Boğaziçi Üniversitesi'nde başörtüsü yasağı Eğitim Fakültesi'nde ısrarla sürdürülüyor. AKP'yi 'Amerikan Mandası' olarak tanımlayan bazı hocalar, fakülteye şapka ile girilmesine bile müsaade etmiyorlar.
Haftanın son ders günü olan dün de, Eğitim Fakültesi'nde yine başörtüsü gerginliği yaşandı. Rektör Kadri Özçaldıran'ın müdahalesine rağmen, başörtülüleri içeri almayan hocalar, bu duruma sebebiyet verdiğini ileri sürdüğü AKP hükümetini ise 'Manda hükümeti' olarak tanımladı.
İşte dün meydana gelen olayları anlatan bir öğrenci mektubu;
"Bir eğitim fakültesi öğrencisi olarak, eğitim fakültesi öğrencisi olmaktan utanıyordum. Hakikaten utanılası bir fakültem varmış. Zaten darbeden sonra kenan evrenin talimatla kurdurduğu bir fakülte bu, ve çok iğreti duruyor Boğaziçi'nde. Hocaları hiç de diğerlerine benzemiyor: Bağnaz, kalitesiz, kendini ve ülkesini tanıyamayacak kadar zavallı ve kemiksiz. İstisnalar tabii ki müstesna... Eğitim şart :)
İşbu eğitim fakültesinin birkaç hocası yasakta çok ısrarlıydı. Başörtülü arkadaşları, rektörle varılan mutabakata rağmen, şapkayla dahi içeri almıyor ve hakaretamiz ifadelerle dışarı çıkarıyorlardı. Biz de arkadaşlarımıza destek olmak istedik. Farklı fraksiyonlardan birçok arkadaşın destek verdiğini söylemek artık gereksiz. Tabii o anki dersin hocası epey şaşırdı. Dalga geçmeye ve tahrik çalıştı, biz oltaya gelmedik. Hoca derse girmedi başörtülüler var diye.
Sonra güvenlik geldi. Sonunda rektör ve dekan da geldi ve cümbüş başladı. Dekan, Ali Baykal, başörtülü arkadaşlarımıza saçma sapan birşey söyledi, içinde "peygamber" ve "mağara" kelimeleri geçen ve pek anlaşılamayan bir hakaret girişimi... Hönk dedik tabii. Tahrik olmadık. Sadece usturuplu bir cevap: Burası mağara değil?
Rektör, "Kadri Baba", bize birşey söylemedi, sadece arkadaşlar hoşgelmişler dedi. İçeri geçti, sekreterliğe. Muhtemelen bir saat tartıştılar: dekan, bölüm başkanı ve ders hocasını iknaya çalıştı rektör(kaderin cilvesi kadiri cilveye zorluyor, çok garip. yumruğu masaya vursa ne olurdu sanki, ben rektörsem dediğimi yapacaksınız diye!); biz şapkaya müsaade ediyoruz, siz de edin diye. Baykal ikna olmadı tabii, yasağın bir numaralı taraftarı. Eğitim fakültesi; eğitilmeye gelmez fakat eğitir kendisi. Rektör bir hışımla çıktı odadan, hiçbirşey söylemedi. Baykal görüşmeden sonra birkaç tahrik cümlesi daha savurdu: AKP manda hükümetinin tezahürlerisiniz siz falan filan... Biz, hasbinallah dedik...
Biz direneceğiz, yılmadan, usanmadan."