Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "Bugün itibariyle MİT tarafından ağırlıklı olarak yurt dışına yönelik ve sınır güvenliğini ilgilendiren konularda mutlaka mahkeme kararıyla gerçekleştirilen ve TİB'de kayıtlı iletişimin denetlenmesine yönelik faaliyet sayısı 2 bin 473'tür" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda, Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu'nda değişiklik yapan teklifin tümü üzerinde milletvekillerinin eleştirilerini cevaplandıran Atalay, TBMM'ye, güvenlik ve istihbarat çalışmalarını denetleme hakkını getirmek istediklerini söyledi.
Bu konuda bir komisyon kuracaklarını ifade eden Atalay, "Bu konuda çalışmalarımızı tamamladık, kararımızı verdik. Yarın ilgili bölüm geldiğinde onu da bir madde ihdasıyla gerçekleştireceğiz. Milli iradenin temsilcisi olan TBMM'nin ülkenin güvenlik ve istihbaratında daha fazla söz sahibi olmasını çok önemli görüyoruz. Komisyon çalışmalarında söz vermiştik, o sözümüzü de yerine getiriyoruz" dedi.
MİT Kanunu'nun çağın gerçeklerini karşılamaktan uzak olduğunu belirten Atalay, küresel gelişmelerin tüm devletlerin istihbarat ihtiyaçlarını çeşitlendirdiğini, bu itibarla başta AB ülkeleri ve ABD olmak üzere pek çok ülkenin 2000'li yılların başından itibaren istihbarat mevzuatlarını çağın gereklerine uygun şekilde düzenlediğini söyledi.
Batılı ülkelerin mevzuatları incelendiğinde, istihbarat servislerinin MİT'ten daha geniş imkanlarla donatıldığının görüldüğünü vurgulayan Atalay, istihbarat teşkilatlarının diğer ülkeler için de Türkiye için de önemli olduğunun altını çizdi.
Teklifin amacı
Atalay, bu teklifte hemen her konuda istihbarat toplamaktan sorumlu olan MİT'in görev alanlarının daha belirgin hale getirilmesinin amaçlandığını dile getirerek, şöyle devam etti:
"Batılı örneklerde olduğu gibi mevzuatın şeffaflığı artırılırken, kurumun daha geniş imkanlara kavuşturulması hedeflenmektedir. Yasa teklifiyle MİT'in dış güvenlik, milli savunma, terörle mücadele, istihbarata karşı koyma ve siber suçlarla mücadele konularındaki faaliyetleri yoğunlaştırılacak. Hükümetimizin başından beri bir politikası var. Bir istihbarat teşkilatını mümkün olduğunca diğer ülkelerde, emsallerinde olduğu gibi dış istihbaratlar ve dış görevde görevlendirmek. İç istihbaratta bizim diğer kurumlarımız var. MİT'in yasasının mevcut ihtiyaçlar çerçevesinde yeniden düzenlenmesiyle devletimizin istihbarat alanındaki kaynak ve personelini daha etkin ve verimli kullanabilmesi temin edilecektir."
Türkiye'nin son yıllarda dış politikada etkinliğini artırdığına dikkati çeken Atalay, "Dış politikamız açısından sadece yakın kuşakta değil, uzak kuşakta yer alan ülkelerde de neler olup bittiğini algılamak, anlamak, anlamlandırmak ve buna uygun politikalar geliştirmek önem kazanmıştır. Bu durum ülkemizin dış istihbarat alanındaki ihtiyaçlarını da şekillendirmekte ve çeşitlendirmektedir" dedi.
Atalay, teşkilatın imkan ve kabiliyetinin dış istihbarata odaklanmasının hükümetin önceliği olduğunu belirtti.
"Esir değiş tokuşunda çok önemli rol oynamıştır"
Günümüzde istihbarat servisleri tarafından yürütülen diplomasi faaliyetlerinin de dış politikada önemli rol oynadığını ifade eden Atalay, şunları söyledi:
"Hükümetimiz bazen klasik diplomasi ile gerçekleştiremediğini Irak, Afganistan ve Filistin konularında olduğu gibi istihbari diplomasiyle yapmaktadır. Örneğin teşkilat Filistin ve İsrail arasındaki esir değiş tokuşunda çok önemli bir rol oynamıştır. Gazze savaşının ateşkesinde ve Irak'ta çok mühim roller üstlenmiştir. Bu kapasiteyi ülkemizdeki çözüm süreci için de kullanıyoruz ve burada çok da verimli bir çalışma yürütmektedir. Kim ne derse desin, biz çözüm sürecinde kararlıyız ve MİT'te burada çok önemli bir görev görüyor. Bunu yürüteceğiz. Ülkemiz için en hayırlı çalışmalardan birisi olarak görüyoruz."
