Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, Kadınlar Günü dolayısıyla Sinan Erdem Spor Salonu'nda düzenlenen "Kadın ve Demokrasi Buluşması" programına katıldı.
İşte Başbakan’ın konuşmasından satırbaşları:
Türkiye ve tüm dünya kadınlarının 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum.
Türkiye’nin 81 vilayetinde, tarlalarda, okullarda, kamuda, evlerinde çalışan kadınlara teşekkür ederim.
Şehide Esma’nın şahsında Mısır’ın gönüllü kadınları yürekten kutluyorum. Suriye’deki, Somali’de şehit edilen anneleri yürekten kutluyorum. Onurlu ve kahraman Filistin kadınlarını yürekten kutluyorum.
Batı’da bir meta haline getirilen tüm mazlum kadınları selamlıyorum.
Evini, canını ortaya koyan Suriyeli kadınları selamlamayıp da ne yapacağız
Türkiye’nin kadınlarının yüreği sizlerle çarpıyor. İster Suriye’de, ister Kilis’te tüm Suriyeli kardeşlerime bu buruk 8 Mart’ın hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Şehitlerimizin dul eşleri, yetim kızları sizleri de bir kez daha selamlıyorum.
Eşimin ve kızlarımın kadınlar gününü kutluyorum. Beni anlayışla karşılayacağınızı biliyorum, buradan eşimin ve sevgili kızlarımın da Kadınlar Günü’nü gönülden kutluyorum. Onlar da bu yolda hiçbir zaman beni yalnız komadılar.
Biliyorum ki çok ayrı kaldığımız geceler oldu. Çocuklarımızın bizi göremediği zamanlar oldu. Ama bunlara dayandılar, katlandılar. Sabrettik ve neticesi de güzel oldu
ANNEMİN ACISI BAŞKA BE
Annelere olan sevgim bu noktada çok fazla, aşırı ve kadına olan saygım birinci derecede oradan geliyor. Çünkü annemin acısı başka be. O katlanılır gibi değil be. Çünkü onun ayaklarının altı öpülür diyorum. Dinimizde cennet annelerin ayakları altında babaların değil. Cennetin kendisi de kokusu da orada. Onun için anne, dolayısıyla kadın çok yüce
KADINA ŞİDDETİ KABUL ETMEK MÜMKÜN DEĞİL
Kadına şiddeti kabul etmek asla mümkün değil. O yüzden yola çıkarken sıfır tolerans dedik. Demokrasi, hak, onur mücadelesi diyen, yeni kurulan KADEM gibi STK’ları, partimin kadın kollarını da büyük Türkiye mücadelenizden dolayı da samimiyetle kutluyorum.
Bu 8 Mart’ta Mersin Aslanköy’ün kadınlarına buradan özellikle selamlarımı gönderiyorum.
1947’DE MERSİN ASLANKÖY’DE CHP ZULMÜNE KADINLAR DİRENİYOR
Yıl 1947. Türkiye’de yerel seçimler yapılmış. Halk akın akın DP’ye Menderes’in adaylarına oy verilmiş. Ama sandıkta her şey değişiyor. DP değil CHP kazanmış gibi gösteriliyor. CHP2nin kazanması sağlanıyor. Bu oyunu Aslanköy’de de oynamak istiyorlar. CHP’li adaya 54, DP’li adaya 566 oy çıkıyor. CHP bunu kabullenemiyor. Vatandaştan sandığı istiyorlar. O zaman kahraman kadınlar devreye giriyor ‘sandık namusumuzdur’ diyorlar ve andığı teslim etmiyorlar. Köye güvenlik güçlerini yığıyorlar, adeta kuşatma yapıyorlar. Hamile kadınlara dahi eziyet ediyorlar. Sandığı gasp ediyorlar, istedikleri sonucu çıkarıyorlar. 92 kişi oylarına sahip çıktıkları için gözaltına alınıyor. Bazı çocuklu kadınlar 8 ay hapiste kalıyor. Bu CHP’nin zulmüne dikkat edin. Aslanköy’ün kadınları destan yazıyorlar destan.
1950’de CHP bütün hilelerine rağmen iktidarı kaybediyor. Kadın varsa demokrasi var. Sandık, milli iradenin tecelli ettiği yerdir. Ben sizden, hanım kardeşlerimden sandığa sahip çıkmanızı rica ediyorum.
BUGÜN DE SANDIĞI GASP ETMEK İSTEYENLER VAR
67 yıl önce olduğu gibi bugün de sandığı gasp etmek isteyenler var. Sandıktan umudunu kesip sandık dışı yollara tevessül edenler var.
Sandığa hanım kardeşlerimin iradesiyle demokrasiye ve kendi geleceğine sahip çıkacaktır.
