CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum, Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay ve Danıştay'ın daire sayısını artıran yasa düzenlemeleriyle rejimin mutlak rejime dönüştürülmek istendiğini öne sürdü.
Batum, CHP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, Meclis gündeminde bulunan yargıyla ilgili yasa tasarısı hakkında değerlendirmelerde bulundu. Batum, bu iki yasa tasarısının herkes için turnusol kağıdı niteliği taşıdığını belirterek, iktidarın önündeki engel gördüğü yargıyı bertaraf etmenin ve rejimi mutlak bir otoriter rejime dönüştürmenin nihai aracı haline geldiğini iddia etti.
Her iki yasa tasarısının açıkça anayasaya aykırı olduğunu öne süren Batum, hukuk devleti önündeki son aşamada olduklarını söyledi. Yapılan düzenlemelerle ilgili Anayasa Mahkemesi'nin açıkça Yargıtay ve Danıştay üzerinde denetim aracı haline getirildiğini, bu durumun Anayasaya ve evrensel hukuka aykırı olduğunu kaydetti. Anayasa Mahkemesi dünyanın hiçbir yerinde Yargıtay ve Danıştay'ın kararını iptal edemeyeceğini öne sürdü.
Yargıtay ve Danıştay hakandaki tasarının ulusal ve uluslarası hukuka ayrılıklar taşıdığını ifade eden Batum, yapılacak düzenlemeyle Yargıtay'a 137 yeni, boş olan 20 üye ile birlikte 157 üye seçileceğini, bütün üyelerin dairelere yeniden dağıtılacağını söyledi. Yargıtay 1.Başkanlar Kurulu'nun yeniden oluşturduğunu kaydeden Batum, Yargıtay üyeleri hakkında soruşturmayı Yargıtay 1. Başkanlar Kurulu'nun yaptığına işaret etti. Üyelerin yeniden dağıtılmasıyla birlikte önemli davalara bakan dairelerin üyelerin yeniden oluşturulacağını kaydetti.
"ALLAH'TAN ELİNDE NÜKLEER BUTON YOK"
Başbakan Erdoğan'ın alkol kullananlarla ilgili 'aksırıncaya, tıksırıncaya kadar yesinler' sözüyle ilgili kızgınlık anında söylediği bir söz olduğu yönündeki açıklamasını eleştiren Batum, "Düşünün şöyle bir başbakanınız var. Allah'tan elinde nükleer butonu yok. Kızgınlık anına geldiğinde ne yapacağı belli olmayan bir başbakandan söz ediyoruz." dedi. Başbakan Erdoğan'ın 2004 yılında Ege'deki uçuşlarla ilgili 'Ordu kontrolümde değil. Uçuşları engelleyemem' dediğinin Wikilekas belgelerine yansıdığını söyleyen Batum, şu anda bunları söyleyen bir kişiye yargıyı da teslim etmenin son aşamasında olduklarını iddia etti.
HÜSEYİN ÇELİK'E ELEŞTİRİ
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in partilerinin 'darbe şakşakçısı' ve ' karanlık bekçisi' dediğini kaydeden Batum, "Şimdi onları ağzıyla söyleseydik ki derdik ahlaksızlar, şerefsizler, namussuzlar, densizler hainler derdik. Biz onlar seviyesine düşmeyeceğiz. Eğer bizim darbe şakşakçılığımızı, karanlık bekçisi olduğumuzu ispat edemezse kendisini propagandadan sorumlu başkan değil, kralını soytarısı olmakla itham edeceğimizi buradan bir kez daha vurgulamak istiyorum. Herkes haddini bilecek, kralın soytarısını olduğunu zannetse bile."dedi.
DİRENME ÇAĞRISINA DESTEK VERDİ
Meclis'te komisyonda görüşülen Anayasa Mahkemesi'nin yapısını düzenleyen yasa tasarısıyla ilgili olarak CHP'li komisyon üyelerinin halkı direnmeye çağırdığı hatırlatılarak, parti yönetimin buna destek verip vermediği yönündeki soruya ise Batum, "Hukuk devletini tamamen ortadan kaldırmanı, yargıyı tamamen tek ele almanın son aşaması olduğuna inanıyoruz. Bu yüzden direnme hakkı halkı sokakta direnmeye, şiddete çağrı değil. Gereğini yapmasına, takkesini önüne koymasını bu durumdan bir an önce çıkması için bir çağrıdır. Bu yüzden söylediklerine tamimiyle katılıyoruz." diye konuştu.
"NİSAN AYINI BEKLEMELİYİZ"
Ergenekon davasından yargılanan bazı kişilerin milletvekilliği adaylığını PM'ye önereceği yönündeki açıklamasına parti içinden destek veya eleştiri alıp almadığı yönündeki bir soruya ise Batum, "Ben bu konuda kişisel önerimi yapacağım dedim. Bu konuda ben karar verdim, genel başkan verdi, beş kişi oturdu verdi, MYK verdi demedim. Nisan ayını, milletvekili adaylarını saptanacağı zamanı beklemeliyiz. Öneride bulunacağım söyledi. Esas hukuksuzluğu ortadan kaçırmak isteyen iktidar bunu buraya çekmek istedi. Esas hukuksuzluğu ortadan kaçırmak isteyen iktidar, bunu tamamen içinde çelişki var ya da yoka dönüştürerek oraya çekmek istedi. CHP içinde hiç kimse bu öneriyi destekleyeceğini ya da karşısında olduğunu söylemedi. Ama bir tek kişi bile bana 'tamamıyla katılmıyorum, yanlış yapıyorsunuz' demedi. Buna karşılık tümü hukuksuzluğu artık gördüğümüzü artık ortaya konulmasının yollarının bulunmasının gerektiğini söyledi. Bunu ben tek başıma arzu ediyormuşum gibi hukuksuzluğun önüne Süheyl Batum'un geçmesini istemediğim için nisana kadar bekleyelim." ifadelerini kullandı.