Türkiye'de kamu kuruluşlarında ve üniversitelerde kanunlara aykırı olarak uygulanan başörtüsü yasağından dolayı kadınların yaşadığı ayrımcılık, Birleşmiş Milletler'e bağlı CEDAW komitesine iletilecek.
Sivil toplum kuruluşları, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW)'nin yerine getirilmesine ilişkin Türkiye hükümetinin 6. raporu ile ilgili bir ön değerlendirme raporu hazırladı. 10-12 Mayıs tarihleri arasında Konya'da yapılan 9. Kadın Buluşması'nda da tartışılan rapor, kadın kuruluşlarının da desteğini aldı. Başörtüsü yasaklarının Türkiye'deki tarihî sürecinin anlatıldığı raporda, yapılan ayrımcılıktan dolayı kadınların yaşadığı zor durumlar aktarılıyor. Başörtüsü yasağının siyaset ve karar mekanizmalarına kadın katılımı, çalışma hakkının kullanımı, erken evlilik, erken doğum ve aile ilişkileri üzerindeki olumsuz etkileri, eğitimde eşit haklara sahip olmayı engellemesi gibi ayrımcılığa sebep olan sonuçlarına dikkat çekiliyor.
Buluşmada, gölge rapor hakkında bilgi veren CEDAW Sivil Toplum Yürütme Kurulu üyesi Zeynep Göknil Piyade, kadın hakları açısından başvurulabilecek bir merci olduğu için gölge rapor sunmanın önemli olduğunu söylüyor. Kurul olarak hangi konularda ayrımcılık olabileceğini incelediklerini belirten Piyade, "Türkiye'de çalışma hayatında ve şiddet konusunda da sorunlar var. 9 bölgede toplantılar yaparak kadınların yaşadığı her türlü ayrımcılığın yer aldığı bir gölge rapor hazırladık. Ancak, CEDAW'da özel raporlar daha etkili olduğundan başörtüsü yasakları için de ayrı bir rapor sunulacak." diyor.
Türkiye'nin devlet olarak CEDAW yükümlülüklerini yerine getirmediğini ifade eden Avukat Fatma Benli de şöyle konuşuyor: "Başörtüsü yasağından doğan sorunlara devlet raporlarında yer verilmiyor. Oysa Türkiye'de 17 milyon kadın başını örtüyor. Kaç kadının okuma ve çalışma hakkından mahrum kaldığını tespit etmek çok güç. CEDAW'dan yasağa tümden karşı çıkmalarını istiyoruz." STK'ların hazırladığı rapor temmuzda CEDAW komitesine gönderilecek. Komite, bu rapor üzerinden devletin raporuna soru yöneltecek. Komitenin herhangi bir yaptırım gücü olmasa bile devletlere öneri yapma, uyarıda bulunma hakkı bulunuyor.
Başkent Kadın Platformu'nun öncülüğünde Şefkat-Der'in ev sahipliğinde düzenlenen 9. Kadın Buluşması'na farklı bölgelerden gelen 35 sivil toplum kuruluşunu temsilen yaklaşık 225 kadın katıldı. Gölge raporun haricinde, kadına yönelik şiddet, Türk modernleşmesi ve kadın politikaları, kadın hareketinin tarihi gibi konularda tebliğler sunuldu. Buluşmaya, HAKYAD Başkanı Necla Hattapoğlu, İstanbul Müftü Yardımcısı Kadriye Erdemli, Kadın Dayanışma Vakfı kurucularından Nazik Işık, KAMER Başkanı Nebahat Akkoç, Doç. Dr. Serpil Çakır, Ayşe Böhürler, Nurten Ceceli Alkan, Nebahat Koru, Ayşe Pehlivan, Şefkat-Der Başkanı Hayrettin Bulan gibi STK temsilcileri katıldı.
CEDAW nedir?
Türkiye'nin 1980'de imzaladığı BM Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW), kadınların evrensel insan hakları bildirgesi olarak anılıyor. Taraf devletler bu hakları koruyacaklarını ve geliştireceklerini taahhüt ediyor. CEDAW sözleşmesinde tanınan haklardan biri ihlal edilirse o kadın iç hukuk yollarını tükettikten sonra doğrudan komiteye başvuruda bulunabiliyor. 4 yılda bir hem devletin hem de sivil örgütlerin hazırladığı raporlar sunuluyor. Komite, sivil toplum kuruluşlarının raporlarını daha fazla önemsediği için toplantıdan önce istiyor ve bu raporlardan çıkardığı soruları devlete soruyor.
Zaman - Şemsinur Özdemir