Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:
-Öncelikle 1 Haziran'da gerçekleşecek olan seçimlerin hayırlı olmasını diliyorum.
AĞRI'DA KİRLİ SİYASETE BAŞVURDULAR
-Kardeşlerim mesele ülke meselesidir. Bu ülkede halkına hizmet meselesidir. Biz Ağrı'ya nasıl hizmet getireceğiz buna mı yoksa ideolojilere mi oy vereceğiz. Buraya birileri geliyor. Sandıkların 15 kere sayıldığı iddiası BDP tarafından pompalanıyor. Maalesef BDP bu yalanı Ağrı içinde yayarak kirli siyasete başvurmuştur. Oysa Ağrı'da sandık bir kez sayıldı ve seçimler iptal edildi. Sandıklar ikinci kez bile sayılmadı.
İKİ DE BİR İSİM DEĞİŞTİRLER, BAŞKA BİR İŞE YARAMAZLAR
-Her şeyden önce bu zihniyetin demokrasiye, düşünce özgürlüğüne saygısı yok. Bunlar ancak tehditlerle oy alma yoluna gittiler. Geçen hafta 6 tane vatandaşımızı kaçırdılar. Açık ve net konuşuyorum. Arkadan da tehtide başladılar. İkide bir partinin adını değiştirirsin başka da bir işe yaramazsın. Allah aşkına söyleyin. Doğubeyazıt'ta bizim yaptığımız hizmetin yanında hiç bir hizmet var mı?
HEM KOMİK HEM YALAN
-Siyaset her yolu meşru görerek yapılmaz. Siyaset ilkelerle yapılır. Bunların yaptıklarına itibar etmeyin. Daha seçim sırasında yalan söyleyenlerin, Ağrı'da yönetime gelseler ne tür çirkinler yapacaklarını sizlerin takdirini bıkarıyorum. 30 Mart'tan sonra Ağrı'ya 15 bin polis gönderildi' diyorlar. Allah aşkına nerede bu polisler. Gösterin biz de bir görelim. Hepsi 'a' dan 'z'ye yalan. 30 Mart'tan sonra Ağrı'da 2 bin gencin askere götürüldüğünü söylüyorlar. Hem komik, hem yalan.
HANIM KARDEŞLERİMİZİ EVLERE KİLİTLİYORLAR
-Mesele Sırrı Sakık meselesi değil. Mensup olduğu zihniyettir. Doğubeyazıt pislikten geçilmiyor. Ama hala Doğubeyazıt'ta BDP var. Hanım kardeşlerimizi evlere kilitliyorlar. Çünkü biliyorlar ki hanım kardeşlerimiz sandığa giderse sandıktan AK Parti çıkacak. Ben pazar günü hanım kardeşlerimden ayrı bir sıçrama bekliyorum. Unutmayın kale içerinden fethedilir.
GÖZÜNÜN YAŞINA BAKMAYIZ
-Pensilvanya'nın da ablaları var. O ablalar şimdi kimlerle ortak çalışıyor biliyoruz. Ağrı belediyemizle ilgili çok sayıda iftira atıyorlar. Bunlar da yalan. Biz böyle bir dosyayı yakalarsak, partilimiz de olsa gözünün yaşına bakmayız.
O ÇATI 30 MART'TA UÇTU GİTTİ
-CHP-MHP bu arada emekli siyasetçileri ziyarete başladılar. Neymiş çatı adayları varmış. Bu çatı cumhurbaşkanı olacakmış. O çatı 30 Mart'ta uçtu gitti. Bunların oturdukları binalarının damı yok damı. Bu millet kendi başkanını, inandığı insanı gayet iyi biliyor. İnşallah Haziran ayı içinde adayımızı açıklayacağız.
ÖLECEKSEK HAYSİYETİMİZLE ÖLELİM
-Alınteriyle çalışan insanları siz kalkıp da kaçırmaya yönelirseniz, 'Devlete vergi veriyorsun bana da vereceksin.' Şu hale bakar mısın? Vergi istiyorlar. Bitlis Milletvekilimiz Vahit Kiler'den haraç istemişler.Vergiyi devlet ister. Peki devlet aldığı bu vergiyi nereye harcıyor Doğubayazıt'ın yollarına harcıyor. Doğubayazıt'ın okullarına harcıyor, hastanesine harcıyor. Sen nereye harcıyorsun Sen insanları öldürmeye harcıyorsun. Onun için bu duruşumuz çok önemli. Ölelim ama bir kere ölelim, onurumuzla, haysiyetimizle ölelim. Ama sandıktaki o onuru hep birlikte kurtaralım.
KAÇIRILAN ÇOCUKLARI GETİRECEKSİNİZ
-BDP'ye HDP'ye seslendim. Bu kaçırılan çocukları siz getireceksiniz dedim. Çünkü onlar nerede oldukalarını iyi biliyorlar. Bizde getirmedikleri halde B ve C planlarımızı uygulayacağız.
ÇÖZÜM SÜRECİNİ BOZMAK İÇİN ELİNDEN GELENİ YAPTILAR
-Pensilvanya'ya kaçan zat çözüm sürecini bozmak için elinden geleni yaptı. CHP-MHP elinden geleni yaptı. Bir kısım medya kan akması için çalıştı. Bazı yazar müsveddeleri PKK ile iş yaptı.
YENİ BİR HABER ALDIM, FİLM HAZIRLIYORLARMIŞ
Yeni bir haber aldım, duydum ki Pensilvanya benimle ilgili güzel bir film hazırlıyormuş. Ailemle ilgili güzel bir film hazırlıyormuş. Bu film için bana uygun bir artist henüz bulamamışlar. Çocuğuma benzer bir artist henüz bulamamışlar. Halbuki Hollywood'a filan gitmelerine gerek yok, kendi içlerinde bunu başaracaklar artistler var, oradan çıkarırlar. Fakat bu tuzakların hiçbiri tutmuyor, tutmayacak. Hesap şu, cumhurbaşkanlığı seçimi öncesine bu filmi yetiştireceklermiş. Onun gayreti, hesabı içindeler. 17 Aralık, 25 Aralık dediler tutmadı. 30 Mart dediler yine tutmadı. Şimdi de 10 Ağustos diyorlar. 10 Ağustos'ta da Allah'ın izniyle yine tutmayacak, ben buna inanıyorum.