Çay Bahane, Sohbet Şahane

1. Sınıf Emniyet Müdürü (İşletmeci, Eğitimci, Hukukçu, Kamu Yönetimi Uzmanı) Feyzullah ASLAN yazdi...

Değerli okuyucular sizlere Türkiye’den en içten dileklerimle selam ve sevgilerimi iletiyor iyi günler temenni ediyorum.

Hemen hergün siz Danimarka’da ve İskandinav ülkelerinde yaşayan bir çok uzaktaki yakınlarımızlatelefonla görüşüyor, Türkiye’ye gelenler yüzyüze görüşüyor, kimileriyle maille veya Facebook ile görüşerek sizlerin iyi haberlerini almaktan memnun oluyorum. Tabiki bu görüşmelerimizde üç yıllık Kopenhag Emniyet Müşavirliği görevim sırasında sizlerle yaşadığım güzel anılarda hemen zihnimde beliriyor. 

Geçenlerde Kocatepe Camii lokalinde birkaç arkadaş bir Cuma öğlen beni telefon ile arayarak lokalde çay ocağı işletmecisi Konyalı Hacı Bey’in kendilerine benden çay ısmarladığını, bu nedenle teşekkür ettiklerini ve çay ısmarlamamın sebebini soruyorlardı. Ben 2009 yılı Ağustos ayı ortalarında İskandinav ülkeleri Emniyet Müşavirliği görev süremin sonunda Türkiye’ye dönerken Kocatepe Lokaline Allaha ısmarladığa gitmiştim. Ramazan ayı olması ve oruçlu olmamız dolayısıyla çay ısmarlanamamıştı. Bu konuda konuşurken dernek başkanı Faik Bey çay ocağı işletmecisi Hacı Bey ve orada bulunan cemaate hitaben “her Cuma öğlen Hacı Bey benden burada bulunan cemaatten 2-3 kişiye çay ısmarlasın ve benden olduğunu söylesin, ben hesabını belli aralıklarla toptan ödeyeceğim” dedim. Hacı Bey, başkan ve diğer arkadaşlar bu sözümü yerine getiriyor ve her hafta 2-3 kişiye benden çay veriyor olacaklarki çayı içenler beni arıyor, teşekkürlerini iletiyor, bu vesileyle siz değerli dostların iyi haberlerini de iletiyorlar. Tabiiki ben de buna oldukça memnun oluyor hatta benim adıma çay ısmarlayanların da olduğunu duyarak daha da memnun oluyor ve kendilerine teşekkür ediyorum. 

Ve diyorum ki: 

gönül ne çay ister ne de çayhane,

gönül sohbet ister çay bahane,

sohbet koyulaşır olur şahane,

KOCATEPE’de bir başkadır çay sohbetleri. 

Kocatepe ve diğer camii derneği lokallerinde çay sohbetleri sevginin, şefkatin, güzelliklerin yudum yudum şekillendiği yer ve zamanlardır. İçilen sadece çay değil aynı zamanda muhabbet de oluyor ve gönülden gönüle taşınıyor, sıkıtılardan kurtulunan, kahkaların atıldığı yer ve zamanlardır bu loklallerdeki çay sohbetleri. Çaylarını berrak ve demli muhabbetiniz her zman neşeli ve koyu olsun dileklerimi iletiyorum. Kocatepe çay sohbetlerinden sözü açmışken siz Danimarka’daki uzaktaki yakınlarımızla yaşadığım güzel anılar zihnimde bir bir belirmeye başladı. Fatih Camii’nde İmam Mustafa Katırcı ve cemaatin birlikte hazırladığı kermesteki Kayseri mantısı ve içli köfte ziyafetleri, Odense Camii’ndeki yeni camii alma sohbetleri, Sılagelse’deki Camii ile kilisenin karşı karşıya olması ve insanların birbirlerine karşı hoşgörüleri, Helsingor’daki Hasan Hoca, başkan İsa Tokmak ve Fuat Yalan ile burada yaşayan vatandaşlarımızın Yarınlara Geç Kalmadan tiyatrosunu izlemeleri ve destekleri, Helsingborg’da başkan Mehmet Tetik ve Hoca Ebubekir Tanyıldızı’nın ayrı bir ülke İsveç’te   olmalarına rağmen Helsingor ile ve bizimle ilişkileri ve davetleri, Koge, Albertslund, Ringsted, Roskilde ve Farum’daki dernek, başkan ve üyeleri ile cemaatin bizi konferansa çağırmaları, Herning, Aarus ve Randers’deki yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile vatandaşlarımızın Türk Milli Güreş Takımını destekleyerek takım halinde Dünya şampiyonu yapmaları, Aaberna, Horsens ve Fredericia’daki yönetim kurulu ve vatandaşlarımızın yoğun çaba ve birbirleriyle iyi ilişkeleri, Frederiksund’daki Karasulu vatadaşlarımızın babandan oğula geçen dernek faaliyetleri. Zaman İskandinavya,Haberisvec, Bahar ve Haber.dk Gazetesi ve değerli yazarlarının aydınlatıcı yazı, makale ve haberleri, sivil toplum örgütleri Datiad, Datifed, Anadolu Kültür Derneği ve diğer dernelerin güzel faaliyetleri, Büyükelçilik ve diğer kurumların hizmet yarışları, kısacası güzel, yaratıcı ve fayda sağlayıcı, kaynaştırıcı, başarıya ulaştıran, övgüye değer bir çok hususlarda çok kısa da olsa burada değinmek hem bir memnuniyet belirtisi hem de bir vefa borcudur diye düşünüyor ve sizlerin bilgisine sunuyorum. Burada isimlerini yazamadığım, unuttuğum dernek ve sivil toplum örneklerinden peşinen özür diliyor, onları da saygı ve sevgiyle anıyor, iyi dileklerimi letiyorum ve diyorum ki “güçlü anında iyilik yapan güçsüz anında zorluk çekmez, hergün tek başına bir ömür sayılır ve bugün yarının habercisidir”. Yarının iyi olmasını istiyorsak yukarıda da belirtmeye çalıştığım gibi iyililkler yapmaya devam etmeliyiz.

Bu ciddi konulardan sonra biraz da gülelim düşüncesiyle aşağıdaki cümleleri bilginize sunuyorum:

* Şası kime derler? Cvp: kendisizle gözgöze gelene adama.

* Neden bu sene iznini almadın? Cvp: buyıl canım dinlenmek istedi.

* Kimler ekmeğini taştan çıkarır? Cvp: heykeltraşlar.

* Göz doktorlarının tedavi edemeyeceği nedir? Cvp: ilk göz ağrısı.

* Sigaranın önünde ateş arkasında ölüm ortasında keyif vardır. 

* Zebra nedir? Cvp: pijama giymiş eşşek. 

* İtalyanlar neden makarna ve pizza yer? Cvp: çiğ köfte ve lahmacun yapmayı bilmediklerinden.

* Tavuklar en çok hangi ülkeyi sever. Cvp: Mısır’ı.

* Üç ineğiniz var, otuz tane daha alırsanız ne olur? Cvp: mandıranız.

* Polis sorar: o iki adamı neden öldürdün? Cvp: bi fıkra anlattım gülmekten öldüler. 

* Yine polis sorar ikemetgahınız? Cvp: parklar, köprüaltları. Yanındaki arkadaşına sorar: ya sizinki. Cvp: beyefendinin komşusuyum. 

* Hakim sorar: cinayet sırasında seni gören oldu mu? Cvp: şükür kimse görmedi. 

Kalın sağlıcakla...

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yaşam Haberleri