Çakaroğlu, arkadaşlarıyla, TEKNOFEST aracılığıyla geliştirdiği "Kutup Gözlemleri ve İklim Değişikliği Analizi için Yerli Mikro Uydu Geliştirilmesi" projesiyle, 2022'de TÜBİTAK'ın düzenlediği Lise Öğrencileri Arası Kutup Araştırma Projeleri Yarışması'nda Türkiye üçüncülüğü elde etti.
Projeyle TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Enstitüsüne davet edilen Çakaroğlu, yaklaşık bir yıldır İstanbul Teknik Üniversitesi Geomatik Mühendisliği bölümünde araştırma asistanı olarak çalıştı. Çakaroğlu bu sürede okyanus tabanlarının topoğrafik ölçümlemesi (batimetri) üzerine geliştirdiği projelerle, iklim ve deniz bilimlerindeki tecrübesini artırdı.
Çakaroğlu, yürüttüğü faaliyetleri sayesinde, Japonya'daki Sasakawa Barış Vakfı (SPF) çatısı altındaki Okyanus Politikası Araştırma Enstitüsü (OPRI) tarafından düzenlenen "Uluslararası Okyanus Bilinci Geliştirme Projesi"ne davet edildi.
"Batı Pasifik Bilim Seferi" ismiyle 8-24 Mart'ta gerçekleştirilen proje kapsamında Çakaroğlu, dünya genelinde lise ve üniversitelerden seçilen 25 kişilik ekiple Batı Pasifik Okyanusu'nda yaklaşık iki hafta süren yolculuğa katıldı.
Çakaroğlu, Türkiye'den Japonya ve Batı Pasifik'e uzanan serüveninin detayları ile geleceğe yönelik düşüncelerini AA muhabirine anlattı.
- 2 bin deniz mili yol
İki hafta süren yolculuğun "kimi zaman kolay, kimi zaman zor" geçtiğini kaydeden Çakaroğlu, bu sürede yaklaşık 2 bin deniz mili yol katettiklerini belirterek, ulaştıkları ada ülkesi Palau'da halkın kendilerini sevinçle karşıladığını söyledi.
Çakaroğlu, "Çok renkliydi. Çiçekli kolyeler verdiler, bizim için pankart açtılar. Kapanış seremonisine eski devlet başkanı ve bakanları ile bürokrasi ve iş dünyası temsilcileri katıldı. Palau Çevre Bakanı direkt bana telefon numarasını verdi. Bir bakanın şahsi telefon numarasını alabilmek beklemediğim bir gelişmeydi." dedi.
Ada ülkesine vardıklarında, Türkiye ve Japonya'nın bulunduğu Kuzey Yarımküre'deki kış mevsimi ortalamasının oldukça üstünde, 32 derece sıcaklıkla karşılaştıklarını söyleyen Çakaroğlu, sefer boyunca 3 projeye odaklandıklarını kaydetti.
- Seferdeki üç proje
Düşük maliyetli GNSS modülü vasıtasıyla "troposferik su buharı kestirimi" projesi için teknenin üstüne kurduğu antenle veri kaydını kesintisiz 14 gün boyunca yaptığını belirten Çakaroğlu, "Türkiye'ye döndüğümüzde veriler, Antarktika'da kaydettiğimiz verilerle karşılaştırılacak. Bu sayede farklı bölgelerdeki iklim değişikliğinin dünyamızı nasıl etkilediğini bileceğiz. İlk projem çok başarılı geçti." dedi.
Çakaroğlu, farklı sensörlerle barometrik basınç, bağıl nem ve sıcaklık dahil meteorolojik verilerin ölçümü projesi için kaydettiklerini ise sadece Antarktika ile sınırlı kalmayıp, dünyanın farklı yerlerindeki verilerle karşılaştırmayı planladıklarını belirterek, "Geçmiş yıllara kıyasla, 2024'teki değişikliğin etkisini daha net anlayabileceğiz." ifadesini kullandı.
İklim bilinci amacıyla sefer boyunca mini video blog çekimi projesi yürüttüğünü de anlatan Çakaroğlu, "Genç arkadaşlarımıza ilham olmak için her gün video çekmeye çalıştım. Anlatabileceğim çok anı biriktirdim." diye konuştu.
