Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, özellikle dindar kesimde büyük yankı uyandıracak açıklamalarda bulundu. Diyanet'in devletten ayrılarak, 'Otonom' olmasını savunan Bardakoğlu, kurum yöneticilerinin de yine kurum içinden seçilmesini istedi. Bardakoğlu'na göre, dini sorunların çözümü, dini kurumun otonom olmasından geçiyor...
Bardakoğlu, Radikal yazarı Ahmet İnsel'e konuştu. Bardakoğlu'ndan öne çıkan sözler şunlar:
DİYANET DİNLERE EŞİT OLAMAZ
“Diyanet’in dinlere eşit mesafede bir kurum olması mümkün değil, tabiatına aykırı. Devlet laik olur ama DİB kanunda kendine verilen görevleri yapmak zorunda. DİB için İslam hak dindir, diğer dinler de öteki dindir. Vatikan’dan da tüm dinlere eşit mesafede olmasını beklemek saçmadır. Buna karşılık, DİB laiklik ilkesini zedeleyecek tavırlardan, açıklamalardan kaçınmak durumundadır. Bizim için laiklik, DİB’in hayatiyeti için son derece önemlidir.”
ÇÖZÜM İÇİN DİNİ KURUMUN OTONOM OLMASINI SAĞLAMAK
“Çözüm dini kurumun otonom olmasını sağlamak. Türkiye bana göre buna hazır. Türkiye, AB sürecinde. Hâkimlere, HSYK’ya yöneticilerini seçmeleri konusunda güveniyoruz. Din görevlilerimiz de en az hâkimler kadar güvenilirdir. Bütün din görevlilerimizin kendi teşkilatını, kendi yöneticisini seçmesinde bana göre hiçbir risk faktörü yoktur.”
DİYANET DEĞİŞMELİ
“Diyanet’in bu görüntüsünü bizim yeni dünyaya, Avrupa’ya anlatmamız mümkün değil. 100 bin personelin, maaşını devletten aldığı bir kurumun bağımsız olduğunu anlatamıyoruz. Kendi kaynaklarına sahip bir özerk kurum olmalıdır.”
SİVİL TOPLUMUN EN SİVİLİYİZ
“Toplumun en uç noktasına kadar her yerde görevlimiz var. İnsanlarla bir aradalar. İnsanlara ben devlet memuruyum diye tepeden bakan kişiler değiller. Biz topluma din dayatmıyoruz. Topluma din açısından yeni bir şekil verip bu elbiseyi giyeceksiniz demiyoruz. Diyanet, dini bilgi neyse ona göre hareket eder. Siyasetle, -iktidar olsun, muhalefet olsun- paralel veya ters düşme gibi bir kaygıyla hareket etmez. Artık sosyal alanda din görevlilerimizin de elini taşın altına koymasını istiyoruz.”
İMAMDAN KANAAT ÖNDERİ TARTIŞMASI
“Toplum, herkesin kanaat önderi olmasına razı da bir din görevlisinin topluma rehberlik etmesine mi karşı? Eğer öyleyse kaldıralım bu sistemi bütünüyle”
TOPLUMUN İSTEKLERİ DOĞRULTUSUNDA
Sivil tabiatı icabı hangi topluma hizmet ediyorsa, din görevlimiz onların istekleri doğrultusunda çalışır. Biz temel ahlak ve ilahiyat ilkelerini vurguluyoruz.”
KİMSEYE KARIŞMIYORUZ
“Farklı inanç gruplarının kendi inanç ve ritüellerini icra etmesine engel olmuyoruz. Mevlevilerin semalarını yönetmiyoruz ya da öncülük etmiyoruz. Alevilerin, Bektaşilerin cem ayinlerini yönetmiyoruz. Diğer inanç gruplarına da karışmıyoruz. Biz diyoruz ki İslam’ın ortak paydası budur.”
MİSYONERLİĞİ AŞTIK
“Bzi bunları aştık. Başkasını yasaklayarak değil, kendi işimizi yaparak yol almak istiyoruz"
EVRİM TEORİSİ
“Evrim teorisini, Darwinizmi bir ideoloji olarak değil, böyle düşünenler de var gibi ele almalı. Hiçbir zaman dinle evrim kuramı karşı karşıya getirilmemeli. Zaten bir din değil. Bir dindar bir bilgi dinle çatışınca dini esas alır. Dindar için yüce Yaradan’ın verdiği bilgiler esastır.”
DİNİ BİLGİ BİLİMİN ÖNÜNÜ KAPAMADI
“Dini bilgiyi din adamları oluşturursa, kendi bölgelerinin kendilerine tayin ettiği her bilgiyi dini bilgi olarak verirler. O yüzden İslamiyet dini bilgi üretmeyi Kuran’a ve peygambere bıraktı. Ogün bugündür dini bilgi hiçbir zaman gelişmenin, bilimin önünü kapatmadı, aksine onların ulaşamadığı alanlara ulaştı. Dini bilginin amacı sizin daha çok elektrik üretebilmenizi, daha iyi tedavi olmanızı sağlamak değildir. Bu dar alanımızda olup bitenin geniş ve metafizik açıklamasını yapmaktır.”