Tören kapsamında Sarıgöl Mahallesi'nde gerçekleşecek yıkımla birlikte Mevlana, Yıldıztabya, Fevzi Çakmak, Barbaros Hayrettin Paşa ve Yeni Mahalle'de daha önce boşaltılan 454 binanın yıkımı da gerçekleştirilecek.
"2014 SONUNA KADAR 400 BİN BİRİM YIKILACAK"
Konuyla ilgilikonuşanÇevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, yaklaşık 35 bin birim bağımsız konutun dönüştürülmesini başlatacaklarını belirterek, ''2013'ün sonuna kadar 200 bin,2014 yılı sonuna kadar da 400 bin birim bağımsız konut ve iş yerinin dönüşümünün başlatılmasını hedefliyoruz'' dedi.
TARİHİ YENİDEN İNŞA EDİYORUZ
Bugün tarihi bir anı yaşadığı dile getiren Başbakan Erdoğan, Hiçbir hükümetin göze alamadığı bir projeyi hayata geçirdiğini dile getirdi. Tarihi yeniden inşa ediyoruz açıklamasında bulunan Başbakan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
-5 şehir ve 8 noktada aynı anda yapılacak olan dönüşümde, start Gaziosmanpaşa ilçesinde verilecek. Gaziosmanpaşa'da "Sarıgöl ve Yenidoğan kentsel dönüşüm Projesi" kapsamında 60 dönümlük alanında ki 8 bin bina yıkılacak.
- 33 bin 529 konutun kentsel dönüşümünü yapıyoruz. Hedefimiz sonuna kadar 400 bin bağımsız konut ve dükkanın dönüşümünü başlatmak. Biz daha iyisini, modernini yapmak için yıkıyoruz.
İNSAN TOPRAĞA YAKIN OLMALI
- Fevkalade bir hal olmadıkça, biz gökdelenler dikmemeliyiz. Zemin artı 5 ya da zemin artı 4 gibi binalar yapmalıyız. Okullarımızı zemin artı 3 kat şeklinde inşaa etmeliyiz. Biz estetiğe önem vermeliyiz. İnsanoğlu toprağa yakın yaşamalı. Çocuklarımızın rahat rahat inip çıkabilecekleri binalar inşa etmeliyiz.
- Biz halkımızın ruh köküne hitap edecek şekilde hareket ediyoruz. Bedeli ne olursa olsun kentsel dönüşümü gerçekleştireceğiz...
- Biz binası dökülen, yalıtımı olmayan binalarda oturtmayacağız. Köhneleşmiş binalarla Türkiye'nin küreselleşmiş dünyada yeri olamaz. Vatandaşlarımızı sağlıksız yapılara mahkum edemeyiz.
MUHALEFETİN YÜZÜ KIZARMIYOR
- Muhalefetin bir kez iyi yaptığını dediğini ya da bizi takdir ettiklerinize şahit oldunuz mu? Dünya siz sesiz bir devrim yaptınız diyor, bunlar gidip bizi şikayet ediyor. Muhalefetin bnir kez olsun yüzlerinin kızardıklarını gödrünüz mü? Muhalefet tasavvurları da hiçbir şey yaptırmamak üzerinedir. Bilmeden anlamadan kenstsel dönüşümü de karşı muhalefet ediyorlar.
-Her insan bir cihandır anlayışıyla bugünlere geldik. Biz hak sahibi vatandaşlarımızı insanca yaşayabilecekleri konutlara kavuşturuyoruz.
İSTANBUL İÇİN PLAN ŞART
-Fatih, İstanbul'u fethettiğinde 40 bin, benim belediye başkanlığım zamanında 8,5 milyon, şimdi ise 14,5 milyon kişinin yaşadığı bir kent. İstanbul bu kadar zorlamayı kaldırmaz. Buna bir çözüm getirmemiz gerekiyor. İstanbul için yeni bir planın olması gerekiyor.
-Ziyaret gezme hepsi bir plan işidir. Şehir adeta viraneye dönüşmüştü. Şehrin insanlarında azim heyecan kalmamıştı taa Fatih'in döneminde. Fatih ne yaptı vakıflar aracılığıyla güzide bir şehir yarattı. Fatih bir şehrin değil bir milletin geleceğini inşaa etti. Hüner bir şehir imar etmektir. Halka kalbin abad etmektir.
