Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Dersim olaylarıyla ilgili olarak, ''Arşivlerin açılmasında hiçbir mahsur olmadığı kanaatindeyim. Büyük devletler, ülkeler, milletler tarihlerinden korkmazlar. Daha tartışmalı konularda da arşivlerimizi açıyoruz. Yeter ki bu konular, günlük polemik mevzusu yapılıp bunların üzerinden başka yerlere ulaşmak, başka amaçlar peşinde koşmak olmasın'' dedi.
İNTERNET KULLANICILARININ SORULARINI YANITLADI
Gül, ''youtube world view'' kanalında internet kullanıcılarının sorularını yanıtladı.
Gül, Dersim olayları hakkındaki düşüncesinin ne olduğu ve ''karanlık olayların aydınlatılması için Genelkurmay Başkanlığı'nın arşivlerinin açılması gibi çalışma yapıp yapmayacağının'' sorulması üzerine, konunun bugünlerde çok tartışıldığını söyledi.
Bu konuyu üniversite yıllarında okuduğunu belirten Gül, şöyle konuştu:
''Bizim tarihimiz büyük bir tarih. Tarihin içinde acı tatlı dönemler çok olmuş oluyor. Yakın tarihimiz içinde Dersim olayları da çok üzücü olaylar, insanın vicdanıyla, bugünkü insan hakları uygulamalarıyla çok bağdaşmayacak... Bu benim kendi bilgilerimden ulaştığım kanaattir. Bununla ilgili arşivlerin açılmasında hiçbir mahsur olmadığı kanaatindeyim. Büyük devletler, ülkeler, milletler tarihlerinden korkmazlar. Biz bunu açıkça söylüyoruz. Daha tartışmalı konularda da arşivlerimizi açıyoruz. Yeter ki bu konular, günlük polemik mevzusu yapılıp da bunların üzerinden başka yerlere ulaşmak, başka amaçlar peşinde koşmak olmasın. Yeteri kadar olgunluğa ulaştığımız kanaatindeyim. O bakımdan arşivlerimizin bilim adamlarına, tarihçilere açılmasında, bunların okunmasında sakınca olmadığı kanaatindeyim.''
KÜRT SORUNU
Gül, Kürt sorunu konusunda "İyi şeyler olacak" sözlerinin hatırlatılması üzerine, "Aslında iyi şeyler oldu. Tabii daha iyi şeyler de olsun. 10 sene geriye gitiğimizde 'Kürt' de denilemezdi. Bugün TV'de, basında hatta TBMM'deki tartışmalar tüm tabuların yıkıldığını her şeyin rahat konuşulabildiğini gösteriyor. Yeter ki arkasında şiddet olmasın. Daha iyi şeyler de olabilirdi. Ama daha iyi şeyler olmasından terör örgütü rahatsız oldu. Terör örgütü yaptığı saldırılarla iyi şeylerin olmasını engellemeye çalıştı" dedi.
BEDELLİ ASKERLİK
Gül, bedelli askerliğin çok tartışılan bir konu olduğunu söyleyerek, "Bir aileyi ele alalım, oğlu askere gitmediyse, bedelli çıksın istiyor; ama oğlu askerdeyse 'Bu yasa niye çıkıyor?' diyor. Burada bir şey çok önemli. Vicdani rahatsızlık oluşturmamaması lazım. Buradan gelen paranın harcanacağı yerler açıkça belirlenmeli. Özellikle maddi imkanı olmadığı için askere giden ailelere bu fondan yardım yapılmasının dengeli olacağı kanaatindeyim" şeklinde konuştu.
ÖĞRETMEN ATAMALARI
Gül, farklı mecralardan öğretmen atamalarıyla ilgili çok sayıda mesaj aldığını belirterek, "Bu konuların ciddiyetle ele alınmalı, tatmin edici açıklamalar yapılmalı. Bu konuyu yakından takip edeceğim" dedi.
