Gölcük Donanma Komutanlığı’nda ortaya çıkan yeni Balyoz belgeleri, davanın bir numaralı sanığı Çetin Doğan başta olmak üzere ortaya atılan “komplo” iddialarını çürüttü.
Yeni çıkan parmak izi ve ıslak imzalı belgelerin, görevli olmayan askerlerin bile giremediği Gölcük Donanma Komutanlığı İstihbarat Şubesi’nden çıkmış olması, belgelerin sahte olduğu iddiasına da son noktayı koydu.
“Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryo”nun 12 Aralık 2002 tarihinde yazışmalara konu olduğu ve seminer planının 20 Aralık 2002 tarihinde bizzat Süha Tanyeri tarafından Çetin Doğan’a ulaştırıldığı ilk kez ortaya çıktı.
Çetin Doğan’ın hakkındaki iddialara yanıt vermek için kurulan internet sitesinde ve yapılan açıklamalarda, Gölcük Belgeleri’nin de öncekiler gibi komplo olduğu iddia edildi. Sanık avukatları da belgelerin dava dosyasına girmesine itiraz edeceklerini söyledi.
BALYOZ’A ‘ARTI’ İŞARETİ
Donanmanın kalbinde gömülü halde ele geçen belgeler arasında hem dava dosyasında olan belgelerin kopyası hem de ilk kez ele geçirlen birçok doküman çıktı.
Orijinal seminer planının ilk kez ortaya çıktığı belgeler arasında yer alan “Sayın Komutan’a arz” başlığını taşıyan belgenin Balyoz Harekat Planı’nın hazırlık planının Balyoz semineri başlamadan iki gün önce 1. Ordu Hareket Komutanı Süha Tanyeri tarafından 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan’a sunulduğu anlaşıldı. Sunulan planda, hazırlıkları yapılan Balyoz, suga, sakal, oraj ve çarşaf planlarının yanına “tamamlandı” anlamına gelen “artı” işareti yapılması dikkat çekti.
SON GÜNCELLEME 2008
2002-2003’te hazırlanmış ve güncellenmiş Balyoz Semineri Belgeleri’nin arasında 2005 tarihinde kurulan derneklerin veya isimlerin olduğu belirtilerek belgelerin sonradan hazırlandığı iddia edilmişti. Gölcük’te ortaya çıkan dokümanlarda belgenin 05.02.2003 tarihinde “Namık Sevinç” isimli kullanıcı tarafından oluşturulduğu ve “gsalkaya” isimli kullanıcı tarafından 19.02.2008 tarihinde son kez kaydedildiği ortaya çıktı. Böylece, bu iddia çökmüş oldu.
Arama kaydedildi
Çetin Doğan’ın damadı Dani Rodrik ve kızı Pınar Doğan’ın çabaları Gölcük’ten çıkan Balyoz’un hayata geçirildiğinin belgeleriyle sonuçsuz kaldı. Belgelerin askeri yetkililer tarafından tek tek kayıt altına alınması ve bunun kaydedilmesi ortaya atılabilecek ‘sonradan eklendi’ iddialarını da önceden sonuçsuz bıraktı.
Donanmanın kalbinde yine komplo iddiası
• Gölcük’te ortaya çıkan yeni belgelerin ardından, davanın bir numaralı sanığı Çetin Doğan’ın hakkındaki iddialara yanıt vermek için kurulan internet sayfasında ve yapılan açıklamalarda, bu belgelerinde komplo olduğu iddia edildi ancak belgelerin Türk Donanması’nın kalbi Gölcük’teki çok korunaklı bir yerden çıkmasına ilişkin duruma açıklık getirilemediği görüldü. Balyoz davası sanıklarının, yeni çıkan belgelerinde son güncellenme tarihleriyle aralarındaki veriler arasında çelişki olduğunu savunduğu görüldü.
BELGELERİ REDDEDECEĞİZ
Avukat Celal Ülgen, belgelerin gerçek olmadığını iddia ederek, “Bu belgelerin, ele geçen 9 çuvaldan 6 nolu çuval içinden çıkan bir CD içinde bulunduğu iddia ediliyor. Begelerde imza yok ve bunların sonradan üretildiklerine inanıyorum. Öte yandan CD’nin imajı da alınmamış. Bilirkişi incelemesi de yok. Biz bu belgelerin delil özelliği taşıdığını düşünmüyoruz. Mahkemede bu belgeleri reddedeceğiz” dedi.
Gölcük’te yok yok!
• Gölcük Belgeleri’nde her sayfada altı paraf ve parmak izleri tespit edildi. El yazısı ve parmak izlerine göre belgeleri Tanyeri’nin hazırlayıp Doğan’a sunduğu görüldü.
• Devam eden davada yargılanan 195 askerin dışında davada adı yer almayan ancak SUGA planında adı olan birçok askerin yer aldığı kaydedildi.
• Belgeler Balyoz Darbe Planı’nın emir komutayla değil, TSK içinde bir cuntayla planlandığı ortaya çıktı.
• Gölcük’te ele geçirilen belgeler Demokrasiye Müdahale Planı ve Poyrazköy cephaneliğinin Balyoz ile bağlantılarını da gözler önüne serdi.
• Poyrazköy cephaneliğinin gömüleceği noktanın emri ve Albay Dursun Çiçek’e ‘Demokrasiye Müdahale Planı’nı hazırlatan üst komutan belli oldu. Tümamiral Kadir Sağdıç ve Tuğamiral Alaettin Sevim.
Kaynak: Star