TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, ''Bu ülkede darbeciler yargılanmazsa, darbe yapmaya niyetlenenler her zaman ortaya çıkar ve her darbe dönemi, insan hakları ihlallerinin doruğa çıktığı dönemlerdir'' dedi.
Üskül, gözaltında kaybettikleri yakınlarının bulunması için yaklaşık 15 yıldır her cumartesi günü Galatasaray Meydanı'nda oturma eylemi yapan ''Cumartesi Anneleri''ni ziyaret etti. Ellerinde yakınlarının fotoğrafları ve karanfillerle bir süre sessiz oturma eylemi yapan katılımcılar, daha sonra yakınlarını gözaltında nasıl kaybettiklerini ve beklentilerini anlattı. Burada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Üskül, önümüzdeki haftanın ''Dünya Kayıplar Haftası'' olarak anılacağını belirterek, ''Onların acıları yüreklerinde derinde duruyor ve bir çare bulamıyorlar. Bu nedenle öfkelerini anlamak mümkün'' dedi. Son dönemlerde kayıpların olmaması için, faili meçhul cinayetlerin yaşanmaması için karakollarda işkence, kötü muamele olmaması için çok ciddi önlemlerin alındığını, mevzuatta düzenlemelerin yapıldığını belirten Üskül, ''Bu tür olaylar büyük ölçüde azaldı. Artık karakollarda, sokaklarda kameralar var. İnsan Hakları İnceleme Komisyonu olarak biz herhangi bir güvenlik görevlisinin neden olduğu bir ölüm olayı yaşandığında hemen müdahale ediyoruz, gereken incelemelerin yapılmasını istiyoruz ve bazen de biz doğrudan kendimiz inceleme yapıyoruz'' diye konuştu. Üskül, bir gazetecinin, ''Meclisten büyük bir partiye mensup ilk defa birileri geliyor Cumartesi Anneleri'ni ziyarete. Acaba bunu açılımın bir parçası olarak mı değerlendiriyor hükümet?'' sorusuna şu yanıtı verdi: ''Cumartesi Anneleri'nin burada toplandığını eskiden beri biliyoruz. Açıkçası benim fırsatım olmadı şimdiye kadar. Ben Mersin milletvekiliyim. Zamanımın büyük bir bölümü kendi seçim bölgemde geçiyor. İstanbul'a geldiğimde de ya bir toplantı için ya da başka bir nedenle geliyorum ama bu defa böyle bir fırsat çıktı ve geldim. Meclis, bu konularla ilgisiz değil. Bir araştırma komisyonu kurulması kararı alındı çeşitli olayların incelenmesi için. Önümüzdeki günlerde meclis çalışmaya başladığında bir araştırma komisyonu oluşturulacak ve bu olayların üzerine gidilecek. Belki başka araştırma komisyonları da kurulabilir önümüzdeki dönemlerde. Elbette geçmişte yaşanan olaylar araştırılmalıdır. İnsanlar, kayıplarının ölü ya da diri olarak nerede olduğunu bilmek istiyorlar, bu haklarıdır onların. Ancak bir yandan bu araştırmalar yapılırken, bir yandan da artık böyle olayların yaşanmaması için gereken önlemleri almak önemlidir. Bu konuda çok ciddi adımlar atılmıştır ama hala yapılması gerekenler var. Ben komisyon olarak bu tür olayların üzerine gittiğimizi, hiçbir olayı atlamamaya çalıştığımızı söyleyebilirim.'' -DEMOKRATİKLEŞME YOLUNDA ATILAN ADIMLAR- Türkiye'nin demokratikleşme yolunda çok önemli adımlar attığını belirten Üskül, şöyle devam etti: ''Türkiye'nin sorunu demokratikleşmedir. Açılım dediğiniz bir anlamda insanların temel hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınmasıdır, hak arama özgürlüğünün sağlanmasıdır, adil yargılanma hakkının mutlak suretle sağlanmasıdır. Buradan yargıya da mesaj vermek gerekirse, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) verdiği kararlarda geliştirilen ilkelerin, kriterlerin mutlak suretle uygulanması gerekir ülkemizde de. Dolayısıyla tutuklama, gözaltı, yargılama süreciyle ilgili tüm konularda AİHM kararlarında kriterler geliştirilmiştir. Bunlar bizi bağlayan