TUTUKLULUK SÜRELERİ
Gül, tutukluluk süreleri ile ilgili sorulara da "Daha önce gerek basında, gerek TBMM'deki konuşmamda çok açık biçimde çağrıda bulundum. Tutukluluk süreleri, cezalandırmaya dönüşüyor ve bundan gerçekten rahatsızım. Bununla ilgili bütün imkanların seferber edilmesi gerekir. Türkiye'nin reformist sürecini de gölgeleyici bir hal alıyor." yanıtını verdi.
"SURİYE UYARILARI İÇ İŞLERİNE KARIŞMA DEĞİL"
Suriye'de etnik çatışma istemediklerini kaydeden Gül, "Suriye'nin iç işlerine mi karışılıyor?" şeklindeki soruya "Türkiye hiçbir komşusunun iç işlerine karışmıyor. Ama bugünkü dünyada hiçbir ülke insan haklarıyla ilgili bir uygulamadan dolayı 'Bana kimse karışamaz' demiyor artık. Uluslararası kuruluşlar, sözleşmeler bu hakkı veriyor. Suriye'de tek parti ve kapalı bir rejim var. Suriye'ye bununla ilgili uyarılar yapılmıştır. Çok sayıda insan ölmeye başlayınca dünyanın sesi farklı yükselmeye başladı. Türkiye de bu sese katıldı" yanıtını verdi.
Gül, AB ile ilgili soru üzerine de Türkiye'nin AB sürecinden vazgeçmemesi gerektiğini söyledi.
BAKAN FATMA ŞAHİN'E ÖVGÜ
Gül, kadına şiddet konusunda Avrupa Konseyi'nde hazırlanan sözleşmenin TBMM'de kabul edildiğini, kendisinin de hemen onayladığını belirterek, "Daha kesin bir mücade tarzı olacak" dedi. Gül, Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Fatma Şahin'in çalışmalarının da "takdir edilesi" olduğunu söyledi.
Gül, kamuoyunda infial uyandıran N.Ç. davası ile ilgili olarak da "Hukuk, kanunlar ve kurallar bazen eskiyor. Onların yenilenmesi gerekir. Aslında yenilendi, bugün olsa o uygulamayı göreceğiz. Eski kanun yürürlükte olduğu için o suç işlendiğinde o kanun uygulanmış" dedi.
TÜRBAN AYRIMI VAR MI?
Gül, türbanla ilgili soruyu, "Toplum içinde, halk içinde böyle bir sıkıntı yok. Örtülü bir kızla örtüsüz bir kız birlikte dolaşıyor. Ne yazık ki bu sistem içinde, resmi atmosferde sıkıntılar oluşturuyordu. Bununla ilgili de noksanlıkların giderek gittiğini görüyoruz. Ben hiç kimsenin ne olursa olsun, ifadesi, düşüncesi, inançlarından dolayı buranın kendisinin öz yurdu olduğunu unutmamasını isterim" şeklinde yanıtladı.
CUMHURBAŞKANLIĞI'NDAN TEK ŞİKAYETİ!
Gül, cumhurbaşkanlığının insanı değiştirip değiştirmediğiyle ilgili soruyu, "Beni tanıyanlar nihayetinde karar verecektir. Cumhurbaşkanlığının getirdiği onurun yanında sorumluluk var. Bu sorumluluk daha sorumluk daha ölçerek, biçerek hareket etmeyi gerektiriyor. Bunun getirdği bir protokol de var. Çok sıkıcı ve yalnızlıklar getirdiği de oluyor. Bazen arkadaşlarım aramıyor, 'Niye aramıyorsunuz?' diyorum. 'Cumhurbaşkanısınız' diyorlar" şeklinde yanıtladı.
Gül, "Siyasete dönecek misiniz?" sorusuna da "Yaptığım görevi en iyi şekilde yapmak için bütün aklımı ona veririm. Bugün de cumhurbaşkanlığını en iyi şekilde yapmak istiyorum" yanıtını verdi.