Açıklamalara tepki gösteren aydınlar, Başbuğ'un sözlerini "tehdit ve şantaj" olarak değerlendiriyor. Elinde belge olduğunu iddia eden Başbuğ'un bunu şu ana kadar açıklamamasının büyük bir suç olduğunun altını çiziyor. Başbuğ'un neyi kastettiğini bilmediğini belirten emekli Savcı Sacit Kayasu, "Eğer İlker Başbuğ'un elinde suça ilişkin belgeler varsa ve bunları yargıyla paylaşmıyorsa suç işlemiş olur." dedi. Hukuk ve Yaşam Derneği Başkanı Hayrettin Açıkgöz, Başbuğ'un açıklamalarının tehdit içerdiği görüşünde. Açıkgöz, Başbuğ'un elinde olduğunu iddia ettiği belgeyle ilgili hukuki süreç başlatmamasının önemli bir hukuk sorunu olduğuna dikkat çekti. Gazeteci Mehmet Altan, 'demokratik ülkelerde görülmesi mümkün olmayan şeyler' yorumunu yaparken, Etyen Mahçupyan, Başbuğ'u 'şantaj' yapmakla suçladı. Mahçupyan, "Belge varsa açıklamamak bir tür şantaja girer. Sadece korkutmaya yönelik bir adım. Bu da yakışık değil." diye konuştu.
Hukukçu ve Siyaset Bilimci Erdoğan Günal ise Başbuğ'un daha önce benzer açıklamalar yaptığını belirtti ve ekledi: "Devlete tehdit etmek yakışmaz. Elinde suç unsuru taşıyan bir şey varsa bunları ilgili savcılara aktarması gerekir. Bunu tehdit üslubu içerisinde söylemek bir kere bulunduğu makam açısından da münasip değil."
Ahmet Gündel
(Eski Yargıtay Cumhuriyet savcısı):
Açıklamaların muhatabı yargı mı, hükümet mi?
Başbuğ üstü kapalı bir konuşma yapmıştır. Konuşmasına açıklık getirmesi gerekli, yoksa bu kamuoyunda kuşku ve şüphelere neden olmaktadır. Açıklamaların muhatabı yargı mı, hükümet mi? Kime karşı söylendiği belli olmayan bu söylem kurumları töhmet altında bırakmaktadır. Eğer elinde Silahlı Kuvvetler'e yönelik yıpratma çalışmalarını belgeleyen bilgiler var ise bunu da hiç vakit geçirmeden ilgili savcılara vermeli.
Sacit Kayasu
(Emekli savcı):
Belgeyi yargıya götürmüyorsa suç işliyor
İlker Başbuğ, elindeki belgelerin mahiyetini açıklamalı. Amirallere suikast planları veya darbe planları ile ilgili belge ve bilgi var da paylaşmıyorsa suç işlemiş oluyor. Bu açıdan Başbuğ, konuşurken kamuoyu tarafından yanlış anlaşılmaya neden olacak değil de net açıklamalar yapmalı. Son zamanlarda Başbuğ'un medya karşısındaki açıklamalarında ne dediğini anlayamadığım gibi kendisinin de anladığını zannetmiyorum.
Mehmet Altan
(STAR GAZETESİ)
Genelkurmay Başkanı siyaset yapıyor
Zamanı bekliyoruz, elimizde belgeler var gibi söylemler demokratik bir ülkede olmaz. Halk iradesinin önünü kestikleri için halkın orduyu düşman olarak görme söylemleri var. Eleştirilerden, söylemlerden sıkıldıysa, yapılacak tek şey AB standartlarında bir rejime geri dönmek. AB ilerleme raporlarında bu duruyor. Ama yapılması gereken değişikliklerden bahsetmiyorlar. Polemik yapıyorlar, siyaset yapıyorlar.
Etyen Mahçupyan
(Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni)
Korkutmaya yönelik bir adım, talihsiz bir beyan
Talihsiz bir beyanda bulunmuş. Sadece korkutmaya yönelik bir adım. Bu da yakışık değil. Devletin önemli kurumundaki bir önemli bir kişinin bu tür taktikler izlemesi hiç hoş değil. Belgelerin içindeki kişilerin siyasiler olma ihtimali yok. Ses getirebilir bir belge elinde olduğunu sanmıyorum. Medya üzerinden toplumu manipüle etmek, gündem yaratmak üzere birtakım dedikodular belge kılıfında ortaya çıkabilir.
Erdoğan Günal
(Hukukçu ve Siyaset Bilimci):
Bulunduğu makam tehdidi kaldırmaz
Devlete tehdit etmek yakışmaz. Zaten elinde suç unsuru taşıyan bir şey varsa bunları ilgili savcılara aktarması gerekir. Bunu tehdit üslubu içerisinde söylemek bir kere bulunduğu makam açısından da münasip değil. Belgeleri paylaşmaması suç zaten. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ daha önce de buna benzer açıklamalar yaptı. Öfke içeren açıklamalar en başta Türk Silahlı Kuvvetleri'ne zarar veriyor.
ZAMAN