AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, grup toplanrısında TBMM'de yaşanan kavga sebebiyle MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yüklendi
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye, ''Evet Sayın Bahçeli, biz faşizmi sizin kadar iyi bilmeyiz. Çünkü faşizm ile bir ilişkimiz, bir bağlantımız yok. Siz ne olur şunu bir anlatın, faşizmin özelliklerini bir açıklayın da biz de sizin nasıl bir zihniyete sahip olduğunuzu daha iyi anlayalım. Çünkü siz, hem teorisyenisiniz, hem bu işin pratisyenisiniz'' dedi.
Partisinin TBMM Grup toplantısında konuşan Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yanıt verdi. Herkesin ve her kurumun Türkiye'nin çıkarını, geleceğini, menfaatini düşünmek zorunda olduğunu belirten Erdoğan, millete hesap verme derdi olmayanların, milletin menfaatini gözardı etme lüksüne sahip olamayacaklarını kaydetti.
Erdoğan, herkesin millet adına yetki kullandığını ifade ederek, statükocu anlayışın TBMM çatısı altında sahiplenilmiş olmasını eleştirdi ve bu anlayışı ''vahim'' olarak nitelendirdi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Siyasetin bir üslubu, geleneği, kültürü, bir seviyesi vardır. İnternetten görüntü indirip, bunu benimle, benim eşimle, benim milletimin Peygamberiyle istihza için, alay için, dalga geçmek için kullanmak; edep dışıdır, terbiye dışıdır, izan ve insaf dışıdır. Biz Sayın Bahçeli ve arkadaşlarıyla ilgili İnternette ne tür hezeyanların dolaştığını görüyoruz, bunu da iyi biliyoruz. Ama bunları alıp belden aşağı vururcasına Meclis kürsüsüne taşımak, bizim terbiye anlayışımızla, bizim siyaset geleneğimizle, bizim kültürümüzle ve inancımızla asla bağdaşmaz. Hele hele bu alaycı tutumun ülkemizde bir çok hanım kardeşimizin başına gelmiş yanlış bur uygulamayı destekler nitelikte gündeme getirilmiş olması, ayrıca üzerinde düşünülmesi gereken bir tavırdır''
-''DENSİZ BİR YAKLAŞIM...''-
MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin grup konuşmasına işaret eden Erdoğan, ''Bugünkü konuşmaya baktığınız zaman, AK Parti'yi haçlı ordularına benzetecek kadar densiz bir yaklaşım...Ne demek bu ya? Yani, bu çatının altında, bu ülkede demokrasi mücadelesi veren, bu milletin oylarıyla iktidara gelmiş olan bir partiyi sen nasıl böyle çirkin benzetmeyle ortaya koyar, ifade edersin?'' dedi.
Teşbihin hata kabul etmeyeceğini kaydeden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Sağ olsun, eline metre almış, 'bundan böyle Ak Parti'liler bizim sıralarımıza bir metreden fazla yaklaşamazlar, yaklaşırlarsa görürler.' Bunun şöyle tıp dünyasında karşılığı nedir, onu bilemem. Onu artık tıp dünyasındaki ilgililere havale ediyorum. Bu nasıl demokrasi anlayışı? Bu nasıl fikir ve düşünce özgürlüğünden yana olmak? Daha fazlasını söylemeye gerek yok zaten. Hani bunlar demokrasiyi savunacaktı? Hani siz milletin maneviyatını en üst seviyede önemsiyordunuz? Hani, nerede? Bu maneviyata sahip çıkmak, bu mu milliyetçilik? Hem bizden, hem de aziz milletimizden özür dilemek yerine, zeytinyağı gibi üste çıkarak özür beklediklerini ifade ediyorlar. Bu da yetmiyor, tehdit ediyorlar.
Sayın Bahçeli, benim faşizmi bilmediğimi ifade ediyor. Evet, Sayın Bahçeli, biz faşizmi sizin kadar iyi bilmeyiz. Çünkü faşizm ile bir ilişkimiz, bir bağlantımız yok. Siz ne olur şunu bir anlatın, faşizmin özelliklerini bir açıklayın da biz de sizin nasıl bir zihniyete sahip olduğunuzu daha iyi anlayalım. Gerçi yaptığınız yazılı açıklamalarda, savurduğunuz tehditlerden, ettiğiniz hakaretlerden, sergilediğiniz kavgacı anlayıştan tahmin edebiliyoruz. Çünkü siz hem teorisyenisiniz, hem bu işin pratisyenisiniz. Bu özelliğiniz var. Ancak açıklayın da milletimiz bunu daha iyi görsün. Bu ülkede milliyetçilik adı altında nasıl kafatasçılığı yapıldığını, otoriter anlayışların, dayatmacı, kavgacı yöntemlerin nasıl sergilendiğini milletimiz daha iyi anlasın. Hamasetle, tahriklerle, tehditlerle ortaya koyduğunuz şeyler, siyasi zihniyetinizi yansıtıyor. Gerçi bazı gazeteciler, 'Ciddiye almadığımız için bu saçmalıklara cevap vermiyoruz' diyorlar, ama biz adam aldırma da geç diyemiyoruz. Mecliste grubu bulunan bir partiyi görmezden gelmek, ciddiye almamak istemiyoruz. Ama bu üslubunuz, bu söylemleriniz devam ederse, kusura bakmayın biz de sizi ciddiye almayız. Türk siyasetini bu seviyeye düşürmeyiz.''