Pakistan'daki sel felaketinin yol açtığı dramın boyutları her geçen gün büyüyor. Sel ve muson yağmurlarının Pakistan'ın 4'te birini sular altında bıraktığı felaket, en fazla kadınlar ve çocukları etkiliyor...
Çadırlarda dua
Dindarlığı ile de bilinen Pakistanlılar, Ramazan ayında evlerinden uzak, çeşitli yardım kuruluşlarının dağıttığı bir tas çorbayla iftar etmeye çalışıyor. Pakistanlı çocukların bir kısmı da Kur'an kursuna dönüştürülmüş çadırlarda dua ediyor.
Yatacak yer yok
Pakistan'da 500 bin kadının hamile olduğu, bunları tehlikeli bir sürecin beklediği görülüyor. Olumsuz hayat şartlarının hüküm sürdüğü Pakistan'a barınacak yer ihtiyacının yanı sıra temiz su, gıda ve sağlık malzemesine ihtiyaç duyuluyor.
Pakistan, tarihinin en büyük felaketlerinden birini yaşarken, bölgedeki sel felaketi her geçen gün büyümeye devam ediyor. Sel ve muson yağmurlarının Pakistan'ın 4'te birini sular altında bıraktığı felaket, en fazla kadınlar ve çocukları etkiliyor. Selden etkilenen insanların çoğu başka bölgelere helikopterler ve botlarla taşınırken, bu bölgelerde küçük adacıklar oluştu. Uluslararası sivil toplum kuruluşları ise önce görmezlikten geldikleri vehametin farkına, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ve İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu'nun ziyareti sırasında vardı.
BM Genel Sekreterinin Pakistan'da yaşananları son yüz yıl içerisindeki en büyük felaket olarak nitelemesiyle durumun ne denli kötü olduğu ayrıca gözler önüne serildi.
Yirmi milyon insanın etkilendiği, iki bin civarında insanın hayatını kaybettiği afette, suların çekilmesiyle felaketin boyutunun daha vahim ortaya çıkacağı belirtiliyor.
Salgın hastalık tehlikesi
İnsanlar kuru alanlara gitmek için bot, teleferik ve helikopter yardımına ihtiyaç duyuyor. Suların çekilmeye başladığı bölgelerdeyse, evleri yıkıldığı için sokakta kalan selzedelerden şanslı olanlar çeşitli yardım kuruluşlarınca sağlanan çadırlarda ikamet ediyor.
Salgın hastalıkların can almaya başladığı bölgede en büyük sıkıntıyı ise kadın ve çocuklar yaşıyor.
Pakistanlı çocuklar, sıcakların 50 dereceyi bulduğu ülkede serinlemek için adeta salgın hastalık yuvası durumunda olan su yataklarında ve yağmurun oluşturduğu göletlerde hayvanlarla birlikte serinlemeye çalışıyor. Çocuklar, tehlikelerden habersiz sel sularının oluşturduğu gölete kendilerini bırakıyor.
Suların çekilmesiyle çocuk felcinin yanı sıra kolera salgını gibi hastalıkların yayılmasından endişe ediliyor.
Dindarlığı ile de bilinen Pakistanlılar, Ramazan ayında evlerinden uzak, çeşitli yardım kuruluşlarının dağıttığı bir tas çorbayla iftar etmeye çalışıyor. Pakistanlı çocukların bir kısmı da Kuran kursuna dönüştürülmüş çadırlarda dua ediyor.
Bu arada Pakistan'da 500 bin kadının hamile olduğu, bunları tehlikeli bir sürecin beklediği görülüyor. Olumsuz hayat şartlarının hüküm sürdüğü Pakistan'a barınacak yer ihtiyacının yanı sıra temiz su, gıda ve sağlık malzemesine ihtiyaç duyuluyor.
Pakistan'da, insanların yaşadığı yerlere geri dönmemesi halinde sosyal problemlerin ortaya çıkacağı ifade edilirken, felaket sonrasında selzedelerin ciddi bir rehabilitasyondan geçirilmesi gerektiği vurgulanıyor. Ülkenin büyük bir kısmını vuran sel nedeniyle, ülke genelinde halen ulaşılamayan yerlere havadan yardım dağıtılmaya çalışılıyor. Milyonlarca kişinin yardım beklediği Pakistan'a başta Türkiye olmak üzere bir çok ülke ve uluslararası kuruluş yardımlarını sürdürüyor.
Ancak yetkililer, felaketin boyutlarının çok büyük olduğunu ve yardımların yeterli gelmediğini bildirerek, ''Pakistan'daki sel yavaş ilerleyen bir tsunami görünümünde'' ifadesini kullandı.
Dünya üç maymunu oynuyor
ABD, Avrupa ve diğer zengin ülkeler yardım konusunda gönülsüz ve isteksiz bir tavır içinde. Maddi yardım konusunda hiçbir gayretleri görünmüyor. Buna karşılık luslararası yardım kuruluşlarının bölgede ciddi çalışma yaptığı görülüyor. Afetin ilk gününden itibaren Pakistan'a gelen Türk yardım ekipleri de başarılı çalışmalarıyla halkın büyük takdirini kazanıyor. Başta Türk Kızılayı olmak üzere bölgede TİKA, Kimse Yok Mu, Deniz Feneri, İHH, Yeryüzü Doktorları gibi birçok Türk kuruluşu da çalışmalarını sürdürüyor.