AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, alkollü içkilere kısıtlamalar getiren düzenlemeleri ve Danıştay'ın sınava türbanla girişin yolunu açan Akademik Personel ve Lisan Üstü Eğitim Sınavı (ALES) Kılavuzu'na ilişkin 'yürütmeyi durdurma' kararını AKŞAM'a değerlendirdi.
AMAÇ GENÇLERİ KORUMAK
- Alkollü içkilerle ilgili düzenlemeler konusunda ön yargılı bir çok şey söyleniyor. Gençlerin alkole karşı korunması gerekir. Herhalde bu görüşe kimsenin karşı çıkmaz. Peki genç tanımına kim giriyor? Dünya Sağlık Örgütü, 18-24 yaş arası kimselere 'genç' diyor. Bizim söylemek istediğimiz şu; bu gençlerin katıldığı bir toplantıya içki firmalarından, alkollü içki satıcıları sponsor olamaz. Ama yaş sınırındaki gençler alkol
satın alabilir mi? Tabi ki evet.
- Türkiye'de 18 yaşındaki bir genç alkollü içki satın alabilir. Amerika'da alkollü içki alabilmek için 21 yaşında olmak gerekiyor. İskandinav ülkelerinde gençlerin alkol bağımlılığına karşı korunmasına ilişkin hassa uygulamalar var. Biz ABD'yi yeniden keşfetmiyoruz. Medeni, ileri demokrasiye sahip ülkelerde bu konudaki tavır ve yaklaşım ne ise aynı tutumu sergilemek istiyoruz.
İNSANLARIN KİŞİSEL SORUNU
- Bazıları bunu, AK Parti'nin muhafazakarlığına bağlıyor. Laik devlet suç ve suçluluk kavramıyla ilgilenir, neyin günah, neyin günah olmadığıyla değil. Bu insanların kişisel problemidir.
PİLSEN ÇIKAR EFES OLUR
- Kurallara uymak kaydıyla 18 yaş üzerindeki herkes içki tüketebilir. Bu kurallar nedir? Alkol kullanmak suç değildir, ama alkollü araba kullanmak suçtur. Eskiden olduğu gibi barlarda, içkili lokantalarda, restoranlarda, tatil köylerinde, turistik tesislerde yani her yerde alkollü içkiler yine serbest. Kısacası 'yasakçılık' söz konusu değil!
- Biz, Efes Pilsen'in adı 'tamamiyle değişsin' demiyoruz ki? Mesela takımın adındaki Pilsen'i çıkarırsınız, 'Efes Basketbol Takımı' ya da, 'Efes Spor Kulübü' olur. İlla Efes Pilsen olmak zorunda değil ki. Bu, dünyanın pek çok yerinde böyle yapılıyor. Biz geç bile kaldık.
Yasakçı tavır yeni değil
- Danıştay'ın ALES kararı ilk defa verilmiş bir karar değil. Danıştay 8. Daire bunu hep yapıyor. Maalesef Danıştay, yasakçı tavrını sürdürüyor. Bu, eğitim özgürlüğüne vurulmuş darbedir.
- Bakıyorsunuz diyorlar ki, Atatürk İlke ve İnkılapları'na aykırıdır. Bu memleketin yüzde 65'i başörtülüdür. O zaman bu kararla siz, 'ülkenin yüzde 65'i inkılaplara karşı' diyorsunuz. Atatürk İlke ve İnkılapları insanlara tek tip kıyafet dayatmaz.
- Atatürk'ü, farklı hayat tarzlarına sahip insanların yaşamlarına yönelik tehdit olarak kullanmak başta Atatürk'e haksızlıktır.
- Bu, düpedüz ayrımcılıktır, bölücülüktür. Bir de güvenlik gerekçesiyle denilmiş. Bu da çürük bir iddia. O zaman başörtülülere nüfus cüzdanı da pasaport da ehliyet de vermeyin. (Akşam)