AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, CHP Genel Başkanlığı görevinden istifa eden Deniz Baykal'ı savcılara yardımcı olmaya çağırdı. Çelik, Baykal'ın hükümetleri hakkında ağır eleştirilerde bulunulduğunu belirterek, gerekirse hukuka başvuracaklarını söyledi.
Çelik, Başbakan Erdoğan'ın CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile ilgili kasetle Başbakan Erdoğan'ın olayın başından beri büyük bir nezaket ve hassasiyet gösterdiğini belirterek şöyle devam etti:
"Sürecin başından beri sayın Başbakanımız büyük bir hassasiyetle ve nezaket göstermiştir ve bir başbakana, bir insana yakışan ne ise onu kesinlikle yapmıştır. Fakat maalesef sayın başbakanın, hükümetimizin partimizin, parti mensuplarımızın gösterdiği bu hassasiyet, nezaket CHP nezdinde sayın Genel Başkan Deniz Baykal nezdinde karşılık bulmamıştır. Aksine, sayın başbakanımız, hükümetimiz ve partimiz değişik vesilelerle itham edilmiştir. bunu özellikle kabul etmediği halde bunu bir haksızlık, büyük bir iftira olduğunu huzurlarınızda ifade etmek istiyorum. Sayın Deniz Baykal'ın istifasını açıklarken, söylediği bazı sözler vardır. Hükümetin haberi olmadan devletin haberi olmadan, böyle bir şeyin yapılamayacağını iddia ediyor. Bazı insanlar, seviyesiz bazı kimseler eskiden tuvaletlerin kapılarının arkasına yazdıklarını, şimdi internete yazıyorlar. Biliyorsunuz internetle ilgili suçların önüne geçmek, sadece Türkiye'de değil maalesef dünyada da çok mümkün olamamaktadır. Elbette bununla ilgili bir yasal düzenleme yapılmıştır ama bütün olup bitenlerin önüne geçmek mümkün olmamıştır. Hatırlamaya çalışın sayın Dursun Çiçek meselesinin ortaya çıkmasıyla birilikte ortaya çıkan bir gerçek var sadece AK Parti aleyhinde kara propaganda yapması için 35 ayrı site kurulmuştur. Bu sitelerde yazılıp çizilenlere maalesef Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın AK Parti ile ilgili açtığı kapatma davasında delil olarak kullanılmıştır ve bu sitelerin ıp numaralarına varıncaya kadar her şey tespit edilmiştir ve bunlar iddianamelere de konu olmuştur. Hal böyleyken kendi hükümetimizle, partimizle başkanımızla ve partimizin yöneticileriyle ilgili yazılıp çizilenlere maalesef mani olamadığımız gibi, zaman zaman ardniyetli insanların yaptıklarını da sanal ortamda maalesef yasal çerçevede mani olmak mümkün olamamıştır, olamamaktadır."
