Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuşuyor. Erdoğan parti grubunda 15 ilin daha belediye başkan adayını açıklıyor.
Erdoğan'ın açıkladığı adaylar;
ARDAHAN: Belediye başkan adayı Faruk Köksoy
IĞDIR: Belediye başkan adayı Mustafa Buluş
ERZİNCAN: Belediye başkan adayı Cemalettin Başsoy
BİNGÖL: Belediye başkan adayı Yücel Barakazi
HAKKARİ: Belediye başkan adayı Osman Kızılban
RİZE: Belediye başkan adayı Reşat Kasap
BİTLİS: Belediye başkan adayı Fehmi Alaydın
BATMAN: Belediye başkan adayı Mehmet Emin Ekmen
AĞRI: Belediye başkan adayı Hasan Arslan
Grup konuşmasından satırbaşları;
3 Aralık Dünya Engelliler Günü vesilesiyle şu hususu vurgulamak istiyorum. Her insan farklı yaratılmıştır. Parmak izi yüzüyle tavrı düşüncesiyle diğerinden farklıdır. Her insan her can allah tarafından yaratılmış onun takdiriyle vücut bulmuştur. Standart insan tanımı asla yapılamaz. İnsanları hangi kritere göre olursa olsun, tasnife tabii tutmak en başta yaradana saygısızlıktır. Kadın-erkek arasındaki ayrımcılık dini değerlere de tamamen aykırıdır.
İnsanlara derilerinin renginden, dillerinden, ekonomik durumdan dolayı farklı nazarla bakmak ne kadar faşizm ise, insanlara bir takım engeller nedeniyle farklı bakmak da o kadar faşizimdir, ırkçılıktır. Normal yada anormal insan yoktur. İnsan vardır, can vardır.
"ENGELLİLERİN AİLELERİNE 703 LİRA ÖDÜYORUZ"
Özel eğitim kurumlarında engelli sayısı 2002'de 53 bin kişiydi. Şu anda bu sayı 231 bin kişiye ulaştı. Engelliden öğretmen olmaz diyorlardı. Biz bu yanlışı ortadan kaldırdık. Şu anda Engellilerin ailelerine aylık 703 lira ödüyoruz. 11 yıl önce 30 engelliye bir bakım elemanı düşüyordu. Şu anda 6 engelliye 1 bakım elemanı hizmet veriyor.
İnşallah daha fazlasını yapmaya devam edeceğiz. Her türlü ayrımcılığı ve engeli ortadan kaldıracağız. AK Parti genel merkez binası engelli kardeşlerimiz için baştan sona yeniden düzenlendi ve engelsiz bina halini aldı. Kamuda bu düzenlemeleri daha yoğun yapacağız. Belediye başkanlarımızın da idare ettikleri şehirleri engelsiz hale getirmelerini sağlayacağız. Yeter ki gönüller engelli olmasın. Her engel aşılır. 3 Aralık Dünya Engelliler gününün hayırlara vesile olmasını diliyorum.
EKONOMİ'DE İKİ REKOR
2013 Kasım ayı ihracat rakamları açıklandı. Geçen yılın kasım ayına göre ihracat yüzde 8,8 artarak, 13 milyar 798 milyon TL olarak gerçekleşti. Bu rakam Cumhuriyet tarihi boyunca tek bir ayda yapılan en yüksek ihracat rakamı. Yani aylık bazda Cumhuriyet tarihinin rekoru kırıldı. Aralık ayında da küresel krize rağmen yıllık ihracatta gerileme yaşamayan nadir ülkelerden biri olacak.
Bir başka önemli rekor da merkez bankası rezervlerimizde kaydettik. MB rezervi 2002'de 27 buçuk milyar dolardı. MB Döviz Rezervimiz 135 milyar dolara ulaşarak tarihinin en yüksek değerine ulaştı. Şu anda ise MB Döviz rezervimiz bu rakamı da aşarak 135 milyar 300 milyon dolara ulaştı. Bu rakam tüm zamanların en yüksek rakamı.
"MÜŞTERİNİN HAKKINI KORUMAYA ALDIK"
28 Kasım perşembe günü Tüketici Kanunu yürürlüğe girdi. Müşterinin haklarını daha geniş ve adil biçimde korumaya aldık. Tüketicilerin haklarını aramaları için mutlaka mahkemeye gitmelerine gerek bırakmayacak mekanizmalar oluşturan bu kanun da ülkemize hayırlı olsun.
