Fransa Nükleer Güvenlik Ajansı'ndan yapılan açıklamada, Japonya'daki deprem ve tsunami felaketi sonrasında hasar gören Fukuşima Daiçi nükleer santralinden havaya karışan radyoaktif maddenin bu akşam önce Fransa'ya ardından da İtalya'nın kuzeyine ulaşacağı bildirildi.
Ulaşması beklenen bulutlardaki radyoaktif maddenin tespit edilmesinin güç olduğu ifade edilen açıklamada, herhangi bir önlem almaya gerek olmadığı kaydedildi.
Dünyanın batıdan doğuya doğru dönmesi nedeniyle radyasyon bazlı bulutlar önce Pasifik Okyanusu'nu geçerek Amerika kıtasına ulaşmış ardından Atlas Okyanusu'na kadar gelmişti.
FUKUŞİMA NÜKLEER SANTRALİNİN 3 NUMARALI REAKTÖRÜNDEN DUMAN YÜKSELİYOR Japonya'da Fukuşima-Daiçi nükleer santralinin 3 numaralı reaktörünü barındıran binadan siyah duman yükseldiği, çalışanların tahliye edildiği bildirildi.
Tokyo Elektrik İşletmesi'nin sözcüsü, dumanın türbinin bulunduğu binadan mı yoksa reaktörün olduğu bölgeden mi geldiğini bilmediklerini belirtti.
Sözcü, 3 numaralı reaktörün kontrol odasındaki görevlilerin tahliye edildiğini kaydetti.
DALGALAR BAZI BÖLGELERDE 30 METREYE ULAŞMIŞ Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) ekipleri, Japonya'da deprem ve tsunaminin en şiddetli hissedildiği bölgelerde yaptıkları arama-kurtarma faaliyetleri ile radyasyon durumunu değerlendirdi.
AFAD Uzman Yardımcısı Hasan Ersolak, telefonla AA muhabirine yaptığı açıklamada, deprem ve tsunaminin en şiddetli etkisini gösterdiği bölgelerde yaptıkları çalışmalarda 3 cesede ulaştıklarını bildirdi.
Miyagi vilayetine bağlı İşinomoki ilçesine bağlı Ogatsu bucağında arama yaptıklarını kaydeden Ersolak, bölgede felaketin boyutlarının çok şiddetli olduğunu, insanları "çaresiz ve perişan" gördüklerini anlattı.
Ersolak, bölgede onlardan önce Japonya Öz Savunma Kuvvetlerinin arama kurtarma çalışması yaptığını, ancak kendilerinin de aynı bölgede 2 cesede ulaştıklarını kaydetti.
Bölgedeki Ogatsu koyundan, Japon yetkililerinin ifadelerine göre 30 metrelik tsunami dalgaları geldiğini belirten Ersolak, dalgaların iç kesimlere doğru 15 metreye düştüğünü gözlemlediklerini söyledi.
"BÖLGEDEKİ RADYASYON SEVİYESİ ŞU ANDA TEHLİKELİ DEĞİL" AFAD'la birlikte bölgeye intikal eden Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezinden Dr. Emin Güngör de Türkiye'den Japonya'ya ulaşmalarına müteakip radyasyon ölçümlerine başladıklarını bildirdi.
Güngör, Tokyo'da Narita Havaalanında ölçümler yaptıklarını ve radyasyon seviyelerinin Tokyo'da doğal seviyede ölçüldüğünü anlattı.
Tokyo'dan Miyagi vilayetine hareketleri sırasında da sürekli ölçüm yaptıklarını kaydeden Güngör, Fukişima Nükleer Santraline 80 kilometrelik uzaklıktan geçtiklerini ve ölçümlerde doğal seviyenin 25-30 katı bir radyasyon gözlemlendiğini, ancak bunun insan sağlığına zarar vermediğini ifade etti.
Güngör, 33 kişiden oluşan ekibin deprem ve tsunaminin en şiddetli hissedildiği bölgelerden olan Sendai'ye vardığında ekibin aldığı dozun 15 mikrosivert düzeyinde olduğunu, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumuna bağlı Uluslararası Radyasyon Komitesinin, insan sağlığı için tavsiye ettiği doz limitinin 1000 mikrosivert düzeyinde olduğunu vurguladı.
Bölgeye ilk ulaştıklarında 15 mikrosivert olan bu seviyenin ikinci gün 8 mikrosiverte, üçüncü gün ise 6 mikrosiverte düştüğünü belirten Güngör, bu durumun yapılan çalışmalara göre radyasyonun düştüğüne işaret ettiğini kaydetti.
Güngör, daha büyük bir tehlikenin ortaya çıkması olasılığına istinaden bölgede bulunduğunu belirterek, bu seviyenin ani bir şekilde 1000 mikrosiverte yükselmesi durumunda kendilerinin de tahliyeye hazır olduklarını, ancak şu anda her şeyin normal olduğunu ifade etti.
Herhangi bir olumsuz gelişme olursa ani doz yükselmelerine karşı gerekli önlemleri almaya çalıştıklarını ifade eden Güngör, yanlarında nükleer tehlikeye karşı gerekli ilaç ve kıyafetlerin de bulunduğunu söyledi.
Güngör, ekipte bulunan kişilerde de dozimetre bulunduğunu ve bölgedeki radyasyonu sürekli ölçtüklerini belirterek, ekibe İstanbul'da radyasyonla ilgili kısa bir eğitim verildiğini sözlerine ekledi.
RADYASYON SEVİYESİ ARTIYOR Tokyo'daki hükümet yetkilileri, şebeke suyundan alınan numunelerdeki iyot miktarının 210 bekerel olarak ölçüldüğünü, bebekler için kabul edilebilir yasal sınırınsa 100 bekerel olduğunu belirtti.
Yetkililer, bebeklere şebeke suyunun verilmemesini veya biberonlarını hazırlamak için bu suyun kullanılmamasını tavsiye etti.