VAN'DAKİ BAYKAL'A SALDIRI
"CHP'deki kaset tartışmaları Van'daki protesto olayı ile ilişkilendiriliyor. Samsun ve Kayseri'deki saldırılarda Emniyet Müdürleri'nin yerlerinin değiştirildiği gösteriliyor. Van'da böyle bir şeye neden gerek duyulmadı?" sorusuna Çelik, her üç olayın da çirkin olaylar olduğunu değerlendirdiklerini ve kınadıklarını belirterek, "Gerek Deniz Baykal'a, gerek Ahmet Türk'e, gerek Taner Yıldız'a yapılan saldırıların çok çirkin saldırılar olduğunu söyledik. Bunları kınadık, bunları lanetledik ve ayıpladık. Her vesile bunu yaptık. Taner Yıldız ve Ahmet Türk'e fiili bir darp girişiminde bulunulmuştur. Her ikisinin de burnu kırılmıştır. Bu olaylarda son derece vahim olaylardı. Bu illerdeki Emniyet Müdürlerinin ihmallerinden dolayı görev yerleri değiştirilmiştir. Van'daki olayda sayın CHP Genel Başkanı ve heyetine karşı bir protesto olayında bulunulmuştur. Yumurta atılmıştır. Sayın Baykal'a yönelik fiili bir darp söz konusu değildir. Böyle bir şeyin olmamasını da biz bir şans olarak değerlendiriyoruz. Bundan dolayı da memnuniyetimizi ifade ettik. Olayın kendisi çirkindir, yapılmaması gerekiyordu. Ama sayın Baykal'a fiili bir darpta bulunulmamasında üzüntümüzü azaltan bir durum olarak değerlendirdik. Hemen ardından mülkiye müfettişleri olayı inceledi. Benim aldığım bilgiye göre dün itibariyle İçişleri Müfettişlerinin hazırladığı rapor İçişleri Bakanlığı'na intikal etmiştir. İçişleri Bakanlığı bugün yarın bir karar verecektir. Türkiye hukuk devletidir. Denetim mekanizması işlemektedir. Buna göre de hüküm tesis edilmektedir. Kimsenin yaptığı yanlış yanına kar kalmamalıdır. Bu kamu görevlisi de olsa." dedi.
"GEREKİRSA HUKUKA BAŞVURURUZ"
"CHP'nin kaset olayı ile ilgili partinize yönelik suçlaması devam ederse hukuki bir yola başvuracak mısınız? " yönündeki soruya ise Çelik, kendilerinin nezaketten asla taviz vermeyeceklerine işaret ederek, "Biz CHP'nin kullandığı nahoş argümanları hiçbir zaman için kullanamayacağız. Biz kirli zeminlerde siyaset yapmayacağız. Kirliliklere de alet olmayacağız. Ama elbette bize hakaret ederlerse, başta sayın başbakanımız olmak üzere mensuplarımızın kişiliğini rencide edici tutumlar takınırlarsa, hukuk devletinde hukuka başvurmaktan öte yapacağınız bir şey yoktur. Böyle bir şeyin de olmaması ve devam etmemesini temenni ediyorum." dedi.
"BİLDİKLERİNİ SAVCILARA ANLATSIN"
"Sayın Başbakan, Sayın Baykal ile ilgili görüntüler konusunda bakanlara da talimat vermişti. Bunlar açıklanmıştı. Bugünkü MYK toplantısında bu incelemelerle ilgili bilgi verdi mi Sayın Başbakan? Ayrıca bugünkü gazetelerde bir haber var. 'Sayın Baykal savcı tarafından davet edildi ve bilgi vermedi' şeklinde. Bu süreç sizce nasıl yürüyor, nasıl değerlendiriyorsunuz?'' yönündeki sorusu üzerine Çelik, şöyle konuştu:
"Sayın Baykal önce kendisine, kendi partisine ve Türkiye'ye yardım etmek istiyorsa, bu meselenin aydınlatılmasına katkıda bulunmak istiyorsa elbette bütün bildiklerini savcılara anlatmalıdır. Eğer sayın savcı, Sayın Baykal'ın görüşlerine başvurmak üzere kendisini davet etmişse ve Sayın Baykal da bundan çekinmişse, bunu yapmamışsa bence sorumlu davranmamıştır. Ortaya bir iddia atıp bu iddianın sadece konuşulmasını sağlamak sorumlu bir siyasetçiye, hele hele Sayın Baykal gibi tecrübeli bir siyasetçiye yakışmaz. Bildiğiniz bir şey varsa Cumhuriyet savcılarıyla paylaşın. Bazı şüpheleriniz varsa bunu İçişleri Bakanlığı ve bağlı birimlerle paylaşın. Eğer telekomünikasyon, iletişim konusunda bildiğiniz bazı ipuçları varsa bunu Ulaştırma Bakanlığı ile paylaşın. Paylaşın ki gerçekten sizin de derdinize deva olunabilsin."