kriterlerdir, kararlardır. Yargı organı içinde görev yapanların da buna uyması gerekir.'' ''AK Parti'den bu oturma eylemine destek verdiğiniz için bir tepki gelir mi size?'' diye sorulan Üskül, ''Neden gelsin? Nerede insan hakkı sorunu varsa oradayız. Başbakanımız hep bunu söylemiyor mu? (İşkenceye, kötü muameleye sıfır tolerans) diyen bir başbakanı yok mu bu ülkenin? Bu doğrultuda sürekli adımlar atılmıyor mu? Avrupa Birliği'ne uyum kriterlerine uyum konusunda Türkiye neredeyse son 10 yılda, 50 yılda atılmayan adımları atmadı mı? Neden bir tepki olsun?'' dedi. -İNSAN HAKLARI İHLALLERİNDE AZALMA- Üskül, eylem sırasında yaptığı konuşmada da yakını kaybolanların üzüntüsünü anlamanın çok kolay olamayabileceğini ama ''Cumartesi Anneleri''nin yıllardır süren bir bekleyiş içinde olduğunu bildiğini ve gördüğünü söyledi. ''Bizlerin yapması gereken iki şey var. Bir yandan şimdiye kadar yaşanmış olan olayların sonucunda gerçekleşmiş insan hakları ihlallerinin üzerine giderken, bir yandan da bundan sonra insan hakları ihlallerinin olmaması için gereken her türlü önlemi almak'' diyen Üskül, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Elbette sizlerin yakınlarınızın aranması, bulunması, faillerin yargılanması ve cezalandırılması çok büyük önem taşır ama bundan sonra bu tür olayların yaşanmaması da son derece önem taşır. Son yıllarda ülkemizde insan hakları ihlallerinin yaşanmasını önlemek açısından önemli gelişmeler oldu. Birçok yasal düzenleme yapıldı. Kamu, güvenlik görevlileri eğitimden geçirildi. Fiziki mekanlarda düzenlemeler oldu. İnsan Hakları Komisyonu Başkanı olarak 3 yıldan beri bu görevi yürüten bir kişi olarak şunu söyleyebilirim ki, insan hakları ihlalleri tümüyle ortadan kalkmadı ama çok ciddi bir azalma oldu. Komisyon olarak 3 yıldan beri nerede bir insan hakkı ihlali ihbarı almışsak, onun üzerine gitmeye çalıştık. Güvenlik görevlilerinin neden olduğu ölüm olaylarının tamamıyla ilgilendik. Gereken soruşturmanın yapılmasını ve komisyonumuza bilgi verilmesini istedik. Hepimizin hedefi, ülkemizde insanların uygar ülkelerde olduğu gibi haklarını özgürce koruyabilmeleri ve haklarını kullandıkları için herhangi bir zarara uğramamaları.'' Bu noktada herkese görevler düştüğünü ifade eden Üskül, medyada yer alan haberleri her zaman bir ihbar olarak kabul ettiklerini ve bu konuda inceleme başlattıklarını söyledi. -DARBECİLER YARGILANMALI- Mecliste kurulacak araştırma komisyonu çalışmaya başladığında, bazı olayların aydınlatılması yönünde mesafe kaydedileceğini dile getiren Üskül, ''Oturma eyleminde söylenenleri dinledim. Onların söyledikleri, bizim de eskiden beri söylediklerimiz. Bu ülkede darbeciler yargılanmazsa, darbe yapmaya niyetlenenler her zaman ortaya çıkar ve her darbe dönemi, insan hakları ihlallerinin doruğa çıktığı dönemlerdir. Dolayısıyla bütün bunlara halk olarak da karşı çıkmamız gerekir. Türkiye'nin demokratikleşmesi yönünde atılması gereken adımlar hala vardır. Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı vardır. Bunun için de hepimizin destek vermesi gerekir. Maalesef, adımlar yavaş yavaş atılabiliyor ama işler zor diye bıkmamak gerekiyor, ısrarla daha demokratik, daha özgür bir Türkiye için hep birlikte çalışmamız gerekiyor'' diye konuştu. Oturma eylemine, BDP İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, BDP Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis de katıldı. Ufuk Uras'ın 1948 yılında gözaltında kaybolan Sabahattin Ali'nin fotoğrafını taşıdığı görüldü. |