Ramazan ayı nedeniyle bir açıklama yapan Başhekim Yazar, orucun insan sağlığı açısından son derece önemli olduğunu belirterek, "Artık bütün dünyada bilim adamlarınca kabul görmektedir. Hatta bu kabul günümüzde o kadar bilimsel hüviyet kazanmıştır ki son yıllarda Müslüman olan - olmayan tüm çevreler başta obezite ve obeziteye bağlı hastalıklar, beslenme bozuklukları, olmak üzere pek çokhastalıkoruç terapileri düzenlemekte ve bazı hastalıkları tedavi etmektedirler." dedi. Ramazan ayının her Müslüman bireyi, ruhen, ahlaken sıhhate kavuşturduğunu ifade eden Yazar şöyle dedi: "Ramazan ayı her Müslüman bireyi, ruhen, ahlaken ve bedenen sıhhate kavuşturur. Neden 11 ayın sultanı ifadesi kullanıldığına gelince, bence bu ifade bireylerin bu aydaki kazandıkları, maddi ve manevi özelliklerin gücüne vurgu içermektedir. Yani bireyler, kazandıkları güzel özellikleri bir yıllık zaman diliminde devam ettirirlerse, sultan olanRamazanayı diğer 11 ayı yönetmiş oluyor. Sanırım sultan kelimesinin hükmeden hakim kişi, yöneten gibi anlamlar içermesi de, bu görüşümüzü desteklemektedir. Bence bu aydaki tutulan orucun en önemli farkı orucun bu ayda genel bir sistematiğe dönüşmesi, tüm toplumu içine alan, disipline eden ve bireysel farkındalıktan öte, toplumsal farkındalığı gerçekleştiren yönü olmasıdır. Kanaatimize göre bu açıdan bakıldığında, tüm toplumda farkındalık oluşturması, doğal beslenme uzmanlığı sistemi savunucularının, örnek alması, incelemesi gereken bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır." İstatistiklere göre, suç işleme olaylarının Ramazan'da azaldığını ifade eden Yazar, "İnsanlar sağlıklarını tehdit eden sigara tüketimi gibi kötü alışkanlıkları çok azaltıyor, hatta bazı kişiler tamamen bırakıyor. Bunun gibi pek çok zararlı ve kötü alışkanlıklar bu ayda terk ediliyor, üstelik bu güzellikler, zorlayıcı kolluk kuvvetleri olmadan, yada ağır para cezaları içeren yasalar olmadan, zahmetsiz ve masrafsız, kendiliğinden gerçekleşiyor. Ramazan ayı, toplumun her katmanını bu denli değiştiriyor, insanların yaşam tarzlarını bu kadar etkiliyor, üstelik bireyler ciddi fedakarlık' ta bulunuyor ve buna rağmen, mutlu oluyor. Oruç her birey yaptığı işe göre, kişisel sıvı ihtiyacını tespit etmeli ve gerekli miktarda sıvı almalıdır. İftarda bol sıvı içeren gıdalar çok tüketilmelidir, örneğin, çorbalar, hoşaflar, İftar yemekleri yenilirken mutlaka yavaş ve çok çiğnenerek yenilmelidir, doğal ürünlerinin satıldığı bu aylar da, mutlaka sebze, meyve ağırlıklı beslenmeliyiz. İftarda yenilen tatlılar hafif olmalıdır. Sahura mutlaka kalkılmalıdır. Hem iftardan sonra, hem sahurda, istirahat ederken veya yatarken, mutlaka yapmamız gereken şeylerin başında, uyumadan 2 saat öncesine kadar yemek yeme işine son verilmesi gelmektedir. Bu vesile ile tüm halkımızın mübarek ramazanını kutlarız." diye konuştu. |