"Başsavcı, savcıların görev amiri değil idari amiridir." diyen Avcı, "İddia edildiği gibi İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı'nın emniyet ve merkez komutanlığına böyle bir talimat vermesi hukuki değildir. Eğer böyle bir talimat verilmiş ise HSYK'nın gölgesi Başsavcı Engin'in üzerine düşmüş demektir." ifadelerini kullandı. Eski Yozgat Cumhuriyet Başsavcısı Reşat Petek de, gönderilen yazının kamuoyunda başsavcının Balyoz darbe planı soruşturmasına müdahale ettiği şeklinde yorumlanabileceğine dikkat çekti.
Gültekin Avcı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin'in emniyet ve merkez komutanlığına "Benim veya yardımcılarımın onayı olmadan savcıların kararlarını işleme koymayın" şeklinde yazı gönderdiği yönündeki iddiayı değerlendirdi. Başsavcıların, savcıların görev amiri olmadığını, idari, sembolik amiri olduğunu söyleyen Avcı, "Başsavcı senede bir kere sicil verir, iş bölümü yapar. Ya da soruşturmayı başka bir savcıya verebilir. Ama yürüyen bir soruşturmada savcının kararlarına müdahale edemez. Bu Anayasa'nın 138. maddesine de aykırıdır. Dolayısıyla başsavcılar, böyle bir talimatla soruşturma savcılarının kanunla verilen yetkilerine pranga vuramaz. Hukuksuz bir talimattır. Sadece soruşturmayla ilgili bilgi alabilir." diye konuştu.
Savcıların soruşturma aşamasında hakimler gibi bağımsız olduğunu vurgulayan Gültekin Avcı, "Böyle bir yazının daha önceki operasyonlarda değil de Balyoz operasyonlarında gönderilmesi düşündürücüdür. Öyle anlaşılıyor ki HSYK'nın gölgesi Başsavcı Engin'in üzerine düşmüş demektir. Zaten HSYK'nın gözü Erzurum'dan sonra İstanbul'daydı. Bundan sonra da Ankara'da kozmik büro soruşturması olacaktır. Böyle bir talimat, HSYK'nın illegal müdahalesinin tecellisi demektir." ifadelerini kullandı.
Özel yetkili Cumhuriyet savcılarının Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun (CMUK) 250. Maddesi gereğince yetkilerini direk HSYK'dan aldığını söyleyen Emekli Savcı Reşat Petek de, İstanbul Cumhuriyet Bassavcısı Engin'in emniyet ve merkez Komutanlığı'na gönderdiği yazının soruşturmaya direk müdahale anlamına geldiğini belirtti. Petek, gönderilen yazının kamuoyunda başsavcının Balyoz darbe planı soruşturmasına müdahale ettiği şeklinde yorumlanabileceğine dikkat çekti.
Yazının özel olarak 'Balyoz Darbe Planı' iddialarına ilişkin olduğuna dikkat çeken Reşat Petek, bunun da ayrıca sakıncalı olduğunu kaydetti. Petek, sadece bir soruşturmaya yönelik gönderilen yazının soruşturmanın seyrini şaibeli hale getirebileceğini aktardı. Savcıların soruşturmayla ilgili işlemlerinin birçoğunun mahkeme kararı ile gerçekleştiğini belirten Petek, gönderilen talimatın mahkeme kararlarının başsavcı tarafından denetlenmesi anlamına geleceğini bunun da kabul edilemez olduğunu dile getirdi.
Başsavcıların savcıların görev alanlarını belirledikten sonra soruşturmanın içeriğine müdahale edemeyeceğini de ifade eden Petek, "CMK 160 ve 161. Maddeleri cum. Savcılarının nasıl soruşturma yapacağını gösterir. Adil kolluk birimlerine talimat verme yetkisine sahiptir. Başsavcı soruşturma tamamlandıktan sonra verilecek kararı denetleyebilir. Ancak onun öncesinde devam eden soruşturmaya yönelik bir denetleme yapamaz. " dedi.
Kolluk kuvvetlerinin Cumhuriyet savcısından ve başsavcılıktan gelen talimatları uygulamak zorunda olduğunu aktaran Petek, yaşanan durumun kolluk kuvvetlerini Cumhuriyet savcılığı ve savcılık makamı arasında kalmasına sebep olacağını sözlerine ekledi.
(CİHAN)