Detay Haber/Aktifhaber
TSK'yı "kağıttan kaplan"a benzeten Süheyl Batum, TSK'nın açıklamasından sonra kıvırmış ve "Ben Büyükanıt ile Özkök'ü" kastettim demişti.
Batum, Yaşar Büyükanıt'ı, 27 Nisan e-muhtırasını verdikten sonra gereğini yapmamakla itham etmişti. Yani Org. Büyükanıt'ı sivil siyasete muhtıra verdiği için değil, muhtıranın devamını getirmedeği için eleştirmişti.
Batum'un sözleri hafta başından bu yana kamuoyunun gündeminde. Hedef tahtasına koyduğu isimlerden ise henüz ses yok.
Ancak Yeni Şafak yazarı Abdülkadir Selvi dünkü yazısında Büyükanıt'la ilgili önemli bir itirafı köşesine taşıdı.
İşte Süheyl Batum tarafından muhtıranın gereğini yerine getirmemekle suçlanan dönemin Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt'ın AKP ile ilgili itirafı;
"22 Temmuz 2007 seçimlerinden yeni çıkılmıştı. Büyükanıt, kendisini ziyaret eden büyük bir yayın grubunun yöneticilerine, "Başları sıkıştıkça asker müdahale etsin diyorlar. Seçim sonuçları ortada. Sokaktaki her 2 kişiden biri AKP'ye oy vermiş. Ben buna karşı ne yapabilirim" demişti."
Burada Org. Yaşar Büyükanıt'ın itirafı önemli olduğu gibi askere telkinlerin o dönemde de yapıldığı ayrı bir tartışma konusu... Hani Genelkurmay "bütün telkinlere rağmen... " diye başlayan açıklamalar yapıyor ya...