Milli Piyango tarafından dağıtılan ikramiyeler kimseye hayır getirmiyor. Önceki yıllarda büyük ikramiyeyi kazanan -sözde- talihlilerin pek çoğu bugün sefalet içinde yaşıyor.
Akit'e konuşan İlahiyatçı Prof. Dr. Ramazan Altıntaş, "Milli Piyango da diğer şans oyunları gibi haramdır. İsminin başında ‘milli' kelimesinin olması haram olmasını ortadan kaldırmaz" dedi.
Her yıl büyük insanların büyük umutlarla oynadıkları Milli Piyango, kimseye hayır getirmedi. Önceki yıllarda büyük ikramiyeyi kazanarak bir anda Türkiye'nin en zenginleri arasına girenlerin pek çoğu ailesini dağıttı ve bugün sefalet içinde yaşamını sürmeye çalışıyor. Yeni Akit'e konuşan Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ramazan Altıntaş şans oyunlarının haram olduğunu belirterek, bu tür yollarla kazanılan paranın kimseye hayır getirmeyeceğini ifade etti.
"MİLLİ PİYANGO HARAMDIR"
Son yıllarda insanların kolay yoldan para kazanma derdine düştüklerini dile getiren Prof. Dr. Ramazan Altıntaş, bunun ortaya çıkmasında din eğitimi eksikliğinin büyük rolü olduğunu söyledi. Taraflardan birinin kazanıp diğerinin kaybetmesine dayalı şans oyunlarının İslam'da haram kılındığına dikkat çeken Altıntaş, "İnsanlar son yıllarda helal ve haram kavramlarını iyi idrak edemiyorlar. Milli Piyango da diğer şans oyunları gibi haramdır. İsminin başında "Milli" kelimesinin olması haram olmasını ortadan kaldırmaz" şeklinde konuştu.
"HAYIRA HARCANMASI HARAM HÜKMÜNÜ KALDIRMAZ"
Bu tür oyunların hasılatından bazı kuruluş ve hayır kurumlarının yararlanmasının, bu paranın haram hükmünü kaldırmadığını ifade eden Altıntaş, şans oyunlarından elde edilen kazancın insanlara hayır getirmediğini belirtti. Şu ana kadar bu tür yollarla zengin olmuş pek çok kişinin sonradan acınacak hale düştüğüne dikkat çeken Altıntaş, "Bu tür oyunlardan uzak durun" diye uyardı.
BU PARADAN KİMSEYE HAYIR GELMEDİ!
Her yıl, insanların büyük umutlarla aldıkları Milli Piyango biletleri şu ana kadar kimseye hayır getirmedi. Kimisi ailesini dağıttı, kimisi kumara alışarak parasının hepsini burada bitirdi, kimisi de intihar etti. Milli Piyango her yıl ibretlik hikayeler ortaya koysa da halen satılmaya devam ediliyor. İşte ibretlik hikayelerden bazıları…
ÖNCE EŞİNDEN BOŞANDI SONRA İNTİHAR ETTİ
9 çocuk babası ve işsiz olan Ahmet Bayram'a, Milli Piyango'nun 2005 yılındaki çekilişinde, çeyrek biletine büyük ikramiye isabet etmişti. 1 milyon 250 bin TL kazanarak bir anda zengin olan Bayram, ilk iş olarak eşini boşadı. Sonrasında bir gece kulüplerine gitmeye başlayan Bayram, tüm parasını kumarda yedikten sonra evinin banyosunda intihar etmiş vaziyette bulundu.
BAŞLADIĞI YERE GERİ DÖNDÜ
Ordu'da 2003 yılında Sayısal loto'dan tek başına 844 milyar lira kazanan çaycı Hayri Kaya, kazandığı parayı tüketince yeniden çaycılık yapmaya başladı. Kaya, sürekli şans oyunları oynadığını, 2003 yılında şanslı 6 numarayı bilerek büyük ikramiyeyi kazandığını belirterek, kazandığı paranın kendisine şans değil adeta uğursuzluk getirdiğini ifade etti.
CENAZESİNİ BİLE KALDIRAN OLMADI
Mehmet Sarıoğlu'nun 1975 yılında aldığı Milli Piyango biletine ikramiye çıktı. Hiç evlenmeyen ve amelelik yaparak geçimi sağlayan Sarıoğlu'nun çeyrek biletine ikramiye çıkmasıyla birden hayatı değişti. O yıllardaki para ile 25 bin lira kazanan Sarıoğlu, bir anda zengin oldu. Çalıştığı işyerinden ayrılarak kayıplara karışan Sarıoğlu, İzmir ve İstanbul gibi büyük şehirlerde parayı bitirdi. 83 yaşında vefat ettiğinde elinde avucunda hiçbir şey kalmamıştı. Cenaze giderleri yaşlılık maaşından temin edildi.
MİLYONLAR KAZANDI AMA PARA HAYIR ETMEDİ
Mustafa Salgan kendisi hakkında "Kaybedebilme Kabiliyeti" adlı bir belgesel çekilen yoksul bir piyango hastasıydı. 1979'da 100 bin liralık ilk ikramiyesini kazandı. 1982'de yeniden 30 milyon lira tutturdu. 1984'te 15 milyon lira 1987'de ise 2 milyon lira kazandı. Belgeseli çekildiğinde ise hala ayakkabı boyacılığı yapıyordu.
"ESKİDEN DAHA GÜZEL BİR HAYATIM VARDI"
1995'in talihlisi Ayhan Yalçınkaya devlet memuruydu. Büyük ikramiyenin sahibi olunca memuriyetten istifa etti ve ticarete atıldı. İkramiyeyi kazandıktan sonra tanıdıkları borç için kapısına yığıldı. Bütün dostlarını kaybetti. Psikolojisi bozuldu ve bir yıl dışarı çıkamadı. Nihayet nakit parası bitti. Hasta oldu; doktora gidemedi. Yalçınkaya bir röportajında, "Eskiden daha güzel bir hayatım vardı. Memurluğa dönmek istiyorum" diyordu.