Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, partisinin Meclis'teki grup toplantısında bir konuşma yapıyor.
İşte Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;
Milletimizin hizmetkarı olduğumuz seçim sonuçlarıyla zafer sarhoşluğuna kapılmadığımız için buradayız. Seçim akşamında parti genel merkezimizin balkonundan halkımıza sözler verdik. Bize oy vermeyen halkımızın da haklarını koruyacağımızı söyledik. Biz yüzde 100'ün emanetini omuzlarımızda taşıyoruz. Omuzlarımızdaki emanetin ağırlıuğını biliyoruz. Çoğunluğun azınlığa tahakkümü nasıl zulümse azınlığın çoğunluğa tahakkümü de zuldür. Herkes bu ülkenin birinci derece vatandaşıdır. İlkelerimizden asla taviz vermedik. Herkesin hayat tarzına temel hak ve özgürlüklere saygı duyduk.
"DERE YATAĞINDA AKAR"
Türk parasının üzerinde M. Kemal fotoğraflarını kaldırıp İnönü fotoğrafını bastıranlar demokrasinin gelmesini engellemiştir.
27 Mayıs müdahalesi bütün zulmüne rağmen Türkiye'de sadece demokrasinin gelmesini geciktirmiştir. Arkasında kim var CHP.
Bu milletin akıp gittiği bir mecra var. Unutmayın dere yatağında akar. İstediğiniz kadar derenin yatağını değiştirin eninde sonunda dere yatağını bulur. Asırlardır bu millet ilkeli bir şekilde geleceğe doğru engel tanımadan akıyor.
"ALLAH'TAN BAŞKA ZAFER SAHİBİ YOKTUR"
12 Haziran'la birlikte Türkiye'nin değişim sürecinde önemli bir virajı geride bıraktık.
Her türlü tehdit karşısında biz buradayız. AK Parti buradadır. Türkiye'de artık cuntalar, çeteler, darbeler dönemi geride kalmıştır.
Biz, Allah korusun, tekebbürden, kibirden, gururdan çok büyük bir hassasiyetle sakınan bir kadroyuz. İspanya'da, Gırnata şehrinde, El Hamra Sarayı'nın duvarlarında, Endülüs Sultanlarını hizaya getiren, korkutan, en önemlisi de uyaran o muhteşem ilkeyi biz aklımızdan çıkarmıyoruz: ve la galibe İllallah... Allah'tan başka zafer sahibi yoktur.
Biz demokrasi önnüde engellerin kalktığı, özgürlükleri daha da ileri taşımanın gayreti içerisindeyiz. Biz gururdan ve kibirden sakınan bir partiyiz. Biz kimler karşısında kibirleneceğimizi çok iyi bilenlerdeniz. Yasak ve kısıtlamaları ortadan kaldıran bir partiyiz.
"BUNUN NERESİ YENİ CHP"
Biz kimseye meslek liseleri ya da imam hatipleri dayatmıyoruz. Tam tersine biz kapatılan bu seçenekleri açıyoruz. Biz milletimizin önüne bu seçeneği koyuyoruz: Bu seçeneği alarak iki kez iptal edilmesi için Anayasa Mahkemesine gitmek statükoculuktur. Yeni CHP diyorlar. Bunun neresi yeni CHP? Bunlar olsa olsa doğan görünümlü şahindir.
"İNANIYORUM Kİ MUHALAFET DE GÜÇLENECEKTİR"
AK Parti Türkiye'yi büyüttüğü, demokrasi çıtasını yükselttiği ölçüde inanıyorum ki muhalefet de güçlenecektir.
Demokratlık bir imaj çalışması değildir. Demokratlık zor dönemlerde belli olur. Demokrasi savunucusu olmak bedel ödemeyi gerektirir. Bu partilerin tabanı inanıyorum ki partilerini zorlayacak ve açıkcası bizimde ihtiyacımız olan düzeyli muhalefet er ya da geç oluşacaktır.
