Kesintiye uğrayan Oslo sürecinden sonra yeniden başlayan İmralı müzakereleri, 30 yıldır süren savaşın sona ermesi konusunda Doğu ve Güneydoğu başta olmak üzere tüm Türkiye’de büyük bir umut yarattı. Halk, kamuoyuna sınırlı olarak yansıyan görüşmelerin detaylarına takılmadan hükümeti bu kez daha samimi buluyor. Kürt siyasetinin tabanı ise tartışmasız Abdullah Öcalan’ın arkasında. Kürt siyaseti cephesinde ise kafalar biraz karışık.
Avrupa kanadından açık çek
DTK Eşbaşkanı Ahmet Türk ve BDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata’nın İmralı dönüşünden sonra süreç, ilk olarak Kürt siyasetinin merkezi Diyarbakır’da masaya yatırıldı. DTK Daimi Meclisi’nin 101 daimi üyesinin katılımıyla gerçekleşen toplantıda katılımcılar, “müzakerelerin açık yürütülmesi, Başbakan Erdoğan’ın şart koştuğu silah bırakmanın en son konuşulması, öncelikle operasyonların durdurularak ilk adımı devletin atması gerektiğini” belirtip sürece temkinli yaklaşılacağı mesajı verdi. Bu toplantının yapıldığı saatlerde örgütün Avrupa kanadından sürece tam destek açıklaması geldi. PKK’nın Avrupa Sorumlusu Zübeyir Aydar, ilk açıklamasını sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden yaptı: “Hükümet bu kez farklıydı. İmralı ile diyalog bizim talebimizdi. Örgüt bir bütünen önderliğin arkasındadır.”
Brüksel sürprizi
Aydar aslında bu açıklamayı yapmadan önce arabulucularla, Adalet Bakanı Sadulllah Ergin’le temasa geçti. Brüksel’de aralarında Stefan Füle’nin de bulunduğu AB yetkilileri ile görüşen Ergin, Temas ve Diyalog Grubu üyeleri Cengiz Çandar ve işadamı Osman Kavala aracılığıyla Aydar’a “sürece destek verin bu kez farklı olacak” mesajı gönderdi. Aydar ve Kavala, bir gün sonra örgütün Avrupa sorumluları Aydar ve Remzi Kartal’la görüştü. Bu görüşmeden sonra Aydar’ın destek açıklamaları devam etti.
Bu açıklamadan sonra Kandil’in yaklaşımı merak ediliyordu. Peş peşe ajanslara düşen açıklamalar, örgütün Avrupa kanadından gelen sürece destek açıklamalarıyla Kandil’in mesajları farklı oldu.
Kandil rol almak istiyor
Örgütün silahlı kanadı HPG’den sorumlu Duran Kalkan, silah bırakma şartına dikkat çekip, “Bunu söyleyenler iyi niyetli değil. Kurnazlık yapıyorlar, bizi kandırmaya çalışıyorlar. PKK silahsızlanırsa PKK’ye ve Kürtlere ne yapmayı düşünüyorlar. Herhalde silahı bırakın biz size ne yapacağımızı biliriz demeye getiriyorlar. Peki ahmak mıdır âlem?” dedi.
Demirtaş’a eleştiri var
Ayrıntılarda gizli bu düşünce farklılığı belki de bu süreçte en önemli ve kolaylaştırıcı rol oynayabilecek adres olan BDP’ye de sirayet etti. Ahmet Türk’ün süreci olumlu bulmakla birlikte “talepler devleti zorlayacak talepler değil” açıklaması kimi çevrelerce “Kürtleri rahatsız edecek talepler var” diye yorumlanıyor. Yaklaşım farklılığı BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın önceki günkü grup toplantısına da yansıdı. Herkesin yumuşak ve Avrupa kanadı gibi açık destek mesajı beklerken, Demirtaş Türkiye kamuoyunun kısa vadede karşı çıkacağı “İmralı kapatılsın” diyerek hükümeti topa tuttu ve Ada’ya eşbaşkanların da götürülmesini istedi. Taraf ’a konuşan kimi vekiller, “Genel başkan daha ılımlı bir konuşma yapabilirdi. Bu süreçte kimi hükümet üyeleri (Yalçın Akdoğan ve Hüseyin Çelik) süreci sabote edecek açıklamalardan uzak durmalı. Milyonların yükü omuzumuzda. Bizler, hükümetle aynı dili kullanarak onlar gibi olmamalıyız” diyerek, Demirtaş’ı eleştirdi.
Apo’ya güvenmiyorlar mı
Demirtaş’a AKP’li Kürt vekillerden de tepki var. “Apo’ya güvenmiyorlar” diyen AKP’lilerin düşüncesi özetle şöyle: “Yıllarca ‘3.5 milyon kişini iradesi Öcalan’ dediler. Şimdi hükümet bunu muhatap alıyor. Onlar tersi bir pozisyona giriyor.”
BDP’den önce Diyalog Grubu’na teklif
Taraf ’ın edindiği bilgiye göre Adalet Bakanlığı yetkilileri, BDP-DTK heyeti öncesi İmralı’ya gidiş için Temas ve Diyalog Grubu’na öneride bulundu ancak yapılan değerlendirme sonucu DTK ve BDP’den bir temsilcinin Ada’ya gidişi daha gerçekçi bulundu. Bu öneri ilgililere bildirildi ve BDP-DTK yönetimi İmralı’ya Ahmet Türk ve Ayla Akat Ata’nın gitmesini kararlaştırdı. İddiaya göre İmralı’ya gidecek isimlerden birinin 30 yıldır Kürt siyasetinde etkili ve belli bir ağırlığı olan Ahmet Türk olması isteniyordu. Kararın bu yönde çıkması hükümeti rahatlatırken, Adalet Bakanlığı jet bir kararla Ata ve Türk’ün adaya götürülmesi talimatını verdi.
İmralı’da gerçekleşen görüşme sonrası şimdi sıra sivil bir heyette. Alınan bilgiye göre, Adalet Bakanlığı önümüzdeki günlerde Temas ve Diyalog Grubu’na öneri götürecek.