereksiz olduğu konusunda mahkemeyi ikna etti, bilirkişi atanmasından vazgeçildi.

Heyet değişikliği

Arkasından, zaman aşımıyla sonuçlanan davaların birçoğunda rastlanan avukat ve heyet değişikliği problemi ortaya çıktı. Uzan tarafı avukat değiştirdi ve yeni avukat her seferinde dosya için zaman talebinde bulundu. Hakim değişikliği de davanın sonuçlanmasını geciktirdi.

TMSF avuktalarının yoğun çabasıyla davada geçtiğimiz haziran ayında dosyanın tamamlanması aşamasına gelindi ve heyet, 15 Haziran 2009 günkü duruşmada kararını açıkladı. Cem Uzan 3.5 yıl hapis cezası aldı.

Adli tatilden 1 gün gönce

Mahkemenin kararını açıklamasından sonra hukuken kararın yazımı gerekiyordu. Bu işlemin yaklaşmakta olan adli tatile takılması olasılığı vardı. TMSF avukatları bir kez daha devreye girerek, kararın tatilin başlamasından bir gün önce (29 Temmuz 2009) yazımını sağladı. Ancak gerekçeli kararın tebliğatı adli tatil süresince askıya alındı. Tebligat eylül ayına kaldı.

TMSF takibe aldı

Kararın, Cem Uzan ve diğer sanıklara tebligatını özel olarak takibe alan TMSF avukatları şaşırtıcı bir durumla karşılaştı. Dosyayı inceleyen TMSF avukatları kararın Cem Uzan dışındaki kişilere 2 Eylül günü tebliğ edildiğini tespit etti. Kararın Cem Uzan dışındaki tüm sanıklara tebliğ edilirken, iddianamenin bir numaralı sanığına tebliğ edilmemiş olmasına anlam veremeyen avukatlar konuyu araştırdı.

Dosyadaki evrak kaybolmuş

Dosyada kararın Cem Uzan'a tebliğ edildiğine dair evrak ekini göremeyen avukatlar durumu araştırmaya başladı. Yapılan araştırmada kararın aslında Cem Uzan'a tebliğ edildiği, ancak tebligat ekinin dosyada bulunmadığı saptandı. Avukatlar dosyada tebligat ekinin olmadığını ortaya çıkarınca PTT'de araştırma başlatıldı. PTT'deki kayıtlarından Küçükçekmece 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 3.5 yıllık hapis kararının tebliğ edildiğini belirleyen avukatlar, tebligatın yapıldığına ilişkin kaydın fotokopisini mahkemeye verdi. Mahkeme de geçen hafta başında dosyayı onanmak üzere Yargıtay'a gönderdi.

Taktik tutmadı, kaçtı

TMSF avukatlarının girişimiyle zaman aşımından yararlanma girişimi şimdilik tutmayan Cem Uzan, hapis cezası tehdidiyle karşı karşıya kaldı. Dava Yargıtay'da Şubat 2010'da görülecek. Onaylanması halinde Cem Uzan'ın hapse girmesi gerekecekti. Ancak avukatlarıyla yaptığı değerlendirmede, hapse girerse, 10'larca milyarlık tahkim davalarını takip edemeyeceğini düşünen Cem Uzan, ailesiyle birlikte yurtdışına kaçtı.

Karar onaylanmazsa...

Bu davada zaman aşımı suç tarihinden başlayarak 7.5 yıl olarak hesaplanıyor. Suç tarihi olan 26 Ağustos 2003'ten sonraki 7.5 yıl, 26 Şubat 2010'da doluyor. Yargıtay kararı bu tarihten önce verilmezse zaman aşımından kurtulma olasılığı hâlâ var. Ayrıca Yargıtay, mahkeme kararını bozarsa yeni bir süreç başlayacak. Bu kez dosyasının zaman aşımı süresi hukuken 10 yıla çıkacak. Bu süre içinde dosyanın yerel mahkemede tekrar görülmesi ve Yargıtay'da onaylanması gerekecek. 10 yıllık süre de 26 Ağustos 2012'de doluyor.


Havuzda 58 milyon liralık kontör

Cem Uzan'ın yurtdışına kaçmasına neden olan kontör davası, İstanbul- Çubuklu'da bulunan villasındaki havuzun içinde 58 milyon liralık kontör kartının bulunmasıyla başlamıştı. Kartlar 19 Şubat 2004'teki operasyonda ele geçirilmiş, araştırmalarda 26 Ağustos 2003'te gizlendiği belirlenmişti. Küçükçekmece Savcılığı'nın yaptığı soruşturma üzerine Cem Uzan ve ilgili kişiler hakkında 'dolandırıcılık' iddiasıyla 5 yıl hapis istemiyle Ocak 2005'te dava açılmıştı.

Küçükçekmece 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan dava Haziran 2009'da sonuçlandı.
Cem Uzan, kontörleri çalınmaktan korumak için sakladığını söylemişti.

Milliyet

Gündem Haberleri