Yeni ders çizilgesinde 1. sınıftan 8. sınıfa kadar ders saatlerinin ağırlığını değiştiriyoruz. Türkçe dersi ilk 2 yıl aftada 10 saat olacak. Yeni ders çizelgesinde insan hakları ve yurttaşlık dersi ilkokulda 4. sınıfta zorunlu ders olarak verilecek.
YENİ DERS ÇİZELGESİ
Yeni ders çizelgesinde 1'inci sınıftan 8'inci sınıfa kadara ders çizelgesinin ağırlığını değiştiriyoruz.
Yeni müfredatta seçmeli ders saatleri artırılacak. Temel dini bilgiler dersi seçmeli ders olacak. Herkes kendi dinini burada öğrenecek.
KÜRTÇE SEÇMELİ DERS OLACAK
Türkçe dersinin saatini artırıyoruz. Zorunlu yabancı dilin yanıo sıra seçmeli yabancı dil dersi geliyor. 2012-2013 eğitim yılında insan hakları, demokrasi ve yurttaşlık dersi ilkokul 4'üncü sınıftan itibaren zorunlu ders olarak verilecek.
Yaşayan diller ve lehçeler dersinde yerel diller öğrenilebilecek. Kürtçe bir seçmeli ders olarak alınabilecek. Bunlar tarihi adımlardır.
Bundan terör örgütü de ciddi rahatsızlık duymaktadır.
ANA DİLİYLE KONUŞUYORLAR
Seçim kampanyalarını ana diliyle yapabiliyor mı, yapabiliyorlar. Ne oldu? Bilboardlara, köprülerin üstlerine pankartları ana dilleriyle asabiliyorlar mı, asıyorlar. Ret politikaları diye bir şek kaldı mı, inkar politikası diye bir şey kaldı mı, hayır. Cezaevinde evladıyla ana diliyle konuşamayan anneler ana diliyle konuşuyor.
Biz bunları yaparken şu anda oradaki çalışmalar esnasında müteahhitlerimizin iş makinalarını yakan kim? Bölücü terör örgütü. Yüksekova'da havaalanı yapacaksın, hayır. Şırnak'ta havaalanı yapacaksın, hayır. Bunu engellemek isteyenler kimler? Biz Kürtler adına varız diyen bölücü terör örgütü.
"BU OYUNLARI BOZACAĞIZ"
Biz bütün vatan topraklarının partisiyiz. 75 milyonun iktidarıyız dedik. Batıda yaşayan vatandaşlarım neye sahipse Güneydoğu'da ve Karadeniz'de yaşayan kardeşlerim buna sahip olacak. Bu oyunları milletle beraber iktidar olarak bozacağız. Halkımızın bu düzenlemeleri takdir ile ve memnuniyetle karşılayacağını ben yürekten inanıyorum.
"CHP'NİN ATTIĞI ADIMDAN MEMNUNİYET DUYARIZ"
Geçen hafta CHP liderini AK Parti Genel Merkezi'nde ağırladık. Terör ve Kürt meselesini konuştuk. CHP'nin ortaya koyduğu yeni tavır ve girişim toplumda şüphesiz yeni bir havanın oluşmasına vesile oldu. CHP bu uzlaşı atmosferinin oluşturulmasında geç kalmıştır. Ancak geç de kalsa CHP'nin attığı bu adımdan memnuniyet duyarız.
Meclis'te grubu olan partiler olmak üzere şahsım ve Başbakan Yardımcım sayın Atalay randevu taleplerinde bulundular. TBMM'de bir özel oturumda meseleyi ele aldık. Toplumdan gelen destek ve katkıya rağmen o zaman CHP ve MHP bizlere kapılarını en baştan kapattılar. Hatta alaycı bir üslupla 'ancak kahve içmeye gelebilirler' dendi, kameralardan bahsettiler. BDP ise sorunun değil çözümün bir parçası olmayı tercih etmiştir.
