Alınan bilgiye göre, Erdoğan'ın avukatları Fatih Şahin ve Muammer Cemaloğlu tarafından açılan davaların dilekçelerinde, ''Ekici ve Altay'ın, 05 Mayıs 2010'da TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmeler esnasında, Anayasa'nın Askeri Yargıtay başlıklı 156. maddesinin son fıkrası ile ilgili vermiş oldukları değişiklik önergeleri üzerine söz aldıkları, fakat konuşmalarında, önerge içeriği ile tamamen ilgisiz ve alakasız bir şekilde, Başbakan Erdoğan'ın şahsiyet haklarına tecavüz kastıyla tamamen gerçek dışı ithamlarda, fevkalade ağır, katlanılması ve tahammülü gayrı kabil hakaretlerde bulundukları'' iddia edildi.
Dilekçelerde, Akif Ekici'nin, ''Ülkemizi idare eden Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olduğunda mal varlığıyla ilgili bir açıklama yapmıştı. Bir daire, bir kooperatif hissesi, bir arsa, yüzde 10'luk bir şirket hissesi olan Erdoğan, bu sekiz yıl içerisinde 2 milyar doların üzerinde bir servete erişerek, dünyada 10 zengin lider arasına girmiştir'' şeklinde konuştuğu, Engin Altay'ın da ''Şimdi, bir tarafta Sümerbank'ın Nazilli Basma Fabrikasında, Başbakanlığı döneminde sadece 25 kuruşluk bir usulsüzlük yapıldığı tespit olundu diye Atatürk'e istifasını sunan bir Başbakanımız var, bir tarafta da The Economist'e göre, dünyanın sekizinci zengin Başbakanı var. Yedi yılda dünyanın sekizinci zengin Başbakanı olan birisi, o Başbakanı eleştiremez'' ifadelerini kullandığı aktarıldı.
''Ekici ve Altay'ın bu ifadeleri ile siyasi bir lider ve Başbakan olan Erdoğan'ın siyasetteki görevi nedeniyle zengin olduğu, bunun da emek karşılığı olmayıp yolsuzluklarla ve haksız yollarla elde edildiği anlam ve sonucu çıkartılmak ve kamuoyuna duyurulmak istendiği'' iddia edilen dilekçelerde, ''Bu itham ve iddiaların tamamen gerçek dışı ve iftira olduğu, davalıların, toplumun kafasını karıştırarak Erdoğan'ı toplum nezdinde yolsuzluk, hırsızlık yapan biri konumuna düşürmek istedikleri'' ileri sürüldü.
Erdoğan'ın mal beyanında bulunduğu ve Başbakanlık Basın Merkezi'nin internet sayfasında yer verilen mal beyanının bu şekilde herkesin erişimine sunulduğu kaydedilen dilekçelerde, davalıların iddialarını dayandırdığı The Ekonomist Dergisi'nin Türkiye Temsilcisi Amberin Zaman'ın da ''derginin, herhangi bir zamanda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, dünyanın en zengin liderleri arasında yer aldığına ilişkin bir yayın yapmadığını'' ifade ettiği anımsatıldı.
Davalıların söz konusu ifadeler ile eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırlarını aştıkları ileri sürülen dava dilekçelerinde, milletvekilleri Akif Ekici ve Engin Altay'dan, yasal faiziyle birlikte 50'şer bin TL manevi tazminat talebinde bulunuldu.