Seçimlerin ardından geçen hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın daveti ile gündeme oturan isim CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, görüşme sonrası bir takım çevrelerden kendisine yöneltilen eleştirilere cevap verdi.
Kendime sordum, niye Erdoğan dışında beni çağıran yok...
''Erdoğan'ın çağrısını hayırlı bir başlangıç olarak değerlendirmek ve teşvik etmek lazım.'' diye konuşan Baykal, ''Bence caydırıcı olmak değil, bunun yaygınlaşmasını sağlamak lazım. Ben neden böyle bir çağrıya Cumhurbaşkanı dışında başka kimseden muhatap olmadım sorusunu da kendi kendime sordum. Konuşulması gereken durumlar var, konuşmak lazım.'' dedi.
Söylenebilir bir şey midir Allah aşkına...
''Deniz Baykal yine kendisine kritik bir anda can simidi attı'' şeklindeki eleştirilere geçmişten örnekler vererek cevap veren Baykal,
''Oy kaybetti-kaybetmedi benim meselem değil. Oy kaybetti onunla görüşmeyelim... Bir milletvekilinin bir cumhurbaşkanının 'Sizinle görüşmek istiyorum' çağrısına 'Hayır, ben sana cankurtaran simidi vermek istemiyorum, o nedenle gelmiyorum' söylenebilir bir şey midir Allah aşkına? Bu şuna benziyor; bir zamanlar da 'Vay, sen Amerikan Büyükelçisi'yle ya da Rus Büyükelçisi'yle neden buluştun' diye fatura çıkarılırdı. Bunları ben kendi siyasi hayatımda hep yaşadım. Amerikan Büyükelçiliği'ndeki yemeğe gitmekle de, Rus Büyükelçisi'yle yemek yemekle de suçlandım. Demokratik bir toplumda Cumhurbaşkanı gerekli gördüğünde bir milletvekiliyle görüşemeyecek mi? Bu benim siyasi anlayışım değil. Ben buna prim vermek istemiyorum.'' dedi.