"205 MİLYON LİRALIK AÇILIŞ GERÇEKLEŞTİRDİK"
Hafta içinde KKTC Meclis Başkanı sayın Sibel Siber ile görüştük. Yine hafta içi Neçirvan Barzani ile görüştük. Ziraat Bankası'nın 150. yıl dönümüne, TİM'in inovasyon kongresine iştirak ettik. Yeni büyükşehir yaptığımız Muğla'ya gittik. Hem merkezde hem Fethiye ve Milas'ta toplu açılışlar gerçekleştirdik. Toplam 205 milyon liralık eser ve hizmetin resmi açılışlarını gerçekleştirdik. Bu hafta sonunda Cuma Cumartesi ve Pazar günleri Trakya'dayız. Kırklareli, Tekirdağ ve Edirne'de 3 gün Trakya'yı dolaşacağız. Yerel seçimlerdeki adaylarımızın tanıtımlarını da açıklamaya başladık.
"15 İLİN ADAYINI DAHA AÇIKLAYACAĞIZ"
Geçen hafta grup toplantısında 10 aday açıkladık. Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında da 21 aday tanıttık. Muğla'da Muğla adayımızı tanıttık. Şu ana kadar 32 şehrimizin tanıtımlarını yapmış olduk. Bugün 15 şehrimizin daha adaylarını ilan edeceğiz. Böylece toplamda 47 aday açıklamış olacağız. Perşembe günü de İstanbul'da bir aday tanıtım toplantısı düzenleyeceğiz.
"11 YIL BOYUNCA GECE GÜNDÜZ ÇALIŞTIK"
Yeni 15 adayı açıklamadan önce önemli bir hususu açıklamak istiyorum. 11 yılımızı doldurduk ve 12. yıldan gün almaya başladık. Hamdolsun Türkiye'ye iz bırakacak eserler ortaya koyduk. 11 yıl boyunca gece gündüz çalışarak bütün Türkiye'yi dolaşarak ülkemizi büyütmenin mücadelesini verdik. Iğdır'dan Muğla'ya Hakkari'den Edirne'ye kadar... 780 bin km karenin tamamında en ücra yerleşim birimlerinden büyük şehirlere kadar nefes alınıp verilen her yerde eserler inşa ettik. AK Parti hükümetleri olarak Türkiye'nin istikbalini çok yakından ilgilendiren bir hizmeti de gerçekleştirdik. Bu hizmet bugüne kadar ortaya koyulan eserler arasından belki en önemlisidir. Milli iradenin güç kazanması için ve tüm süreçlere tam anlamıyla hakim olması için en yoğun mücadeleyi verdik.
"BU ÜLKE İNSANLIK VAR OLDUKÇA VAR OLACAKTIR"
Bakın değerli kardeşlerim... Çok büyük projeler inşa edebilirsiniz, okullar hastaneler yollar kurabilirsiniz. Ekonomiyi büyütebilir, dış politikada ülkenizi aktif bir konuma getirebilirsiniz. Bunlardan daha önemli olan bu inşa ve imar sürecini devamlı kılmak ve sarsılmaz istikrarı ülkenize kazandırmaktır. Bir zihniyet devrimini ve fikri dönüşümü gerçekleştirmek ortaya konulması gereken en büyük eserdir. Hepimiz faniyiz ama bu ülke insanlık var oldukça var olacaktır.
"ZEMİN SAĞLAM DEĞİLSE BİNANIN ÖNEMİ YOK"
Eğer biz ebediyete irtihal ettiğimizde arkamızdaki eserler de göçüp gidiyorsa bu sağlam bir zemin yok demektir. Zemin sağlam değilse üzerindeki binanın hiçbir anlamı yoktur. Bir yandan Türkiye'ye büyük eserler bırakırken bu eserlerin kalıcı olması için de sağlam bir zemin inşa etmenin mücadelesini veriyoruz. Eğer biz ebediyete irtihal ettiğimizde arkamızdaki eserler de göçüp gidiyorsa bu sağlam bir zemin yok demektir. Zemin sağlam değilse üzerindeki binanın hiçbir anlamı yoktur. Bir yandan Türkiye'ye büyük eserler bırakırken bu eserlerin kalıcı olması için de sağlam bir zemin inşa etmenin mücadelesini veriyoruz.