"HİÇ BİR ÖNYARGIMIZ YOK"
Gerek 12 Eylül halkoylamasında gerek 12 Haziran seçimlerinde Türkiye'nin tamamında politikamız milletimizden teyid aldı ve yolumuza devam ediyoruz. Bugün CHP, MHP ve BDP olmak üzere partilerin sürece dahil olması konusunda hiç bir ön yargımız ve ön şartımız yok. Kimden gelirse gelsin katkı almaya hazırız. Takdir edersiniz ki, sıkılı yumruklarla tokalaşma olmaz.
"BEYEFENDİYİ İMRALI'YA GÖTÜRMEK LAZIM"
Özellikle MHP inkarcı bakış açısıyla hareket ettiği için ortaya bir politika koymuyor. Sadece hamasetle ve reddiyetçilikle meseleye yaklaşıyor. Başta MHP Genel Başkanı olmak üzere MHP'li yöneticilerin fikir, görüş koymak yerine sadece hakaret etmeyi tercih etmelerini ben milletime havale ediyorum. Şimdi çıkmış şimdi İmralı'da yaşıyor mu diye soruyor. Peki yaşadığını görürsen ne yapacaksın? O zaman beyefendiyi İmralı'ya götürmek lazım.
Tüm bu ağır hakaretler karşısında MHP'nin çelişkilerini ve tutarsızlıklarını kamuoyuna anlatmaya devam edeceğiz. MHP, CHP ve BDP bu sürece destek verirlerse AK Parti için değil Türkiye için vereceklerdir. Bu sürecin dışında kalanlar çözümün değil sorunun parçası olacaktır.
"BİZ BU KADAR OLUMLU BAKIYORUZ"
Bizim hiç kimseye eyvallahımız olmaz. Bundan sonra da aynı kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Ben CHP Liderine şunu söyledim, "MHP sizin kabul etmiyor mu, BDP etmiyor mu? Siz bu işte samimi iseniz arkadaşlarıma verelim talimatı bu çalışmayı sürdürsünler" Biz bu kadar olumlu bakıyoruz. Sizin toplumsal mutabakat dediğiniz yüzde yüz mutabakat olduğunuz anlamına gelmez.
İktidar ile ana muhalefet anlaştığı zaman Allah'ın izniyle mutabakat sağlanmıştır. Diğerleri zaten kendilerini dışlıyorlar. CHP'liler şu anda MHP'yi ikna etmeye çalışıyorlarmış. İnşallah ikna ederler. Ben arkadaşlarıma talimatı verdim. Eğer sayın Kılıçdaroğlu arkadaşlarına talimatı versin ve iki heyet çalışmaya başlasınlar.
"CHP'DEN SAĞLAM BİR DURUŞ BEKLİYORUZ"
Kapılarımız açık, istişare ederiz ama hiçbir dayatmaya boyun eğmeyiz. Bu mesele milli bir meseledir. Bu mesele çelik gibi sinirleri, ilkeli, tutarlı, dirayetli bir duruşu zorunlu kılan bir meseledir. Bu mesele çarketmeyi kaldıramaz. Sözkonusu olan anaların umududur. CHP Genel Başkanı'ndan en azından bu meselede ilkeli, tutarlı ve sağlam bir duruş bekliyoruz.
"AYNI YOLDA YÜRÜMEYE DEVAM EDİYORUZ"
Milletin bu meselede hayal kırıklığına tahammülü olmadığını burada hatırlatmak istiyoruz. Partilerin süreç içindeki rollerini önemseriz. Ancak süreci partilerin tutumuna endeksleyemeyiz. Doğru bildiğimiz yolda yalnız da kalsak aynı yolda yürümeye devam ederiz. Ne MHP'nin tahriklerini göz önüne alırız ne de terör örgütünün faaliyetlerini.
Geçen hafta Proton hızlandırıcı tesisin açılışını yaptık. Biz görevi devraldığımızda Çanakkale şehitliğinin durumu içler acısıydı. Hükümet olarak tarihi yarımadayı yeniden ele aldık ve orada şehitliğimizin azizliğine denk düşen işleri yaptık. Şehit kabirlerine ulaşımı kolaylaştırmak üzere yaklaşık 77 km. yol inşa ettik.