İstanbul Merkez Komutanlığı, Başsavcı Aykut Cengiz Engin'in "yapılacak operasyonlarda mutlaka onayım olacak" genelgesini kaldıran ikinci genelgesine rağmen devreye girmiş. Altında İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı'nın imzasının bulunduğu belgeyi Taraf gazetesi ele geçirdi.
Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Aslan Güner'in Balyoz Planı soruşturmasına asker müdahalesine hukuki dayanak yaptığı genelgenin iptal edildiği ortaya çıktı.
Tarafın ele geçirdiği İstanbul Başsavcısı Aykut Cengiz Engin imzalı 3 Mart 2010 tarihli genelge, 27 Şubat 2010 tarihli "Balyoz soruşturmasını yürüten savcıların talimatlarında, başsavcı vekillerinin imzası yoksa, iade edin" düzenlemesini geçersiz kılıyor. İstanbul Emniyeti ve İstanbul Merkez Komutanlığı'na gönderilen son genelgede "C. Başsavcı Vekilinin, 'uygun görüldü' şehri verilmesine mahal kalmamıştır" deniyor.
Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcıları tarafından sürdürülen Balyoz soruşturması kapsamında gözaltılar başlamış, ancak 25'i general 75 muvazzaf subayın gözaltına alınması Başsavcı Engin'in müdahalesiyle durdurulmuştu. Kamuoyunda yoğun tartışmalara yol açan bu gelişmede askerlerin devreye girdiği ve subayların gözaltına alınmasını önledikleri iddiaları da gündeme gelmişti.
Güner'den 'telefon' itirafı
Konuyla ilgili önceki gün Genelkurmay Karargâhı'nda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Güner, Balyoz soruşturması kapsamındaki operasyonlarla ilgili bilgilerin kendilerine İstanbul Merkez Komutanlığı üzerinden intikal ettiğini söylemişti. Güner, şu değerlendirmeyi yapmıştı: "Askerin girdiği tek nokta, İstanbul Merkez Komutanı'nın daha önce başsavcılık tarafından yayımlanmış ve dağıtım adresinde olduğu için İstanbul Merkez Komutanlığı'na da gelmiş olan genelgesi ile ilgili. O genelgede başsavcımız, savcılara bazı şeyler koymuş, kaideler koymuş. Bu kadar kapsamlı bir yazı alınca bu soruşturmayı yürüten sayın savcılardan İstanbul Merkez Komutanımız, Başsavcımızı arayarak, -yeni dalga dediniz, onun için söylüyorum- bu yeni dalgadan haberi olup olmadığını soruyor. O da olmadığını söylüyor. 'Normalde olması lazım, yayınladığınız yazıya göre. Burada yok. Acaba bilginiz var mı' diye soruyor. Ondan sonra başka temas var mı? Şunu size izah etmiş olayım. Nasıl emeklilerimiz ve sivil personel için savcılarımızın talimatlarını kolluk kuvveti gibi polis teşkilatımız yerine getiriyorsa askerî personel için de benzer görevi merkez komutanlıklarımız yapıyor. Dolayısıyla savcılarımız görevde olan asker kişilerle ilgili bir işlem varsa bunun talimatını merkez komutanlıklarına yazıyorlar. O gün de Merkez Komutanlığı'na gönderildi. O da tabii bize bilgi verdi."
Ancak Genelkurmay İkinci Başkanı Güner'in unuttuğu bu genelgenin bir ay önce yeni bir genelgeyle iptal edilmiş olduğuydu.
Dört günde iki genelge
27 Şubat 2007 tarihli 'gizli' ve 'ivedi' başlığıyla İstanbul Emniyeti ve İstanbul Merkez Komutanlığı'na gönderilen genelgede göz altılarla ilgili getirilen "Balyoz soruşturmasını yürüten savcıların talimatlarında, başsavcı vekillerinin imzası yoksa, iade edin" düzenlemesi, sert eleştirilere yol açmış, yargı bağımsızlığına müdahale olarak değerlendirilmişti. Bu gelişmelerin ardından Başsavcı Engin 3 Mart 2010 tarihinde yeni bir genelge yayınlayarak bu uygulamayı ortadan kaldırdı. Yeni genelge İstanbul Emniyeti ve Merkez Komutanlığı'na da gönderildi.
'Onaya gerek yok' genelgesi
3 Mart 2010 tarihli o genelgede şunlar yazılı:
"İstanbul Başsavcılığı'nın CMK 250 maddesi ile yetkili birimlerde 2010/185 numaraya kayıtlı olarak yapılan soruşturmada, yapılacak önemli işlemler öncesinde yetkili Cumhuriyet Başsavcısı Vekillerinin UYGUN GÖRÜŞÜNÜN alınması hususundaki talimatımız ilgi (1) yazımızda İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve İl Merkez Komutanlığı'na bildirilmiştir.
Bu yazımıza cevaben tanzim edilen ilgi (2) sayılı yazıda Cumhuriyet Savcısının görev ve yetkileriyle ilgili baz kanun maddeleri sıralandıktan sonra Kolluk Güçlerinin herhangi bir cezai sorumluluğa muhatap almamaları bakımından soruşturma savcılarınca verilecek talimatların ne suretle yerine getirileceğinin iş'arı talep edilmiştir... CMK 250 Maddesi ile yetkili birimde, 2010/185 numarası ile sürdürülen ve kamuoyunda, 'Balyoz-Darbe' adı ile bilinen soruşturmanın mahiyeti, önemi ve kapsamı nazara alınarak, CMK 250. Maddesi İle Yetkili C. Başsavcı Vekili tarafından, daha önce görevlendirilen, üç C. Savcısına ilave olarak, bir C. Savcısı daha görevlendirilmiştir.
Bu itibarla; ilgili (1) sayılı yazımızda belirtildiği şekilde, CMK 250. Maddesi İle Yetkili ve bu soruşturmada görevli Cumhuriyet Savalarının soruşturmaya ilişkin olarak, yazdıkları yazılarda ve talimatlarda, C. Başsavcı Vekilinin, UYGUN GÖRÜLDÜ şehri verilmesine mahal kalmamıştır. Ancak gerek bu soruşturma gerekse önemli ve geniş kapsamlı soruşturmalarda, kolluğun icra edeceği adlî işlemler öncesinde, C. Başsavcı Vekiline bilgi vermesi gerekli bulunmaktadır."
'Emir almadım' dedi savcıları görevden aldı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin'in bir sergi ziyareti sırasında telefon aldığı ve "emredersiniz" şeklinde bitirdiği görüşmeden sonra Balyoz operasyonuna müdahale ettiği iddia edilmişti. 25'i general 75 muvazzaf subay için gözaltı kararı veren savcı Bilal Bayraktar ve Mehmet Berk'i görevden alan Engin, soruşturmaya iki yeni savcı atamıştı. "Emir aldığı" iddialarına karşı "Kimseden emir almam" diyen Engin, gazeteci Şamil Tayyar'a şu açıklamayı yapmıştı: "Gözaltına alınması istenen subayların 78'i muvazzaf... Bunların 25'i amiral ve general rütbesinde... Kuzey Deniz Saha Komutanlığı'nda var, 6. Kolordu'da var, Hakkâri'de terörle mücadele eden askerî birliğin başında olan var... 15-20 kişi de emekliye ayrılmış subay, toplam 95 kişi... Böyle bir yakalama ve gözaltı kararının yol açacağı sonuçların iyi değerlendirilmesi gerekir."
Kaynak: Taraf