BURDUR (AA) - Başörtülü olduğu için sınıf öğretmenliğini kazandığı üniversiteden 28 Şubat 1997 sürecinden sonra uzaklaştırılan, Burdur Müftülüğünde görevli Kur'an kursu öğreticisi Hatice Kafalı (45), yaşadığı ayrımcılığı 25 yıldır aklından çıkaramıyor.
Süleyman Demirel Üniversitesi Burdur Eğitim Fakültesinden 28 Şubat "Postmodern darbe" olarak adlandırılan süreçte uzaklaştırılan Kafalı, hayali olan öğretmenlik mesleğini yapamadı.
Öğretmenlik hevesini Kur'an kursu öğreticisi olarak dindiren Kafalı, 25 yıldır yaşadığı ayrımcılığı unutamıyor.
Açık öğretimden ilahiyat bölümü ön lisans ve lisans bitirerek Kur'an kursu öğreticisi olan Kafalı, yarım kalan sınıf öğretmenliği bölümünden de afla okula döndükten sonra 2014'te mezun oldu.
Burdur Müftülüğünde yaşadıklarını gazetecilere anlatan 3 çocuk annesi Kafalı, eğitim fakültesinde bir yıl okuduktan sonra başörtülü öğrencilerin sınıfa alınmadığını söyledi.
Okulda ayrımcılığa sadece başörtülülerin maruz kaldığını diğer öğrencilerin hiçbir ayrımcılığa uğramadığını belirten Kafalı, bu durumun kendisini çok üzdüğünü, öğrenciyken günlerce sabahlara kadar ağladığını kaydetti.
Kafalı, o dönem "ikinci sınıf vatandaş" hissine kapıldığını dile getirerek, "Sanki kötü davranış sergileyen insan konumuna düşürülüyorduk, bu durum beni o yaşlarda çok üzmüştü. Ailem Burdur'da olduğu için yurtta kalmadım ama yurtta kalan arkadaşlarımız için rektör, dekan ve idareciler tarafından ikna odaları uygulamaları olmuştu. İkna odalarına maruz kaldıkları için psikolojik tedavi gören arkadaşlarımız oldu." diye konuştu.
- "28 Şubat'ı asla unutmuyoruz"
Öğretmenlerin başlarını açmayanların yanına gelip tutanak tutuklarına dikkati çeken Kafalı, şöyle konuştu:
"Bir gün okula gittiğimde ismim okulun sınırlarına giremeyecek öğrenciler arasındaydı. Okulun dış kapısından bile içeriye alınmadık. Başımı açarak okula gitmek beni benliğimden çıkaracaktı. Okulun kapısından geri döndüğüm günü unutamıyorum. Ağladığım zamanlar çok oldu. 28 Şubat'ı asla unutmuyoruz. 'Bunu unutursak aynı şeyler bizim çocuklarımızın da başına gelir' diye asla unutmayız."