Türkiye'nin yakın coğrafyasında yönetim zafiyeti yaşayan ve istikrarsızlığa sürüklenen ülke sayısının giderek arttığına işaret eden Atalay, bu durumun da ülke için çeşitli siyasi, ekonomik ve sosyal riskleri gündeme getirdiğini belirtti.
MİT'in söz konusu bölgelere yönelik teknik ve insan istihbaratına ilişkin kapasitesinin geliştirilmesinin Türkiye açısından kritik bir öneme haiz olduğunu kaydeden Atalay, dış politika ve milli savunma konularında teknik istihbarat toplama gayretlerinin insan istihbaratı kadar önem arz ettiğini söyledi. Atalay, ABD, İngiltere, Çin, Rusya, Avustralya ve Kanada gibi bazı ülkelerin sadece teknik istihbarat alanıyla iştigal eden müstakil teşkilatları bulunduğunu ifade etti.
"İlk defa MİT Yasası Meclis'te tartışılıyor"
MİT'in yurt dışında rehine kurtarma faaliyetlerinde de bulunduğunu anımsatan Atalay, "Yeni teklifle birlikte MİT'in yurt dışında rehin alınan başta basın mensupları olmak üzere her kesimden her meslekten vatandaşlarımızın menfaatine olacak şekilde faaliyetlerini, etkinliğini artırması amaçlanmaktadır" diye konuştu.
Atalay, MİT'in şu anda çalışmalarının büyük kısmını yasasından ziyade gizliliği olan bir yönetmelikle yürüttüğünü anımsatarak, getirdikleri düzenlemelerin bir kısmının da o yönetmelikte olduğunu kaydetti.
İlk defa MİT Yasası'nın şeffaf şekilde Meclis'te tartışıldığına işaret eden Atalay, MİT'in artık çalışmalarını yönetmelikle değil, Meclis'in çıkardığı yasayla tamamen meşru, hukuki zeminde yürüteceğini belirtti. Atalay, bu yasa teklifinin Meclis'e gelmesinin MİT'in saydamlığı açısından çok önemli olduğunu vurguladı.
Teklife yönelik eleştirilere cevap
Teklife ilişkin bazı eleştirilere değinen Atalay, şunları söyledi:
"Burada 'Bakanlar Kurulu, verilecek görevler' gibi şeyler konu ediliyor. Bakanlar Kurulu hukuk dışı talimat mı verecek? Hiç kimse hukuk dışı talimat veremez. Hiçbir kurum hukuk dışı talimatları uygulamaz. Uygularsa sorumlu olur. Bu çok basit bir evrensel hükümdür. Hukuk dışı kararlar uygulanmaz. Bunda bilmeyecek ne var. Hiçbir birey, hiçbir kurum hukuk dışı bir talimatı uygulamaz ve Bakanlar Kurulu'da hukuk dışı bir talimat vermez.
Ayrıca burada 'hiçbir hukuksal kaideye bağlı kalmaksızın her türlü insan hakları ihlalleri gerçekleştirilecek' gibi ifadeler yer alıyor. Bunlar çok üzücü. Kendi istihbarat teşkilatımız için bunlar çok üzücü ifadeler. Yasa teklifiyle tam aksine MİT'in görev ve sorumluluklarının belirginleştirilmesi hedeflenmiştir. Buradaki temel amaç muhaberat devletlerinin temeli olan kaba kuvveti ve hukuksuzluğu değil, gelişmiş ülkelere özgü bir keyfiyet olan elektronik ve teknik istihbarat kapasitesinin hukuki zemine oturtulmasıdır.
Finansal verilerin güvenliğiyle ilgili maddeye takılınıyor. MİT'in değişiklikle ticari sır ve müşteri bilgilerini denetim altına alacağı gibi yanlış bir algı oluşturulmuştur. Bu kanunun amacı, MİT'in vatandaşlarımızın hesaplarını tek tek kontrol edebilmesini sağlamak değil, son derece yoğun bir veri tabanı içinde normal olmayan hareketlerin önceden belirlenerek, ülkemizin güvenliğiyle ilgili risk ve tehditleri analiz edebilmektedir."
Atalay, MİT tarafından casusluk ve terör konuları dışında vatandaşların iletişiminin denetlenmesi gibi bir uygulamasının bulunmadığını ifade ederek, "Bugün itibariyle MİT tarafından ağırlıklı olarak yurt dışına yönelik ve sınır güvenliğini ilgilendiren konularda ve mutlaka mahkeme kararıyla gerçekleştirilen ve TİB'de kayıtlı iletişimin denetlenmesine yönelik faaliyet sayısı 2 bin 473'tür. MİT adli dinleme yapmaz. Hiçbiri delil olmaz. MİT sadece istihbari dinleme yapar. Burada kendi kurumumuzun çalışmalarını doğru bilmek durumundayız" dedi.
Çalışma süresinin dolması nedeniyle TBMM Başkanvekili Meral Akşener, yarın saat 14.00'te toplanmak üzere birleşimi kapattı.
Kaynak: AA