Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın, Türkiye'nin yıl sonu büyüme hedefi konusunda, sene başında belirlenmiş olan yüzde 3,5 - 4 oranında büyümeyi görebileceklerini düşündüklerini söyledi. Aydın, büyümenin lokomotifi olarak nitelendirdiği bankakredilerinde de yıl sonunda yüzde 17'lik bir büyüme beklediklerini belirtti.
Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Aydın, ikinci çeyrek büyüme rakamları ve sene sonu hedeflerine ilişkin görüşlerini aktardı. ''Bugün gördüğümüz sonuç aslında yılın başında belirlenmiş olan politikaların doğal bir sonucudur'' diyen Aydın, şunları kaydetti:
''Üçüncü çeyrekte de büyümeye ilişkin bazı kısıtlar görebiliriz ama 4. çeyrek sonunda, sene başında belirlenmiş olan yüzde 3,5 - 4 oranında büyümeyi görebileceğimizi düşünüyoruz. Olayı negatif algılamıyoruz. Bilinçli bir tercihti ve bir noktaya geldi.
Büyümeyi tetikleyecek güçlere sahibiz. Söylendiği gibi bir durma değil, yavaşlama söz konusudur. Nihai anlamda yıl sonu itibariyle 4'e yakın bir büyümeyi gerçekleştireceğimizi düşünüyoruz. Biz öyle algılıyoruz. Biz senenin başında bankacılık sektörü için krediler yüzde 15 ila 20 aralığı büyür demiştik. Çünkü büyümenin lokomotifidir krediler. Kredilerde de yüzde 17'lik bir büyüme görüyoruz'' dedi.
''Kredikalitesinde bir bozulma görüyoruz ama bu büyümedeki yavaşlama kadar bir bozulma''
Bankakredi alacaklarında şüpheli ticari alacakların artmasına da değinen TBB Başkanı, ''Elimizde 31.08.2012 verileri var. Kredikalitesinde bir bozulma görüyoruz ama bu büyümedeki yavaşlama kadar bir bozulma. Yani büyüme bu kadar yavaşlayınca kredikalitesi aynı kalacak demek doğru olmazdı zaten.
Ticaret daha az, daha az satış yapılıyor, talep daralması var demektir. Bu doğal olarak bizden kredi kullanmış tacirlerin piyasa paylarının daralması anlamına gelir'' dedi.
Piyasa payları daraldığından nakit akışlarında da bir daralma olduğunu ifade eden Aydın, şunları söyledi:
''O da doğal olarak kredikalitesine yansıyor. Bu yansımayı gördük. Yönetilebilecek bir düzeyde bir kredi bozulması görüyoruz. Kesinlikle altını çiziyoruz bu yönetilebilir bir düzeydedir. Zaman içinde de normal bildiğimiz sorunlu kredi, toplam kredi rasyosu kabul edilebilir sınırlar içerisinde seyretmeye devam edecektir.''
''Oranların aşağı gelmesi demek daha fazla kredi vermek, kredi talebinin artması demek, büyümenin artması demek olacaktır''
Merkez Bankası (MB) faiz oranlarının yurt dışı yatırımcı çekmek için yeterli seviyelerde olup olmadığı konusundaki görüşlerini anlatan Aydın, ''Tasarruf açığı olan bir ülkedeyiz. Böyle bir ülkede bulunuyorsanız faizoranları yabancı yatırımcılar için önemli bir göstergedir.
Sermaye hareketlerininserbest bir şekilde hareket ettiği bir dönemde onun sağlıklı yönetimi, istikrarlı yönetimi önemlidir. MB, koridor uygulamasıyla bunu yerine getiriyor. Son dönemlerde MB'nın üst banttan bir miktar aşağı yönlü hareket edeceği şeklinde söylemler var.
Biz sektör olarak bunu satın aldık. Hem pasifte mevduatımızı fiyatlarken hem aktifte uzun vadede kredilerifiyatlarken daha önce de ifade ettiğimiz üzere faizlerin aşağı yönlü olacağını düşünerek fiyatlama yaptık'' diye konuştu.
Bu fiyatlamanınbankacılığın bilançosuna olumlu yansımalarını gördüklerini aktaran Aydın, şöyle konuştu:
''MB, aşağı yönlü hareket ettirirse üst bandı, biz de yeni duruma bankacılık sektörü olarak uyum sağlayacağız. Hem bir taraftan maliyetlerimiz azalacak hem bir tarafta kredifaizlerimizi aşağı çekeceğiz. Bu oranların aşağı gelmesi demek daha fazla kredi vermek, kredi talebinin artması demek, büyümenin artması demek olacaktır.''
Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:
MB'nın sıkı para politikasının gevşemesine yönelik Aydın, ''MB, faiz anlamında bunu tamamen piyasa koşullarına göre ayarlayabiliyordu. Bant bayağı geniş bir banttı. Şu anda o bandın daraltılmasından söz ediyoruz.
Zaten piyasada bandın daraltılması şeklindeki fiyatlamaları görüyoruz. Aslında fiili durumu bu hukukileştirecektir. Piyasa gereklerine göre hareket etmek MB'nın et tabi görevidir. Yapması gereken iştir bu.''
'Büyüme yapmadan sadece parasal politikalarla sorunları halletmenin mümkün olmadığını düşünüyoruz'
Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi'nin açıklamalarının piyasada oluşan yansımalarına da değinen Aydın, ''Büyümeden sorunları çözmek mümkün değil. Avrupa belli bir büyümeye erişmiş. O büyümeyi muhafaza ettikleri zaman bile belki çevireceklerdir bazı şeyleri. Büyüme yapmadan sadece parasal politikalarla sorunları halletmenin mümkün olmadığını düşünüyoruz.
Şu anda ECB büyümeyi tetikleyecek ekonomiyi de harekete geçirecek bir likiditeyi piyasalarda dolaşıma sokmak için uzun bir süredir gayret içindedir. Ne yapacaklarını hep birlikte göreceğiz. Gerek Avrupa'da gerek Amerika'daki yeni likidite hareketleri, yeni genişleme anlamındaki parasal hareketleri bizim ülkemizi de bir şekilde etkileyecektir.
Oradaki gelişmeleri biz bu yönüyle ilgiyle izliyoruz. Nihayetinde oradaki her bir genişleme diğer ülkelere bir sermaye hareketi şeklinde olacağı anlamına da gelebilir'' değerlendirmelerinde bulundu.
''Türkbankacılık sektörünün en önemli ayaklarından biri teknolojiyi iyi kullanmalarıdır''
2012 BilişimZirvesi'nde düzenlenen''Finans ve Bankacılıkta Sonraki Adım Konferansı''nda da önemle bahsedilmiş olan bilişim ve bankacılık sektörü arasındaki bağ hakkında da bilgi veren Aydın, şunları kaydetti:
''Türkbankacılık sektörünün en önemli ayaklarından biri teknolojiyi iyi kullanmalarıdır. Bugün Türkbankacılık sektöründe kullanılan teknoloji bizim en çok rekabet ettiğimiz ülkeler grubu olan Avrupa Birliği'nden, vesair ülkelerden daha üst düzeydedir. Halkımız da teknolojiye son derece yatkın. En yeni şeyi en hızlı ve en çabuk kullanabiliyoruz.
Şu anda teknolojiyi iyi kullanarak müşterilerimize son derece nitelikli kalitelihizmetler sunuyoruz. Teknolojinin yanında bankacılıkta ikinci önemli husus insan kaynağı ve nihayet sermaye. Bu açıdan baktığımız zaman bu üç unsurdan teknolojiyi iyi kullandığımızı söyleyebilirim.''