9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, dünyada yaşanan ekonomik krizle ilgili, "(Bize bir şey olmaz) sözü doğru değildir. İnşallah olmaz. Almanya'ya bir şey olduğu yerde, İngiltere'ye bir şey olduğu yerde, Japonya'ya bir şey olduğu yerde bize niye bir şey olmaz?" dedi.
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) 2008-2009 eğitim öğretim yılı açılış dersini veren 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, dünyada tartışılan ekonomik krizin "küresel finansman krizi" olduğunu söyledi.
Demirel, bugün yaşanan finansman krizin ikinci aşamasının kredi, üçüncü aşamasının ise ekonomik kriz olacağını savundu. Dünyanın yoksul ve zengin ülkeler olarak ikiye bölündüğünü belirten Demirel, yaşanan finansal krizin zengin ülkelerin sıkıntısı olduğunu, çünkü yoksul ülkelerin "parası pulu olmadığını" kaydetti.
Kredilerin ekonominin nefesi olduğunu ve kredilerde bir tıkanma yaşandığında insanların "tasarruflarıma ne olur endişesi" ile bankalardan paralarını çekmek istediklerini vurgulayan Demirel, şöyle konuştu:
"Endişeden panik doğuyor. 122 ülkenin uyguladığı kapitalist sistemde zaman zaman bu çeşit finans krizleri görülüyor. Ne zaman olacağını kimse bilmiyor. Kredi mekanizmaları bir şekilde düzeltiliyorsa, sistem işliyorsa mesele yok. Bu sistemde devlet olmayacak, devletin müdahalesi olmayacak, devlet bunları ancak seyredecek. Ekonomi kendi kendini düzeltir, buna inanılıyor. Kendi kendini düzeltirken bankalar batıyor, birçok kişinin paraları da batıyor. Ancak bankaların batması da sistemin efektif şekilde işlemesinin çaresinden biri. 'Batan batar, kalan sağlar bizimdir' sistemin ruhu bu. Halkın tasarrufları da bu sayede en iyi şekilde kullanılıyor. Batma korkusu, sistemi etkin yapıyor."
Dünya ekonomisinin daralması durumunda Türkiye'nin bundan etkilenmemesinin mümkün olmayacağını savunan Demirel, şöyle devam etti:
"(Bize bir şey olmaz) sözü doğru değildir. İnşallah olmaz. Almanya'ya bir şey olduğu yerde, İngiltere'ye bir şey olduğu yerde, Japonya'ya bir şey olduğu yerde bize niye bir şey olmaz? Bunlar bizden daha güçlü ekonomilerdir. Bize bir şey olabilir. Ne olabilir? Kestirmekte güçlükler var, ama bakın 2000 yılında halkınızın kredi kartlarından borcu 6 milyar civarında, halen 115 milyar civarında... Bankalar derse ki halka, (ödeyin bu kredi kartlarını), o gün olur her şey... 2002 yılında 218 milyar dolar dış borcumuz vardı, bu çıkmış 436 milyar dolara. İçeriden dışarıdan ödeyin deseler ne olacak?"
Türk ekonomisinin eksikleri, zaafları olsa da geçen yedi yılda yüzde 7 kalkınma hızı sağladığını vurgulayan Demirel, buna karşın 2008 yılında 43 milyar dolar ödeme açığı olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin yüzde 20 faizle bu açığı bulabildiğini dile getiren Demirel, mali krizin yayılması durumunda yüzde 30 faizle bile bu miktarın bulunamayacağını ileri sürdü. Ekonomik kriz endişesiyle panik olmamak gerektiğini belirten Demirel, "Ama dikkatli olalım. Kısa vadede gelebilecek sıkıntıları görelim ve mutlaka piyasaları parasız bırakmayalım. Kriz olur diye karalar bağlamak da yanlış, bir şey olmaz demek de yanlış" dedi.