Oğuz Haksever'e "Ah bir ananas olsa da yesek" dedi. Arınç ayrıca TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz'ın açıklamaları hakkında da yorum yaptı.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın konuşmasının satırbaşlıkları;
'TÜSİAD BAŞKANI'NA BAŞBAKAN’IN CEVABI'
"Bu zor bir değerlendirme olacak. Muharrem Bey Bursa’dan hemşehrim. Kendisini de yakinen tanıyorum. Onunla ilgili konuşma nasıl olur onu düşünüyorum. Geçmişte benim de TÜSİAD’la kavgalarım oldu. Meseleye iki açıdan bakmak lazım. TÜSİAD bizim nazarımızda geçmişten bu yana yanlışları olan ama önemli bir kurum. Bu kurumun dostane ilişkiler kurmadığını, muhalefet partisi gibi tavır aldığını biliyorum. Ak Parti kurulduğunda önce sessiz kaldılar ama sonra seslerini yükselttiler. TÜSİAD’ın dünya görüşünün AK Parti’ye dostane olmadığını biliyorum.
'ZAMAN ZAMAN BİLEREK VE KASITLI TÜSİAD'A SIRTIMIZI DÖNDÜK'
Bir kurumun da tüzel kişilik olarak iktidarı eleştirmesi de normaldir. Zaman zaman barışıldı, zaman zaman da bilerek kasıtlı sırtımızı döndük onlar bize sırtını döndüğü için. 17 Aralık’tan sonra içerde ve dışarda Türkiye’nin itibarını sıfırlamak için gayret gösterdiler.
'BAŞBAKAN FEVKALADE ÜZGÜN'
Başbakan bu olaylardan dolayı fevkalade üzgün ve kızgın. Bu kadar hizmet etmişiz. IMF borcunu bitirdik, bir sürü proje yapılmış, işsizlik rakamları düşmüş filan şimdi böyle bir tablodan..
'TÜSİAD'IN SÖYLEMİ BAŞBAKANIMIZI YARALADI'
TÜSİAD elbette düşüncelerini açıklayacak. Türkiye’de hukuk kalmadı, artık gelen olmaz gibi söylemler elbette Başbakanımızı yaralamıştır. Ateşin üzerine su dökecei yerde bunun üzerinde bir şeyler söylemesi lazım TÜSİAD’ın. TÜSİAD’ın bu tavrı geçmişten beri yapıldığı için Başbakanımız tavır göstermiştir. Muharrem beyin bu sözlerini kenara koyarsak onun vatan sevgisini biliyoruz. Onun üzüldüğünü bildiğim için ben de buna üzülüyorum.
'ANANAS… UGANDA BENİM SORUMLULUĞUMDA'
Uganda da ananas da beni biraz ilgilendiriyor. Türkiye’den biri telefon ediyor, Koç’un ismi var galiba, rafine verildi verilmedi. Uganda’dan ananas geldi falan diyor konuşan kişi. Ananas geldi mi bilmem ama birine kızabiliriz. Ama 2010’du sanırım ben bakan oldum. 1 yıl sonra her bakanın Karma Ekonomik Başkanlığı olur. Her bakanın 5 ülkeden sorumluluğu olur. Afrika’da Uganda benim sorumluluğumda.
'UGANDA'DA BİZİ YILLAR ÖNCE OKUL KURANLAR KARŞILADI'
Uganda nerede haritadan bakarsam bilirim. Bana da Uganda verdiler diyorum. 2010 gibi hatırlıyorum gidişimi. Büyükelçi gitmiş ama elçilik binası yok. Biz de iş forumu için gideceğiz. Ben bildiğim dostlarıma gittim. Başında da TUSKON gelir. Telefon görüşmesini yapa kişi Mustafa Günay’sa benim de iyi dostumdur. Ona dedim ki gideceğim ama bana biraz işadamı verin de toplantı yapayım dedi. 40 işadamıyla gittim, güzel anlaşmalar yaptık. Kaldığımız otelde 200 bin çift ayakkabı bağlantısı yaptım dedi. Basit ama Uganda ile ilk kez yapıyoruz böyle anlaşmaları. Ben de çok sevindim. Uganda’ya indik. Büyükelçi karşılayacak ama elçiliğimiz yok. Bizi karşılayanlar arasında oraya 11 yıl önce gidip okul kuranlar ve öğrencileri vardı. Yemeği onlar verdi, cumhurbaşkanı ile görüşmeye onlar katıldı. Elçiliğimizin olmadığı yere gitmişler, okul kurmuşlar.
'AH Bİ ANANAS OLSA DA YESEK..'
Orada ananas yediğimi de hatırlamıyorum. Ama yetişiyordur mutlaka. Bu ananası bu Uganda’yı dile dolamamak lazım eğer bu kadarla kalmışsa. İşadamlarının yurtdışında yatırım yapması konusunda bu telefon konuşmasında bazı isimler geçiyorsa onları da ayıplamamak lazım. Orada iş olacaksa ve o işi de Türkiye’den birinin alması lazımsa birinin aracılık yapması çirkin değil. Ah bir ananas olsa da birlikte yesek…"
habervaktim