Yusuf, Futbol Federasyonu'nun resmi yayın organı olan Tam Saha Dergisi'nin Temmuz ayı sayısında yer alan röportajında, Beşiktaş'a transfer olduğu günün ertesinde Mustafa Denizli'nin kendileriyle bir toplantı yaptığını hatırlatarak, şöyle konuştu:
''O sırada ligde 6. sırada bulunuyorduk. Bize, (Ligdeki iki kupaya da talibiz. Herkes bunu kafasına yerleştirsin ve ona göre konsantre olsun) dedi. Bu sayede yerli oyuncusuyla, yabancısıyla müthiş bir bütünleşme oldu. Bence bizim başarımızın altında yatan şey Mustafa Hoca'nın bize verdiği öz güven ve oluşan birlik ruhuydu. Başınızdaki insanın iddialı olması ve size neler yapabileceğini zamanla göstermesi, ona duyduğunuz güveni arttırıyor. Kendisi yıllarını bu işe vermiş, deneyimli bir teknik adam. O bize güvendi, biz de ona.''
EN UNUTULMAZ ANISI
Geçen sezonun kendisi için en unutulmaz anısının ne olduğu sorusuna Yusuf, ''Fortis Türkiye Kupası'nı kazanmamız. Bir hafta önce ligde Fenerbahçe'ye yenilmiştik. Bu maçı kazanmak için çok iyi motive olmuştuk. 3-4 tane önemli oyuncumuz sakat ve cezalı oluşları nedeniyle bizimle değildi. Maçta rakibimizi net bir skorla ve iyi bir oyunla yenerek kupayı aldık. Orada takımdaki arkadaşlık seviyesini gördüm ve final maçının oynandığı gece ligde de şampiyon olacağımıza şüphem kalmadı'' diye yanıt verdi.
''HEDEF AVRUPA'DA BAŞARILI OLMAK''
Yusuf, yeni sezonda Şampiyonlar Ligi'nde mücadele edeceklerini belirterek, ''Türkiye'de alınmadık kupa bırakmadık. Artık hedefimiz Avrupa'da başarılı olmak. Büyük kulüplerin ve büyük hocaların olduğu yerde her zaman iddia olur. Biz de iddialı ve olumlu bir Şampiyonlar Ligi dönemi geçirmek istiyoruz'' diye konuştu.
''ANADOLU'DAN ŞAMPİYON ÇIKMASI ZOR''
Anadolu'dan bir şampiyon çıkıp çıkamayacağı sorusu üzerine Yusuf, ''Bence çok zor. Bir kere maddi olarak dört büyük takımın liderliği var. Taraftar anlamında ve medya desteği anlamında da öyle. Anadolu takımlarının seyircileri de bütçeleri de medya destekleri de kısıtlı'' dedi.
Yusuf, geçen sezon ligin çok güzel geçtiğini ifade ederek, ''Şampiyon ve lige veda eden üçüncü takım son haftada belli oldu. Gün geçtikçe ligimizin fiziki yeterlilik seviyesi ve mücadeleli yapısı artıyor. Her takım, her takımı yenebiliyor. Ligin flaş takımı da Sivasspor diyorum'' ifadelerini kullandı.
MİLLİ TAKIM
Deneyimli futbolcu, milli takım kadrosuna alınmasıyla ilgili bir soruyu da şöyle yanıtladı:
''Milli Takım'a geçmişte niye gelemediğim için kendime hep soruyorum. Allah bize 30'dan sonra bu duyguyu yaşamayı nasip etti. Gerçekten, kadroda ismimi görünce koşa koşa geliyorum. Sağ olsun, Fatih Hoca da güveniyor, beni A Milli Takım'a alıyor. Sonuçta bu bir milli davadır. Özel ya da resmi maç hiç önemli değil, önemli olan milli takıma hizmet etmek. Yaşı 30'u geçen her arkadaşım bilsin ki, iyi oynadıkları takdirde, onlara da bu kapılar açılacaktır.''
Yusuf, Dünya Kupası'na katılma şansları için de ''Önümüzde alınacak 12 puan var ve dünyada yenilmeyecek takım yok. Bosna-Hersek’i kendi sahasında yenecek ve grubu ikinci sırada bitirecek güce sahibiz'' dedi.
NE MUTLU Kİ BEŞİKTAŞ'A GELMİŞİM
''Çalışınca ve sahada iyi şeyler yapınca insanlar tarafından takdir ediliyorsunuz'' diyen Yusuf, ''İşte bu takdirin karşılığı da bazen daha üst yerlere gitmek, daha büyük takımlara transfer olmak şeklinde oluyor. Ne mutlu ki Beşiktaş'a gelmişim. Benim transferimin herkese örnek olmasını ümit ediyorum. Futbolda eski yaş kriterlerinin çok gerilerde kaldığını, hatta öyle bir kavramın bile olmadığını düşünüyorum. Herkes çalışıp işini en iyi şekilde yaparsa, hedefine ulaşır.'' diye konuştu.
TRANSFERİNDE YAŞANANLAR
Beşiktaş'a gelişinin kendisini isteyen Trabzonspor cephesinde hoş karşılanmadığının belirtilmesi üzerine Yusuf, şunları dedi:
''Devre arasına gelmemize 1.5 ay varken Trabzonspor'la ilk görüşmeyi yapmıştım. Kendilerine, Trabzonspor'a gelmekten mutluluk duyacağımı belirtmiştim. Onlara Bursaspor'la temasa geçmelerini söyledim. Uzun bir süre sonra kulüple temasa geçtiler ama bonservis bedeli konusunda bir anlaşmazlığa düştüler. Bundan dolayı transfer süresi gecikmeye başladı. Bir sabah Beşiktaş Teknik Direktörü Mustafa Denizli beni telefonla aradı ve Beşiktaş'a gelmek isteyip istemediğimi sordu. Ona da olumlu yanıt verdim fakat Ersun Yanal'a söz verdiğimi ve Yanal'la görüşmeden hiçbir şey yapamayacağımı belirttim. Ersun Hoca'ya konuyu aktardım. Belli ki, benim o arada başka bir teklif alabileceğim pek akıllarından geçmemişti. Bana (İstediğin takımla görüşebilirsin) dediler. Trabzonspor bonservis konusuyla epeyce vakit kaybetti, oysa Beşiktaş 1 günde konuyu çözüme kavuşturdu. Böylece Beşiktaş'a transferim gerçekleşti.''
''SAHADA YAPACAĞIM İŞLE ANILMAK İSTİYORUM''
Beşiktaş taraftarları arasında ve medyada da yaşı nedeniyle transferi sırasında bazı eleştiriler yapıldığının hatırlatılması üzerine de Yusuf, ''Tabii ki transferimden sonra hem olumlu hem de olumsuz birçok yorum yapılacaktı. İki grupta da çok insan yer alıyordu. Ben bunların hiçbirine karşı demeç vermedim. Sadece kendi kendime (Sahada yapacağım işle anılmak istiyorum) dedim. Bazı şeyleri gördükten sonra benim haklı olduğumu anladılar. Futbolda becerinin ön planda olduğunu, yaşın daha önemsiz bir etken olduğunun farkında vardılar'' diyerek sözlerini tamamladı