BİNA YAPARKEN MİLLETİN GÖNLÜNÜ DE YAPIYORUZ
-Mesele yıkmak değil mesele yeniden yapmak da değil. Mesele bina yaparken milletin gönlünü de yapmak ve millete bir ufuk çizebilmektir. Gönül ustaları ruh mimarları güzele bakmayı bilenler kurar. Yollarından gezinenler farklı bir atmosferi bulur. Ben aziz kardeşlerimi beton yığınlarının arasında dolaştıran bir ülkenin başbakanı mı olayım? Hayır.
-İstanbul'da Belediye Başkanı'yken Haliç'in halini biliyordunuz değil mi? Kasımpaşa'da doğdum büyüdüm. Adacıklar oluşmuştu ne zamanki belediye başkanı olduk sorduk ne yapalım diye? Hocalar profesörler dediler ki Haliç'i dolduracaksınız başka çözüm yok dediler. Biz Haliç'i yeniden kazanmak istiyoruz. Fatih Haliç'i fethettiğinde Haliç kokuyor muydu? Hayır.
-Bunu yapabilir miyiz dedik hayır dediler iki yaka çöker dediler. Daha sonra bir müteahhitle anlaştık. Amerika'dan bir firma geldi. Mimarlar hocalar geldi. Dediler ki biz bu işi çözeriz. Dediler bu çevrede buranın çamurunu boşaltacak yer verin dediler. O zamanlar Viyalan alanın yeri taş ocağıydı. Biz Haliç'ten buraya bir çamur boru hattı yaptık tam 9 km. Burada adeta bir tülbent gibi süzmenin yapıldığı suyun ise Haliç'e döndü. Sonunda 2.5 milyon küp çamuru taşıdık ve Haliç'te 650 dönüm alan kazandık. Orayı yeşil alan yapmıştık. Şimdi bu alan bir konsorsiyum talip oldu.
"ŞEHİR ALLAH'IN BİZE BİR EMANETTİR"
-Viyaland şimdi burada meydana geldi. 29 Mayıs'a kadar gibi bitiyor ve açılışını yapıyoruz. Açılıştan önce bir gezeyim diyorum. Ben buradan sesleniyırum ey muhalefet; bizim yaptıklarımıza sizin hayaliniz bile ulaşamaz. Şu anda Haliç yaşanır hale geldi mi? Boğaz'ı sağolsun taa o zamanki projeler Topbaş kardeşim boğazları delerek su cenderesine bağladı mı? Şimdi Boğaz'dan tertemiz su geliyor ve su sirkilasyonunda bir sorun yok. Şimdi Haliç'te 48 balık çeşidi var. İnsanların yaşamakta zorlandığı yerde balıklar her geçen gün artyor. Şehrin sahibi tek başına hiç kimse değiildir. Şehir herkesindir ve Allah'ın bize bir emanetidir.
İKTİDARA GELDİĞİMİZDE TERÖRÜ DOĞURAN SEBEPLER KONUŞULMADI
-Biz iktidara gelene kadar terörü doğuran sebepler hiç konuşulmadı. İnsanların geleceğe dair umutları yok. Bu gençlerimiz uyuşturucu, fuhuşla ve en acısı terörle müsallat oluyorlar. Terör bu gençleri köle hale getiriyor. Yıllarca terörle mücadele edildi, terörün istismar alanıyla mücadele edilmedi ama biz onu da yapıyoruz. Ekonomiyi büyüterek iş alımını artırdık. Terörün istismar ettiği ne varsa kararlılıkla üstüne gittik.
KISKANÇLIKTAN ÇATLADILAR
- Akil insanlar heyetiyle çalışmalarımıza başladık. Ama bazıları bundan rahatsız oldu. Kimileri de kıskançlıktan çatladı. Bu ülke ne çektiyse bu sağ ve sol uçta düşünenlerden çektik. Çözüm sürecinden umutluyuz, niyetimiz hayır, akibetimiz de inşallah hayırlı olacaktır. Kendileri bataklık oluşturdular, şimdi o bataklıkların kurutulmasına karşı çıkıyorlar... Biz bataklıkları kurutup gül bahçesine dönüştüreceğiz. Biz ne yapıyorsak sizler için yapıyoruz. Çözüm sürecini milletimizle beraber gönül köprüleri inşa etmek için yapıyoruz. Bu süreçleri tamama erdirecek, hayırlı neticeleri sizlerle beraber ulaşacağız.