MENDERE’S YAPTIKLARINI BİZE DE YAPIYORLAR
Menderes’e ne yaptılarsa bugün de bize aynısını yapmak istiyorlar. Sandıkta yenemedikleri Menderes’i zorbalıkla, kalleşlikle alt etmek istemişlerdi. Ona çok ağır iftiralar attılar. Bugün bize de aynısını yapıyorlar. Menderes’in ailesine dil uzatacak kadar şereflerini yitirmişlerdi. Bugün de aynısını yapıyorlar. Sokağı hareketlendirmek istemişlerdi. Bugün de aynısını yapıyorlar. O gün hangi yalanları yazmışlarsa bugün de aynısını yapıyorlar. Beyhude çaba içindeler. Hiçbir şey elde edemeyecekler
BU MİLLET BAŞBAKANINI SAHİPSİZ BIRAKMAZ
Bugün bu millet Menderes’i kalbine gömdü. Bu millet artık bir kez daha sandığı vermez. Başbakanını, bakanlarını sahipsiz bırakmaz.
MEYDANLARI HİÇ BÖYLE GÖRMEDİM
Eskişehir’de dün 18. Mitingimi yaptım. Meydanları hiç böyle görmedim. Hele Malatya’da zirve yaptı.
Gittiğimiz her şehirde adeta tarih yazılıyor
MEYDANLARI GÖRÜNCE MONTAJ, DUBLAJ DİYORLAR
Bunu gölgelemek için muhalefet partileri ve medya 40 dereden su getiriyor. Meydanlarda bunu görünce montaj, dublaj diyorlar. CHP’nin genel başkanı taşıma diyor. Medya bu sevdaya çamur atıyor. Bunlar millet iradesini hiçbir zaman kabullenemediler.
CHP’NİN GENEL BAŞKANI ‘BAŞÖRTÜSÜ SORUNUNU BEN ÇÖZDÜM’ DİYOR. İNANDINIZ MI?
Dün CHP’nin genel başkanı ‘başörtüsü sorununu ben çözdüm’ dedi. İnandınız mı? Karşısında bulunanlar belki inanır gibi yaptılar. Tarih 9 Şubat 2008. MHP ile birlikte başörtüsü ile ilgili parlamentoda kızlarımızın üniversiteye başörtülü gitmesine yönelik bir düzenleme yaptık. 411 kabul, 103 retle parlamentoda bu çıktı. Bunu AYM’ye CHP götürdü.
O zaman AYM CHP’nin arzusu istikametinde karar verdi. Tabi Anayasa Mahkemesi’nin de bunun üzerinde durması lazım
Sonra bizim referandumumuz oldu. Millet yüzde 58’le bunun önünü açtı.
11 Ekim 2013’te CHP’li vekil Tanal, iptal için Danıştay’a başvurdu. Danıştay bu başvuruyu reddetti.
Şimdi çıkmış ‘bu işi ben hallettim’ diyor. Kargalar bile güler. Yalan olur da bu kadar olmaz. Akşam başka sabah başka.
Bunlar sanıyor ki biz doğru konuşmamak suretiyle bu işi halledeceğiz. Kendilerini akıllı sanıyorlar.
BU ÜLKEYİ PENSİLVANYA’DAKİ ÇİFTLİĞİNDE OTURUP BURALARI KARIŞTIRAN FİTNECİLER YÖNETMİYOR BU ÜLKEYİ
Bu ülkeyi artık manşetler, holding patronları, Pensilvanya’daki çiftliğinde oturup buraları karıştıran fitneciler de yönetmiyor.
"ABLALARIMIZ GEREKEN CEVABI VERECEKTİR"
Bu ülkeyi artık medya patronları, manşetler, lobiler, Pensilvanya'daki çiftliğinde oturup bu ülkeyi karıştıran fitneciler yönetmiyor. Bu ülkeyi millet yönetiyor, bu ülkeyi siz yönetiyorsunuz siz. Kapınıza ablalar gelebilir. Bizim ablalarımız onlara gereken cevabı verecektir. ben buna inanıyorum. Yurtlarda ve evlerde kızlarımıza beddua seansları yaptırıyorlar. Şahsıma, eşime, kızlarıma beddualar ettiriyorlar.
"OTELLERE YERLEŞTİRECEĞİZ"
Siz varsanız biz varız. Bu ülkeyi siz yöneteceksiniz siz. Bizim rotamızı siz çizdiniz. Biz de o istikamette gideceğiz. Bazı yurtlardan çocuklarımız atılıyormuş beddua seanslarına katılmadığı için bize haber verin sizi KYK yurtlarına yerleştireceğiz. Yetmezse otellere yerleştireceğiz hiç merak etmeyin.
ensonhaber