"MİLLETE BİDON KAFALI DİYEN BUNLARDIR"
Şunu herkesin bilmesi gerekiyor. Millet gayri mümeyyiz değildir. Yani millet kendi kararını kendisi vermekten kendi istikametini kendisi çizmekten aciz değildir. Milletin vesayete ve vasilere hiç ama hiç ihtiyacı yoktur. Bu ülkede bir dönem tek parti yani CHP hiçbir eleştiriyi öneriyi tavsiyeyi dikkate almadan, feryatları duymadan ülke yönetmiştir. Millete siz bilmezsiniz, siz anlamazsınız denilmiştir. Millete devlet yönetmek önemli iştir denilerek hiçbir konuda karar hakkı tanınmamıştır. Hala halkına bidon kafalı diyen bunlardır. Milletin de bir sözü olduğu kabul edilmemiş ve dikkate alınmamıştır.
MUSTAFA KEMAL'İN TELGRAFINI OKUDU
1950-60 arasındaki çok partili demokratik dönem müdahale ile rafa kaldırılırken millete aynı hakaret yapılmıştır. Millete siz beceremediniz dediler. 1980'de 28 Şubat'ta da aynı şekilde millet tahkir edilmiştir. Milleti yok sayan sadece tek parti dönemi değildir. Çok partili dönemlerde de kimi çeteler, karanlık odaklar bazı sermaye çevreleri medya kuruluşları millete aynı tahkir edici nazarla bakmış, milletin kararına dudak bükmüştür. Bunlar hükümetler kurmuş ve değiştirmişlerdir. Gazi Mustafa Kemal'in ilk meclis açılırken çektiği bir telgrafı çok sık hatırlıyorum. Bu telgraf önemlidir. Diyor ki M. Kemal: "Bütün sivil ve askeri makamların başvuracağı merci Büyük Millet Meclisi olacaktır."
"BEĞENDİĞİNİ TUTAR, BEĞENMEDİĞİNİ ALAŞAĞI EDER"
Daha en baştan Türkiye'ye istikamet çizecek en önemli mercinin meclis olacağı ifade ediliyor. Millet adına orada bulunan karar veren vekillerin Türkiye'nin istikametini tayin edeceği ifade ediliyor. Meclis'in her türlü sivil makamların üzerinde olduğu en baştan ortaya konuluyor. İşte bu salon biliyorsunuz Senato idi. Biz şu anda Senato salonunda AK Parti grubu olarak faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Demokrasilerde Sivil Toplum, dernek ve sendikalar elbette çok önemlidir. Medya çok önemlidir. Onlar eleştirilerini yaparlar. İstek ve taleplerini dile getirirler. Ama hakaret edemezler. Nihayetinde karar verecek olan TBMM'dir. Vekillerdir. O vekillerin tayin ettiği hükümetlerdir. Meclisi de hükümetleri de teşkil eden millettir. Beğendiğini tutar, beğenmediğini alaşağı eder. Bu kültür Türkiye'de sarsılmaz şekilde var olmalıdır.
"MUHALEFET PARTİLERİ DE SAHİP ÇIKMALIDIR"
En fazla demokrasiye sahip çıkması gereken meclisin kendisidir. Meclis saygınlığını korumak zorundadır. Meclis içindeki hiçbir vekil, her bir siyasi parti saygınlığını en üst düzeyde korumalıdır. Eğer bir vekil ya da bir parti yetkinin kendisinde değil Meclis dışındaki güçlerde olduğuna inanıyorsa o vekil ya da siyasi parti en başta kendisini inkar etmiş olur. Yani milli iradeye sadece iktidar partisi değil aynı oranda muhalefet partileri de sahip çıkmalıdır. İktidarın millete duyduğu güveni muhalefet partileri de duymak zorundadır. Milli iradeyi güçlendirmek için iktidarın gayretini muhalefet de desteklemelidir. Milletten başka karar merci aramak Türkiye'nin yarınına haksızlık olacaktır. Millet iradesini meclis dışındaki güç odaklarına teslim edemez.
"MEDYA MECLİS'İN YERİNE GEÇEMEZ"
Medya meclisin yerine geçemez. Baskı grupları meclisin yerine geçemez. Sermaye geçemez. Çeteler mafyatik örgütler kendilerini meclisin yerine koyamaz. Kendilerini meclisin üzerinde göremez. Millet adına karar veremez. Geçmişte Türkiye'de milli irade meclisin saygınlığını defalarca sarsmıştır. Ama biz 11 yıl boyunca buna hiç müsade etmedik. Hiçbir gücün meclise boyun eğdirmesine izin vermeyeceğiz. Göz yummayacağız. Ankara'nın Polatlı ilçesinden top sesleri gelirken TBMM vazifesini hakkıyla yerine getirmiştir.
