Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Osmangazi Belediyesi tarafından Çarşamba Mahallesi'ne yapılan Pazar Park ile 23 bin metrekarelik alana hiçbir rampa kullanılmadan inşa edilen 320 araç kapasiteli otoparkın açılışına katıldı. 'Yaşanabilir ve Estetik Şehirler Proje Yarışması'nda jüri özel ödülüne layık görülen ve geleneksel pazar anlayışına modern bir bakış açısı getiren projenin açılış töreninde konuşan Arınç, "Başbakan Erdoğan, estetiğe çok fazla önem verir. Mimari ve estetik birinci şartıdır. Mutlaka mimari ve estetiğin bir arada olmasını ister" dedi.
"BENİM 15 YILDIR OTOMOBİLİM OLMADI"
Üst örtüsü bal peteği şeklinde ışığı geçiren altıgen seramik olarak özel üretilen pazar yerinin örnek bir proje olduğunu ifade eden Arınç, şunları söyledi:
"Bir evde iki tane otomobil var. Halbuki ben kendimden bilirim. Benim 15 yıl otomobilim olmadı. Toplu taşıma araçları, tren, otobüs ve dolmuşlarla hareket ettim. Otomobili evin önüne koysanız, kullanmasanız bile masrafı vardır. Bu sokaklarımız artık bu kadar aracı kaldırmıyor. İçinden "Artık 21. yüzyıldayız. Bu zaruret oldu' diyenler var. Çok garip bir memleketiz. Otoparklar yaptık, araçlarını oralara koyma alışkanlığını kazandıramadık. Milyarları sayıp bu arabayı verdiysen, güvenlik açısından bunu otoparka bırakmak zorundasınız. Özendirmeler yaptık. 10 trilyon harcanmış, estetiği ve mimarisiyle gözümüze de hitap etmişler. Çok şükür Belediye Başkanı Dündar çalışıyor. Halkımız bunları görüyor. 15 gün sonra 'Durmak yok' yola devam diyecekler."
Belediyelerin yarıştığını ifade eden Arınç, dünkü Diyarbakır ziyaretlerinden bahsederek, "Bismil'de Osmangazi'nin şartlarının yüzde birinin bile bulunmadığını üzülerek görüyoruz. İdeolojik bağnazlar yeri geldiğinde tehdit ve şantajla almışlar belediyeleri ama kitaplarında halka hizmet yazmıyor. Bu seçimi milat yapın. Gittiğimiz yerleri görünce Bursa'yı adeta bir vahaya kavuşmak gibi görüyoruz. İnsanlar güzellikler görmeli kardeşlerim. "Güzel gören, güzel düşünür. Güzel düşünen, güzel görür ve hayattan zevk alır" diyor bir büyüğümüz. Ona da rahmet olsun. Bu pazar yerini, bu otoparkı göreceksin, tepeden, üstten bakacaksın, güzel şeyler düşüneceksin. Yakıp yıkmak aklına gelmeyecek. Berkin'lerin cenazesinde nara atanlar, o akşam genç bir fidanımızın ölümü karşısında da aynı üzüntüyü duyacaklar ve diyecekler ki, 'Yarabbi, bu cennet vatanımızda bu kavgalar son bulsun. Bu tartışmalar olmasın. Bu silahlar konuşmasın. Bu anne ve babaların gözyaşı akmasın. Kardeş olalım, kucaklaşalım. Her yer Osmangazi gibi güzel olsa ve biz bu insanların kavga etmediğini görsek, cennet gibi bir vatanda yaşıyor olsak ne kadar güzel olur diyecekler.' Siz Türkiye'ye güzellikleri hatırlatıyorsunuz kardeşlerim. Ne mutlu, Bursa'daki bu huzura, bu kardeşliğe, bu dostluğa ve bu hizmet yarışına"