Nevzat Tarhan'ın yazısı
Samsun Vezirköprü’den 1993’ de Bingöl’de şehit olan Şenol Cansız’ın Annesi Hanım Cansız’ın şahsında Anadolu insanının ferasetini gördük. CHA’ nın haberine göre şehit anası hem ‘Vatan sağ olsun’ diyor hem ‘Askeriye suçludur, evladıma sahip çıkmadı’ diyor. Hem de ‘PKK’lılar pişman olarak Türk bayrağı ile gelirlerse onları affederim’ diyor.
Herhalde Anadolu insanındaki “Peygamber ahlakı ile yoğrulmuş Oğuz boyunun asaleti” bu olsa gerek.
Yanlış yönetim kültürü
Çözüm bu cümlelerde fakat Genelkurmay Başkanının basireti bağlanmış çözümü göremiyor. Generaller konuştukça hatalar ortaya çıkıyor.
Genelkurmay Başkanının Savaş gemisinde basın toplantısı yapıp yargı, basın ve akademisyenlere buyurgan biçimde emir ve talimat verir gibi konuşması Türkiye’nin yönetim kültürü olarak Ortadoğu veya Güney Amerika ülkesi düzeyinde olduğunu çağrıştırıyordu.
Harp Akademileri askerlik bilimine göre değil ‘Tek parti resmi ideolojisi’ne göre eğitim verdiği için çağdışı kaldı.
Yönetim bilimlerinin temel ilkelerinden birisinde; ”İdeal yönetim görünmeden işleri yürütür” denilir. Bu kural hem devlet için hem de ordu için geçerlidir.
Yıllar önce Mısır’a gittiğimde rehber anlatmıştı altı milyon asker var diye. Yani devletin kaynakları asker maaşına gidiyordu.
Türkiye’mizin güvenlik yönetimi maalesef Batı’dan çok Mısır’a benziyor.
Osmanlıların son dönemlerinde modernizmin öncülüğünü yapmış ordumuz şimdi tam anlamı ile dökülüyor. Sebep parasızlık değil asli görevini ihmal edip güncel siyasetle ilgilenmesi.
Deniz Kuvvetlerinde karanlık şeyler oluyor.
Genelkurmay Başkanının moral vermeye çalışması işe yaramıyor.
Dz Yarbay Ali Tatar Beylerbeyi’nde lojmanda ölü bulundu. Ali Tatar Poyrazköy’de bulunan silahlarla ilgili ETÖ davası kapsamında sorgulanıyordu.
Son aylarda dört Deniz subayı şüpheli ölümlerle kaybettik.20 Aralık 2009 günü ETÖ’nün karakutusu Levent Ersöz hastanede öldürülme tehlikesi atlattı.
Diğer taraftan toplum adalet istiyor ve artık susmuyor. TSK’da subayların morali çok bozuk. Komutanlar akıl gözleri kapanmış durumda.
”Türkiye’nin freni patladı” diyen fırsatçı eski siyasilerin etkisinde kalan komutan hata yapıyor.
Şehit ailesi “Ben şikayetçiyim. Çocuğumun ölümüne neden olan subayı istiyorum. Emanete niye hıyanet etmiş. O subayın tutuklanıp ceza aldığını görürsem rahat edeceğim. Kimi kime dava edeceğiz. Televizyona çıktık anlattık. İki çift laf ettik diye 33 askerin anısına İstanbul'da yapılan anıttan çocuğumun ismini kazıdılar.''
Bu feryat arşa çıkıyor karşılıksız kalmaz. Şehit ismini mezardan silen zihniyet düşmanca zihniyettir TSK bu zihniyetle daha fazla yönetilemez.
Ordumuz cuntacıların babasının çiftliği değildir. Demokratik açılım klasik subayların zihniyet açılımından başlamalıdır.
Şehit annesi kadar feraset, basiret sahibi olmayan aklı ve kalbi körleşmiş bir Genelkurmay Başkanı o makama yakışmıyor.Ya aklını başına almalı yada gitmeli.
HABER7