"HER MESELENİN ÇÖZÜM ARACI SİYASETTİR"
Bugün de sermayesini ve manşetlerini bir kurşun gibi meclise çevirenlere rağmen meclisin saygınlığından taviz vermeyeceğiz. Türkiye'nin her meselesinin çözüm yeri meclistir siyasettir. Ne terör örgütleri, ne çeteler, ne manşetler ne de sermaye çevreleri meclisin çözüm iradesini gaspedemezler. Biz siyasetçiler olarak vekiller olarak Başbakan bakanlar olarak milletin emanetini taşıyoruz. Milletin kendisi dışında bir gücün Türkiye'ye istikamet çizmesine göz yumanlar milletin emanetine ihanet ederler. Kirli komplolardan, sokak hareketlerinden, yurt içi ve dışında yazılan senaryolardan medet umanlar emanete ihanet ederler. Her meselenin çözüm yeri Meclistir. Her meselenin çözüm aracı siyasettir. AK Parti olarak kurulduğumuz andan itibaren milli iradeyi ve siyaseti savunduk. Milli iradeyi bu topraklar üzerinde sarsılmaz ve tartışılmaz şekilde inşa etmeye devam edeceğiz.
11 YILDA YAPILANLAR
11 yılda gerçekleştirdiğimiz çok sayıda reform arasından bir kaçını paylaşmak istiyorum. 2002'den itibaren, temel kanunlarda demokratikleşme sağladık. Olağanüstü hali kaldırdık. İşkenceye sıfır tölerans getirdik. MGK'yı sivilleştirdik. DGM'yi kaldırdık. Ölüm cezasını kaldırdık. TCK gibi temel ceza kanunları tümüyle yenilendi. Yerel yönetimleri güçlendirdik. Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesini getirdik. Yeni vakıflar kanununu çıkardık. TCK 301. maddesini yeniden düzenledik. Farklı dil ve lehçelerde yayın, akademik çalışma yapılmasının önünü açtık. EMASYA protokolünü kaldırdık. Anayasanın 26 maddesini değiştirdik. Böylece YAŞ kararlarına yargı yolunu açtık. Askeri mahkemelerin yargı yetkisini sınırlandırdık. Başbakanlık Uygulamayı Takip Kurumunu kaldırdık. İnsan hakları kurumunu kurduk. TSK İÇ Hizmet kanunu 35. maddeyi değiştirdik. Son açıkladığımız paket ile kamuda kılık kıyafet yönetmeliğini değiştirdik, yardım toplama üzerindeki baskıları kaldırdık. Meclis'te çözümü gerçekleşecek olan maddelerin adımını da atıyoruz. Bunlar sadece örnek başlıklardır. Her biri tarihi reformlardır. Türkiye'nin kronik meselelerini çözmüş ve milli iradeyi güçlendirmiştir.
"PARTİMİZ KAPATILMAK İSTENDİ"
Bunlar 11 yıl önce tamamen hayaldi. 1000 yıl boyunca bu reformların yapılması imkansız görünüyordu. Ama biz emanetin hakkını verdik. Siyasetin gücüne inandık ve bu reformları yaptık. Bunlar kolay olmadı. Partimiz kapatılmak istendi, müdahele senaryoları kurgulandı, cinayetler işlendi. Kışkırtmalar kirli ittifaklar yapıldı. Hepsinden aziz milletin duasıyla yıkılmadan yıpranmadan çıkmayı başardık.
"MAKARNACI, KÖMÜRCÜ DİYENLERDEN OLMADIK"
Siyaset kurumunun topyekün itibar kazanmasına vesile olduk. Bundan sonra da milli iradeyi korumaya devam edeceğiz. Meclis'in itibarını muhafaza etmeye devam edeceğiz. Millete inanıyor güveniyoruz. En iyi kararı vereceklerine inanıyoruz. Milleti küçümseyenlerden hafife alanlardan değiliz. Millet ne derse o doğrudur. Millet feraset ve basiret sahibidir. Doğru ile yanlışı birbirinden ayıracak akla sahiptir. Bize oy verse de vermese de doğru kararı vermiştir. Bize oy vermeyenleri bidon kafalı, göbeğini kaşıyan adam, makarnacı kömürcü diye tahkir edenlerden asla olmadık, olmayız.