Çelik, TBMM Genel Kurulunda, öğrenci affına ilişkin tasarının yasalaşmasından önce eleştirileri yanıtladı.
Bakan Çelik, 25 yılda 12 öğrenci affı çıkardıklarını belirterek, bunun, TBMM'den yaklaşık 2 yılda bir af çıktığı anlamına geldiğini bildirdi.
Çıkan af yasalarından 7'sinin, 1980'den, yasanın çıktığı tarihe kadar ilişiği kesilen öğrencileri kapsadığını anımsatan Çelik, bu yasayı da tekrar 1980'e taşımanın anlamlı olmadığını düşündüklerini ifade etti.
Başarısız öğrencileri kader, sistem kurbanı olarak nitelendirmenin, popülist yaklaşım olduğunu kaydeden Çelik, başarısızlığın tek nedeninin, ekonomik olmadığını vurguladı. Çelik, ''hali vakti yerinde, yediği önünde yemediği arkasında'' bir çok kişinin de başarısız olduğunu dile getirerek, başarısızlık nedenleri arasında disiplinsizlik, isteksizlik, öğrencinin yanlış tercihi sonucu fakülteye ısınamamasının da yer aldığını söyledi. Ekonomik nedenlerin de yabana atılamayacağına işaret eden Çelik, ''Bir daha TBMM önüne bir af yasası gelmemesini temenni ederim'' dedi.
TBMM iradesiyle öğrencilere bir hak verildiğini, fırsat tanındığını dile getiren Çelik, öğrencilerin bu fırsatın kıymetini bilerek, iyi kullanması gerektiğini kaydetti.
-''PANSUMAN OLACAK AMA REFORM OLMAYACAK''-
''YÖK Yasasını değiştirmemiz gerekiyor'' diyen Bakan Çelik, şunları ifade etti:
''2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu, Türkiye'ye uyan bir elbise değil, 130 üniversitenin ihtiyacını karşılayacak bir kanun değil, değiştirmek gerekiyor. Bunu değiştirmemiz, köklü reform yapabilmemiz için de Anayasanın ilgili maddelerinin değiştirilmesi gerekiyor. Anayasa değişikliği olmadan hazırlanan YÖK yasa tasarısı, pansuman önlem, restorasyon olacak ama asla bir reform olmayacak.''