İstanbul’da 3 Çeçen direnişçinin sokak ortasında infaz edilmesi üzerine gözler Rus İstihbaratı ile Çeçenistan’da iktidarı elinde bulunduran Ramazan Kadirov’a çevrildi. Saldırıda ölen Berg Khazh Musaevi, Rüstem Altemirol ve Zavrbek Amriev’in eşleri dün bir basın toplantısı düzeleyerek çeşitti iddialar ortaya attı. Sokak ortasında infaz edilen 3 Çeçen’in eşleri, daha önce İstanbul’da işlenen 3 farklı cinayete dikkat çekti. İddiaya göre Rusya lideri Viladimir Putin’in talimatıyla Çeçen Lider Ramazan Kadirov tarafından, bağımsızlık mücadelesinde Ruslara karşı savaşan Çeçenler’den 500 kişilik bir infaz listesi hazırlandı. İstanbul’da öldürülen Çeçenler de bu listedeydi. Polis bu gelişmeler doğrultusunda araştırmasını sürdürürken incelenen güvenlik kamerası görüntülerinde 1.65 boyundaki siyah giyimli saldırganın peruk taktığı belirlendi. Çeçenistan’daki iktidar ve Moskova yönetimini suçlayarak seslerini duyurmaya çalışan aileler, “Biz Türkiye’ye sığındık, ancak kendimizi koruyamıyoruz. Biz baskı altındayız ancak katiller özgürce bizi öldürüp gidebiliyorlar” dedi.
Türkiye’ye sığındık ama...
Öldürülen Zavrbek Amriev’in eşi Marika Amriev, “Artık öldürülmek istemiyoruz. Benim altı aylık bir kızım var. Üç aile bir evde kalıyoruz. Katiller özgürce bizi avlıyor. Bizi koruması için sığındığımız kardeş ülke Türkiye’de gündüz ortası üç insan öldürüldü kimsenin sesi çıkmıyor” diye konuştu. İnfaza bir tepki de Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya’dan geldi. Devletin sorumluluğu üstlenmesini isteyen Kaya, “Önceki suikastlerde gerekli çaba gösterilseydi bu suikast yaşanmazdı. Türkiye’nin bu konuyu Rusya ile konuşmasını istiyoruz” ifadesini kullandı. 8BÜNYAMİN DEMİRKAN, KEMAL GÜMÜŞ
Kanlı hesaplaşmada yöntem aynı
İstanbul’da 2008 yılında başlayan Çeçen suikastlarında aynı yöntemin kullanılması dikkat çekiyor. Başakşehir’de keskin nişancı ateşiyle öldürülen eski Albay Gazhi Edilsultanov’un ardından 2009 yılında Hacı Edilsultanov, İslam Canobekov, ve Ali Osayev tıpkı Zeytinburnu katliamında olduğu gibi sokak ortasında infaz edilmişlerdi. Polis bu cinayetleri aradan 3 yıl geçmesine rağmen aydınlatamadı. 3 eski Çeçen direnişçinin de profesyonel suikastçılarca öldürülmesi ve ardında ipucu bırakmaması, bu cinayetlerin de faili meçhul kalacağı şeklinde yorumlanıyor. İstanbul’da bir biri ardına suikasta uğrayan eski Çeçen komutanların aynı yöntemlerle öldürülmesi ve öldürülmeden önce tehdit edilmeleri, gözleri Rus gizli servisi ile Ramazan Kadirov güçlerine çeviriyor. Türkiye’ye iltica eden Çeçenler diken üstünde.
EVİNE SADECE ÇEKYAT ALABİLDİ
İstanbul’da sefalet içinde yaşıyordu
Zeytinburnu’nda infaz edilen 3 Çeçen’den biri olan Berkhaj Musaevi’nin yoksulluk ve sefalet içinde hayatını sürdürdüğü ortaya çıktı. 2009 yılında Öldürülen Türkiye’deki Çeçenler’in lideri Ali Osaev’in yerine geçtiği bilinen Musaevi’nin 3 ay önce taşındığı eve tek bir çekyat alabildiği görüldü. Polisin didik didik ettiği evde yiyecek olarak ise bir parça ekmek, biraz patates yemeği ve yoğurt bulundu. Çeçenler’in hiçbir yerden destek alamadıkları ve çalışma izni olmadıkları anlaşıldı.
POLİS İNFAZ TİMİNİN PEŞİNE DÜŞTÜ
Kamera kayıtları incelemeye alındı
Saldırının ardından incelenen güvenlik kamerası görüntülerinde 1.65 santimerte boyundaki siyah giyimli saldırganın peruk taktığı belirlendi. Siyah renkli araçtan inerek evin dışında bekleyen 3 Çeçen’i susturuculu tabanca ile vuran saldırganın tekrar aynı otomobilin arka koltuğuna binerek Topkapı istikametine gittiği görüldü. Güvenlik kamerası kayıtlarının tek tek inceleyen polis, olay yerinde bulunan 9 mm çapındaki mermileri de kriminal inceleme için laboratuvara yolladı.