623 yıllık İmparatorluğun kendisi ile son bulduğu Vahdeddin hakkında ortaya birçok iddia ve iftira atıldı. Kendisi hakkında en detaylı bilgiyi ise “Şah Baba” isimli kitabında Vahdeddin’in hatıralarını kaleme alan Murat Bardakçı vermişti. Vahdeddin’e ait son hatıralar ise, 81 yıl öncesinden, İtalya’daki sürgün günlerine ait. Vahdeddin’in ömrünün sonlandığı San Remo’da yaşananlar, saray hizmetlisi Rumeysa Aredba’nın hatıratıyla gün yüzüne çıktı.
Rumeysa Aredba - Timaş Yayınları Hatırat - Mart 2009, 136 sayfa, |
Ömrünün son demelerini borç içinde geçiren Sultan Vahdeddin’in naaşının, İtalyan kasap, manav ve bakkal esnafı tarafından haczedilme hadisesi bu kitapta bilinmeyen bir yönüyle yansıtılmış. 1926 yılında İtalya’nın San Remo kasabasındaki Villa Nobel’de kalp spazmı sonu hayatını kaybeden Sultan Vahdeddin’in, borçları karşılığı haczedildiği aktarılan naaşıyla ilgili Rumeysa Aredba çok çarpıcı bir bilgiyi aktarıyor. Manavın, kasabın, bakkalın polis nezaretiyle 1 ay boyunca el koydurduğu Vahdeddin’in cansız bedeni değil değil, boş bir tabutmuş. Padişahın naaşına haczedilmesini kabullenemeyen sahipsiz Saray ahalisi, çevirdikleri bir mizansenle cesedi tabutun içinden çıkararak önce boş bir odaya sonra da bir fırsatını bulup villadan çıkarıp şu anda Suriye’nin başkenti Şam’daki Sultan Selim Cami avlusuna defnedilmiş. Peki bir ay boyunca mühürlenerek hacizli vaziyette bekletilen tabuta ne olmuş. O da ayrı bir mizansen ve ayrı bir acı. Vahdeddin’in esnafa ödeyemediği o borç, bir ay sonra küçük kızı Sabiha Sultan’ın mücevherlerinin satılmasıyla ödenmiş. Rumeysa Aredba’nın hatıratında “Son Gece” bölümünde, “haciz” ve “boş tabutun son yolculuğu” başlıkları altında yayınlanan bu bölüm, yakın tarih üzerine yapılacak yeni araştırmalara ışık tutacak kadar önemli.