- "Okyanus zorlu koşullara sahip"
Çocukluğundan beri yelkencilik ve denizcilikle ilgilendiğini ve 14 yaşından beri tüplü dalış yaptığını belirten Çakaroğlu, Türkiye'yi çevreleyen denizlerle, sefere çıktığı okyanusu kıyasladı:
"Pasifik Okyanusu çetin koşullara sahip. Yokohama'dan çıktığımızda ilk 2 gün 'yerimizden kalkamadık' desek yeridir. Yaklaşık 25 kişilik ekipten en az 15 kişi deniz tutması yaşadı. Dalga boyu yüzünden 2 gün boyunca Mikawa koyuna sığınmak zorunda kaldık. Koydan ayrılınca karşı rüzgar nedeniyle tekrar koya sığındık. Okyanus zorlu koşullara sahip. Hiç beklemediğiniz anda yağmur yağıyor, fırtına çıkıyor, dalga vuruyor."
Türkiye'yi çevreleyen iç denizlere kıyasla okyanus koşullarının daha zor olduğunu dile getiren Çakaroğlu, "Aynı zamanda da mükemmel bir canlı yaşamına sahip. Türkiye'de nadir görebileceğimiz canlılara, deniz yaşamına tanıklık etmiş olduk. Yolculuk boyunca balinalar, yunuslar gördük. Rüzgar sakin olduğunda, deniz sakin olduğunda çok keyifli. 14 gün hem motor hem yelken açarak seyahat ettik." dedi.
Sefer boyunca "beklemedikleri birçok şeyle karşılaşmalarının" ekip çalışmasını öğrenmelerinde fayda sağladığını ifade eden Çakaroğlu, "Yelken eğitimi aldık. Sabah 06.30'da kalkıp sabah egzersizi yaptık, güverte yıkadık. Yarım Hindistan cevizleriyle güverte yıkıyorduk. 'Happy hour' dediğimiz bir temizlik saati vardı. Bir buçuk saat boyunca herkes farklı bölümleri temizliyordu. Hepsi bize bir şeyler kattı, ekip çalışmasını öğretti. Orada öğrendiklerimi kendi projelerimde de kullanıp arkadaşlarıma da anlatacağım." şeklinde konuştu.
- TEKNOFEST fırsatı
Teknolojiye ilgisinin TEKNOFEST'le başladığını ve TEKNOFEST sayesinde TÜBİTAK'taki bilim insanlarıyla tanışıp çalışma imkanı bulduğunu kaydeden Çakaroğlu, bilim seferi projesini, TÜBİTAK Kutup Araştırmaları Enstitüsü (KARE) aracılığıyla öğrendiğini söyledi.
Projeye katılmasında, TEKNOFEST'in sunduğu "iletişim ağı fırsatının önemini" vurgulayan Çakaroğlu, "TEKNOFEST'in birçok ödülü var ama ödülden daha çok TEKNOFEST 'network imkanı' sağlıyor. İlk katılımda belki bir şey elde edemeyebilirsiniz ama her katılımınızda yeni bir şey öğreneceğimiz garanti." dedi.
Daha önce Antarktika'da denedikleri projede sonuç elde ettiklerini belirten Çakaroğlu, "Türkiye'nin Pasifik'e seferi olmadığı için daha önce Pasifik Okyanusu'nda bu deneyleri yapamamış ve veri karşılaştırma imkanı elde edememiştik. Temel motivasyonum, bu deneyleri burada gerçekleştirmek oldu." şeklinde konuştu.
- Türkiye'deki arkadaşlarını teşvik edecek
Aynı bilim seferine Türkiye'den katılan lise öğrencisi 15 yaşındaki Eylül Ünal, proje dolayısıyla kültür ve bilgi alışverişi yaptıklarını ve yeni çevre edindiğini belirterek, "Hedefim, günümüzdeki sorunlara yeni bir çözüm yöntemi geliştirmek. Öğrendiklerimi uygulayabilmek güzel olacak." ifadelerini kullandı.
Bilim seferi boyunca katıldığı aktiviteler vesilesiyle sertifikalar kazandığını kaydeden Ünal, "Zevkli bir projeydi. Bana çok şey kattı. Çevre sorunları sadece benim değil bütün insanların öğrenmesi gereken bir şey." dedi.
Ünal, benzer bilim seferleri ve projelerine katılmaları için Türkiye’deki öğrenci arkadaşlarını teşvik edeceğini söyledi.
- "Okyanus okur yazarlığı" ve "liderlik kabiliyeti"
"Batı Pasifik Bilim Seferi"ne uzman eğitmen olarak katılan OPRI Araştırma Görevlisi Tanaka Hajime de katılımcı öğrencilere iki hafta boyunca çeşitli alanlarda eğitim verdiklerini anlattı.
Katılımcı öğrencilerin, sefer esnasında "okyanus okur yazarlığı" geliştirme fırsatı bulduklarını ve "liderlik kabiliyeti" kazandıklarını kaydeden Tanaka Hajime, "Bilim seferine Türkiye'den katılan gençlerin projemize büyük katkı sağladığını düşünüyorum." dedi.