ADANA (AA) - Adana'da deprem eylem planı çalışmaları kapsamında "Bilimin Rehberliğinde Depreme Dayanıklı Kent Paneli" düzenlendi.
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, bir otelde düzenlenen panelin açılışında, bundan sonra yaşanacak bir depremi en az kayıpla atlatmanın gayretinde olduklarını söyledi.
Adana'yı depreme en hazırlıklı illerden biri haline getireceklerini belirten Karalar, "Adana'nın bugün itibarıyla bina envanterinin yüzde 25'i çıktı. 950'nin üzerinde ağır, 2 bine yakın orta hasarlı bina var. İncelenen bina sayısı dün itibarıyla 21 bin 107." dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerin ardından dayanışma ve paylaşım duygusuyla tüm imkanlarıyla bölgede olduklarını belirtti.
Bulunulan coğrafya nedeniyle kentlerin 6-7 büyüklüğünde depremler yaşamaya devam edebileceğini dile getiren İmamoğlu, kentleri bilimin ışığında bu tür yıkıcı depremler ve benzer afetlere karşı dayanıklı hale getirmenin mümkün olduğunu söyledi.
- "Depremler hepimizi algıda seçici hale getirdi"
Açılış konuşmalarının ardından Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Tarık Şengül'ün moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde, Gazi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Pampal, Adana'nın deprem tehlikesi ve riskleriyle ilgili sunum yaptı.
Adana'nın çevresindeki fayları anlatan Pampal, "Adana yakınlarında deprem üretecek kaynaklar maksimum 6,5 büyüklüğünde deprem üretme potansiyeline sahip. Onlar da bugün yarın olacak diye bir kayıt yok. Bu depremler hepimizi algıda seçici hale getirdi. Her an deprem bekler durumdayız. Büyük travma yaşadık. Adanalılar cesur insanlardır. Yani evlerinde hasar yoksa korkmasınlar ama hasarlı yapılara da girmesinler." diye konuştu.
- "Depreme direnen kentler oluşturmak suretiyle deprem korkusunu atabiliriz"
Bilim Akademisi Üyesi Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür de Adana havzasının levha sınırında olduğunu belirterek, "İskenderun Körfezi'nin doğusu hemen levha sınırıdır. Arap levhası, Afrika levhası, Anadolu levhasının sınırıdır." dedi.
Görür, şöyle devam etti:
"Bütün depremler, dünyanın en büyük depremleri levha sınırlarında meydana gelir. 13 milyon sene önce de bu depremler meydana geldi. Daha milyonlarca sene de devam edecektir. Onun için Adana'yı ne yaparsak yapıp o sınırdan ayırıp da 'aman hiçbir şey yok, deprem herhangi bir şey yapmaz' diyemeyiz, dememek de lazım ama bir şey söylenebilir, Adana depreme dirençli hale getirilebilir. 13 milyon sene önce başlamış bu depremler milyonlarca sene devam edecekse eğer biz de Türk milleti olarak neslimizi bu topraklarda sürdüreceksek, bu ülkeyi ebediyete taşıyacaksak depremleri de durduramayacağımıza göre depreme direnen kentler oluşturmak suretiyle deprem korkusunu atabiliriz. Tıpkı Japonlar gibi tıpkı Çinliler gibi tıpkı Amerikalılar gibi bu mümkün. Bunu da yapabilecek her şeyimiz var. Yapacağınız tek şey depremde yıkılmayacak şekilde deprem dirençli yerleşim alanlarını yapmak, yaptırmak."
Panelde, İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper İlki, ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Barış Binici, Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bahar Yetiş, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Şeker, ODTÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebru Voyvoda ve emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala da sunum yaptı.