Türkiye Jeofizik Kurumu Derneği Onursal Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, Marmara Denizi'ndeki dip ve yüzey akıntılarının elektrik enerjisi üretmek ve dinamoları çevirmek için kullanılabileceğini belirterek, ''Boğaziçi büyük bir hidroelektrik santrali haline getirilebilir'' dedi.
Açıklama yapan Ercan, İngiliz bilim adamlarının açıkladığı Akdeniz'den Karadeniz'e doğru akan ve Boğaz'ı kateden bir ''su altı nehri'' araştırmasının yeni olmadığını, bunun Türk bilim adamları tarafından onlarca yıldır bilindiğini söyledi.
Ortalama 8 bin 500 yıl önce buzulların erimesi sonucu Karadeniz'de suların şişerek kendine bir yol oluşturduğunu anlatan Ercan,''O zamanlar bugünkü Boğaz'ın olduğu yerde bir ırmak varmış. Sular o ırmağı açarak önce çağlayanları, sonuçta da bugünkü Boğaz'ı oluşturuyor. Marmara ile Karadeniz arasındaki akıntı başlıyor ve o gün bugündür bu akıntı sürüyor. Biz bunu dip akıntısı olarak kabul ediyoruz. Eski bir ırmağın da izi aynı zamanda. Bu tuzlu su taşıyor. Bu dip akıntılarının varlığını biz onlarca yıldır biliyoruz. Ama madem gündeme geldi, enerji yönünü ele almak çok daha faydalı olur'' diye konuştu.
Ercan, daha önce yapılan jeofizik araştırmalarında Boğaz'ın altından bir nehir geçtiğinin tespit edildiğini, bunun dışında Marmara Denizi içinde denizde yapmış oldukları jeofizik ve teknik araştırmalarda birçok ırmak gördüklerini, bunların hiçbirinin bugün için şaşırtıcı olmadığını söyledi.
Karadeniz'de gördükleri birçok küçük ırmağa hidroelektrik santralleri (HES) yapıldığını anlatan Ercan, şunları kaydetti:
''Marmara'nın kendisi zaten bir HES gibi çalışıyor ama kullanmıyoruz. Sürekli olarak Karadeniz'den Marmara'ya doğru çok hızlı akan bir su var. Akıntı Burnu'na gittiğinizde bir nehirden daha hızlı aktığını görürsünüz. Burada muazzam hızlı akan bir akıntı vardır. Aynı zamanda Marmara'dan Karadeniz'e doğru bir de bunun karşılığı olan ters akıntı vardır. Biz bütün Boğaziçi'ni hidroelektrik santral biçimine dönüştürebiliriz. Buralara konulabilecek dinamolarla, aynı yel değirmenini çeviren mekanizmayı bütün Boğaz boyuna yerleştirdiğinizde muazzam bir elektrik enerji elde edebiliriz.''
Ercan, böyle bir mekanizmadan elde edilecek elektrik enerjisinin bütün Karadeniz'de kurulmuş onlarca hidroelekrik santralinin enerjisinden daha fazla olacağını vurguladı.
Bu santrallerin yüzeye kurabileceği gibi denizin içindeki nehrin bulunduğu yerde tabana da konulabileceğini belirten Ercan, ''Bence İngiliz bilim adamları ile gündeme gelen en önemli konu Marmara ile Karadeniz arasındaki akıntıdan yararlanarak buranın bir hidroelektrik santral biçimine getirilmesidir'' dedi.
''TÜRKİYE'NİN ENERJİ İHTİYACINA BÜYÜK KATKI SAĞLAR''
Ercan, bu konuyu kendisinin 1975'den beri dillendirdiğini, ancak ilgilenilmediğini ifade ederek, ''Boğaziçi'ne onlarca hidroelektrik santral kurulabilir. Bu gerçekleşirse Türkiye Cumhuriyeti'nin enerjisine çok büyük katkı yapılmış olur'' dedi.
Burada bir de tamamen akıntıdan kaynaklanan elektromanyetik enerji bulunduğunu, ancak hiç kullanılmadığına işaret eden Ercan, ikisinin birden yapılmasının Türkiye'nin enerji ihtiyacına büyük katkı sağlayacağını söyledi.
Prof. Dr. Ahmet Ercan, hidroelektrik santrallerinin öncelikle akıntının çok yoğun olduğunu, Akıntı Burnu ile Vaniköy arasına, Üsküdar'a Boğaziçi Köprüsü'nün alt kısımlarına kurulabileceğini ifade ederek, özellikle Boğaziçi Köprüsü altında yüzeydeki akıntı çok fazla, yaklaşık saniyede 3-5 metre arasında olan bu akıntının birçok nehirde bile olmadığına dikkati çekti. Prof. Dr. Ercan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Marmara Denizi'ndeki dip ve yüzey akıntıları elektrik enerjisi üretmek ve ve dinamoları çevirmek için kullanılabilir. Boğaziçi büyük bir hidroelektrik santrali haline getirilebilir. Buradan elde edilecek bitip tükenmez bir enerjidir. Yağmurun yağması veya havanın açık veya kapalı olması ile alakalı değildir. Kesintisiz bir enerjidir. Bütün doğu, orta ve batı Karadeniz'de yapılmakta olan hidroelektrik santrallerinin üreteceği enerjiden çok daha fazla enerji ve kesintisiz olarak üretebilir. Maliyet açısından da çok daha ucuz olur.''
Enerji türbinlerinin Boğaz kıyısına yakın konulmasında yarar olduğunu, çünkü Boğaz'da bir taraftan gemi trafiğinin de bulunduğunu vurgulayan Ercan, ancak aşağıya konulacak türbinlerin bütün Boğaz boyunca yerleştirilebileceğini aktardı.
Prof. Dr. Ahmet Ercan, ''İngiliz bilim adamının söylemiş olduğu Marmara'dan Karadeniz'e akan nehrin üzerine bir çok türbin koyabiliriz, bu türbinlerden bedava elektrik enerjisi elde edebiliriz'' diye konuştu.