CHP Milletvekili Deniz Baykal, Erdoğanile Saray'daki görüşmesinin perde arkasını anlattı. Zirveye ilişkin Kılıçdaroğlu'nun haberi olmadığı yönündeki iddiaları kesin bir dille yalanlayan Baykal, koalisyon pazarlığı iddialarını ise reddetti. CHP liderinin kendisine, koruma amaçlı gitmemesi konusunda uyarıda bulunduğunu da anlatan Baykal, buna rağmen görüşmenin doğru olacağını düşündüğünü ve bu nedenle Erdoğan ile bir araya geldiğini ifade etti.
CNN Türk ekranlarında Tarafsız Bölge'ye konuk olan Deniz Baykal canlı yayında gazetecilerin sorularını yanıtladı. CHP'nin TBMM Başkanı adayı olarak gündeme gelen Baykal, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Dışişleri Bakanlığı Konutu'nda yaptığı görüşmenin perde arkasını anlattı.
Baykal, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun görüşmeden haberi olmadığı yönündeki haberleri yalanlarken aralarında geçen konuşmadan önemli noktaların altını çizdi. İşte Baykal'ın açıklamalarından satır başları:
KEMAL BEY'E HABER VERİP GİTTİM
Benim adım üzerinde partimde önemli bir tartışma yaşandı. Bu tatışmanın temelinde ise Sayın Erdoğan ile yaptığım görüşme teşkil ediyordu. Sayın Genel Başkan ile konuyu etraflıca konuştuk. Peşin fikirli, karalıyıcı, suçlayıcı değerlendirmelerin temelsiz olduğunu ortaya koyma fırsatı buldum. Erdoğan ile yaptığım görüşmeyi bir güven bunalımına çevirmeye çalışan çevreler oldu. Ben Kemal Bey'e bilgi vererek gittim, bu konuda tereddüt yok. TBMM Başkanlığı pazarlığı diyenler oldu, koalisyon pazarlığı diyenler oldu. Bunlar tezviratı esas alan karalıyıcı bir siyasetin sonucu. Bunlara sert tepki gösterdim. Siyasi hayatımın en önem verdiğim dürüstük ve siyasi ahlak konularında bir şüphe yaratmaya dönük girişimlerdi.
KILIÇDAROĞLU'NDAN UYARILAR
Bu görüşme benim aklımdan bile geçmedi. 9 Haziran'da gece yarısı bir telefon geldi ve Sayın Cumhurbaşkanı sizinle görüşecek denildi, davet yapıldı. Ben de bunu Genel Başkan Kılıçdaroğlu'na ileteceğimi onay almam gerektiğini söyledim. Ayrıca görüşmenin Cumhurbaşkanlığı resmi programında ilan edilmesi gerektiğini ve Beştepe'de görüşmeyeceğimi söyledim. Dışişleri konutunda görüşme olabilir dediler kabul ettim.
Kemal Bey'i aradım üç defa çaldırdım ama açan olmadı, müsait değil diye düşündüm. Meğer o telefon Kemal Bey'in kullanmadığı bir sabit hat numarasıymış. Sabah 8'de yine aradım Sayın Genel Başkanı, ulaşamadım. Ben daha sonra Kılıçdaroğlu'nun özel kalem müdürünü aradım, oradan görüşüp, durumu hallettim. Kılıçdaroğlu'nun ilk reaksiyonu"Saray'da görüşme olmasın" oldu. Genel Başkan, "Koalisyonu konuştular izlenimi vermeyin" dedi.
KEMAL BEY GİTME DEDİ AMA BEN GİTMEYİ DOĞRU BULDUM
Sanki görüşmeyi talep eden benmişim gibi yapılan yorumlar doğru değil. Buluşmamızın tepki çekmesi ve anormal bulunmasını hala anlamış değilim.
Kılıçdaroğlu, gitmemden hoşlanmadı; çünkü aleyhimde kullanılacağını düşündü. Kemal Bey, korumak amaçlı 'gitme' dedi ama ben görüşmenin doğru olduğunu düşündüm.
Kemal Bey'e neden ulaşamadığımı sonradan anladık, cep değil ev telefonunu aradım.
DAVUTOĞLU DA BENİ ÖNERMİŞ ERDOĞAN'A
Sayın Erdoğan'ın seçim sonuçları üzerine yol arıyordu. Yıllarca aktif siyasetin içinde yer almış bir isimden görüş almak istedi. Hatta şunu da söyleyim. Adaylığım açıklandıktan sonra sayın Ahmet Davutoğlu ile de görüştüm. Erdoğan'a benimle görüşmesi yönünde kendisinin de öneride bulunduğunu söyledi.
SÖYLENMESİ GEREKENİ SÖYLEDİM
Görüşmemizde koalisyon modeli önermeden seçim sonuçları ciddiye alınmalıdır dedim. Nezaket çerçevesi içinde Erdoğan'a söylenmesi gerekenleri söylediğimi düşünüyorum.